Almanya da “Soykırım” dedi

Gazetelerde, ‘Soykırım Tasarısı’nı onaylayan Almanya’ya bolca küfür, hakaret ve tehdit yer aldı.

05.06.2016

Almanya Parlamentosu, ‘Soykırım Tasarısı’nı onayladı.

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki haber için, “1915 yalnızlığı” başlığını kullandı. “Alman meclisi ‘Soykırım Tasarısı’nı kabul etti, AKP ve Erdoğan bir diplomasi savaşını daha kaybetti” üst başlığıyla verilen haberde, “Üç partinin ortak tasarısına sadece bir hayır ve bir de çekimser oy verildi. Hayır oyunun sahibi Bettina Kudla, ‘Başka ülkelerde meydana gelen tarihi olayları değerlendirmek meclisin görevi değil’ dedi. Merkel ve koalisyon ortağı SPD’nin lideri Gabriel oylamaya katılmadı. Oylama öncesi meclis başkanı tasarı nedeniyle Türk asıllı milletvekillerine yönelik tehditlere tepki gösterdi. Yapılan konuşmalarda 1915’te yaşananlarda Almanya’nın da sorumlu olduğu hatırlatılarak, amacın Türkiye’yi sanık sandalyesine oturtmak olmadığı belirtildi” ifadeleri yer aldı.

Özgür Düşünce gazetesi manşetten verdiği habere, “Almanya’dan soykırım şoku” başlığını attı ve “Alman Meclisi, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak niteleyen tasarıyı onayladı. Türkiye, Berlin Büyükelçisini istişare için çağırdı” dedi.   

Birgün gazetesi habere manşetin altında, “Soykırım onaylandı, AKP: Yok hükmünde” başlığıyla yer ayırdı ve “Almanya, Ermeni Soykırımı tasarısını kabul etti. Federal Meclis’te yapılan konuşmalarda, Osmanlı’nın müttefiki olan Almanya İmparatorluğu’nun da 1915’teki sorumluluğuna işaret edildi. Tayyip Erdoğan ‘ilişkilerin zedeleneceğini’, hükümet ‘kararın yok hükmünde olduğunu’ söyledi” ifadelerine yer verdi.    

Taraf gazetesi manşetinde, “Almanya’yla soykırım krizi” başlığını kullandı. Haberde, “Almanya’da Federal Meclis, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak niteleyen tasarıyı onayladı. Sert tepki gösteren Ankara, Berlin Büyükelçisi’ni geri çağırdı. Erdoğan ‘ilişkiler etkilenecek’ dedi” ifadeleri yer aldı.

Sözcü gazetesi Almanca, “Utanın!” manşetiyle çıktı. “Hitler’in torunları Türkiye’yi soykırım yapmakla suçladı” üst başlığıyla verilen haberde, “İkinci Dünya Savaşı’nda 6 milyon Yahudiyi katlederek soykırım yapan, PKK’ya verdiği silahlarla evlatlarımızın şehit olmasına yol açan Almanya, sözde Ermeni soykırımını onayladı… Öfkeliyiz” ifadeleri kullanıldı.   

Sabah gazetesi manşetten verdiği habere, “Silah arkadaşımız sırtımızdan vurdu” başlığını attı ve “Alman Parlamentosu, ‘Soykırım’ tasarısını ezici çoğunlukla kabul etti. Böylece Birinci Dünya Savaşı’yla başlayan kader ortaklığı tarihe karıştı. 1915 Ermeni tehcirinin yanı sıra, 1916’da bazı Hıristiyan azınlıklarla yaşanan olayları da ‘Soykırım’ sayan tasarıyı Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir hazırladı, 4 parti destek verdi” ifadelerini kullandı.  

Yeni Şafak manşetinde, “Türkiye bunu unutmaz” başlığını kullandı ve “Alman Parlamentosu, Türk-Alman ilişkilerine büyük darbe vuracak bir karara imza attı. 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak niteleyen tasarı kabul edildi. Türkiye sert tepki gösterirken, Berlin Büyükelçisi geri çağrıldı. Gurbetçiler kararı protesto etti” dedi.

Star gazetesi manşetten verdiği habere, “Her şey PKK için” başlığını attı ve “Türkiye’ye terörle mücadelede geri adım attıramayan Almanya, apar topar Federal Meclis’e getirdiği sözde Ermeni tasarısını kabul etti. Türk Büyükelçisi Ankara’ya çağırıldı, ilişkiler gerildi” ifadelerini kullandı.

Akşam gazetesi manşetinde Almanca, “Aptal” başlığını kullandı ve “Dünyayı soykırım tanımıyla tanıştıran Almanlar Türk tarihine dil uzatan aptalca bir yasaya ‘Evet’ dedi” ifadelerine yer verdi.

Hürriyet gazetesi, “Yazıklar olsun” manşetiyle çıktı ve “Almanya Parlamentosu, Türkiye ile yüzyıllara dayanan ilişkilerinde derin yara açacak ‘Ermeni soykırım tasarısı’nı onayladı. Tasarı, bir hayır ve bir çekimser oya karşı neredeyse oybirliğiyle geçti” dedi.  

“17 Aralık iddiası doğru”

Reza Zarrab’ın kefalet talebine karşı çıkan ‘Şerif’ Bharara, “17 Aralık soruşturmasında yer alan konular ile bizim elimizdeki bilgiler örtüşüyor’ dedi.

Cumhuriyet gazetesi sürmanşetindeki habere, “17 Aralık iddiası doğru” başlığını attı ve “Rıza Sarraf’ı tutuklayan New York Güney Bölge Savcısı Bharara, bir kez daha kefaletle serbest bırakılmaya karşı çıktı. ‘Şerif’ lakaplı savcı, ‘Türkiye’deki 17 Aralık dosyası bizdeki bilgilerle örtüşüyor’ dedi. Bharara, dosyada bakanların Sarraf’tan rüşvet aldığına dair görüntülerin olduğunu da dilekçede belirtti. Bharara, 17 Aralık soruşturmasının savcı değiştirilince kapatıldığını, bunun da Sarraf’ın üst düzey Türk yetkililerle olan rüşvet ilişkisine ayrı bir delil olduğunu dilekçesinde ifade etti. Şerif, ABD kolluk kuvvetlerinin yaptığı e-posta araştırmalarının 17 Aralık soruşturması sonuçlarıyla uyuştuğunu not etti” ifadelerine yer verdi.  

Özgür Düşünce gazetesi habere ön sayfasının altında, “17 Aralık bilgileri bizde de var” başlığıyla yer ayırdı ve “ABD’li Başsavcı Bharara, 17 Aralık fezlekesinin Reza Zarrab davasında kullanılmasına itirazı reddetti. Bharara, kara para suçundan tutuklanan Zarrab’ın ‘yanlış’ bilgi verdiğini açıkladı. ‘Fezlekede yer alan konular ile bizim elimizdeki bilgiler örtüşüyor’ dedi” ifadelerini kullandı.

Taraf gazetesi sürmanşetinde yer verdiği habere, “Savcı Bharara’dan ‘17 Aralık’ çıkışı” başlığını attı. Haberde, “Reza Zarrab’ın ABD’de dün gerçekleşen kefalet duruşmasında Hakim Richard Berman’ın önüne, 17 Aralık soruşturması da geldi. ABD hükümeti adına Reza Zarrab’ın yargılandığı yolsuzluk ve kara para aklama davasını yürüten Prett Bharara başka bir ülkenin içişlerine karışamayacaklarını ancak 17 Aralık iddianamesindeki bulgulara kendilerinin de ulaştıklarını söyledi. Savcılığın Zarrab için avukatı aracılığıyla istediği kefalet talebinin reddedilmesi üzerine mahkemeye başvurulmuştu. Bharara yapılan kefalet başvurusunu neden reddettiğini delillerle açıkladı” ifadeleri yer aldı.

Hürriyet ise 17 Aralık soruşturmasına hiç değinmeden verdiği habere, “Zarrab şebeke yönetiyor” başlığını attı ve “savcılık ‘Suçlamalar çok ciddi’ derken Yargıç Berman, Zarrab kararını önümüzdeki günlerde açıklayacağını söyledi. Avukatı, Zarrab hakkındaki delillerin yetersiz olduğunu savundu. Başsavcı yardımcısı Lockard ise ‘Zarrab, İran’a ABD’nin finansal sistemine erişim hakkı veren bir şebekeyi yönetiyor’ suçlamasıyla kefalet talebinin reddedilmesini istedi” ifadelerine yer verdi.