“Anket korkusu”
Günün öne çıkan haberleri Birgün, Cumhuriyet ve Evrensel gazetelerinde yer aldı.
23.11.2018
Birgün gazetesi manşetinde, “Anket korkusu” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Dİ-EN Araştırma’nın 10-20 Kasım tarihleri arasında 2 bin kişi ile gerçekleştirdiği ankete göre AKP ile CHP arasındaki fark yüzde 1 düzeyinde. Verilere göre kritik kentlerden Adana’yı ise CHP alıyor. Dİ-EN Araştırmanın İstanbul ve Adana için gerçekleştirdiği ankette çarpıcı veriler yer aldı. 10-20 Kasım tarihleri arasında 2 binden fazla kişiyle yüz yüze yapılan araştırmaya göre CHP, Adana’da birinci parti durumundayken İstanbul’da ise başa baş bir mücadele içerisinde. Araştırmaya göre İstanbul’da AKP’nin oy oranı 32.1 iken CHP’nin oy oranı ise 30.4. Adana’da ise CHP’nin oy oranı AKP’den önde görünüyor. Açıklanan verilere göre Adana’da CHP 27.6 iken AKP ise 23.5 oranında kalıyor. 24 Haziran seçimlerine Cumhur İttifakı adı altında birlikte giren AKP ve MHP’nin yerel seçimlerde ittifak yapmayacakları açıklanmıştı. Ancak anketlerdeki düşük oranlar tarafları ittifaka zorluyor. Önceki gün iki lider görüşmelere başladı. İttifak görüşmelerinin süreceğini iki partinin yetkili isimleri de dile getirdi. Nasıl bir yol haritası çıkarılacağı henüz netlik kazanmadı. Ancak AKP’nin meseleyi bir ‘varlık-yokluk’ ikilemine sıkıştırması basıncın boyutunu gözler önüne seriyor. MHP ile ittifak yapmayan AKP’nin ciddi bir sorun yaşayacağı anket sonuçlarına yansırken MHP ile yaptığı ittifak hem yerelin dinamikleri hem de AKP’li Kürt seçmenin pozisyonu açısından pembe bir tabloya işaret etmiyor” ifadeleri kullanıldı.
“CEO’lar: Ayakta kalmak zorlaştı”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “CEO’lar: Ayakta kalmak zorlaştı” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Türkiye’nin dev holdinglerinin yöneticileri 2019 için karamsar tablo çizdi. Gelecek yılın öngörülemediğine dikkat çeken CEO’lar, yatırımlarda frene bastıklarını açıkladı. CEO’lara göre en büyük sıkıntı belirsizlik ortamının oluşması. Böyle olunca parası olan harcamıyor, iş insanı da yatırım yapmak istemiyor. Üst yöneticilere en büyük şans yut dışı yatırımları. 2018’de yurt dışındaki işleri Türkiye’deki işlerinden daha hızlı büyüdü. Onlar da olmasa ayakta kalmak zor olacak. Bütçeler, 2019’da büyüme ya çok düşük ya da hiç olmayacak şekilde planlanıyor. Piyasada ödeme sıkıntıları başladı” ifadelerine yer verildi.
Gazete manşetin altındaki, “Barzani’ye sarıldılar” başlıklı haberinde ise, “Yerel seçimlerde siyasi partiler bir taraftan mevcut belediye başkanlıklarını korumak için uğraşırken, diğer taraftan da yeni ilçeleri kazanabilmek için stratejik davranıyor. Esenyurt’ta AKP’nin de yaptırdığı anketlerde CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun isminin öne çıktığı, parti yönetiminin de başta Kürt seçmenler olmak üzere diğer partilerin oyunu alabileceği gerekçesiyle Tanrıkulu ismine sıcak baktığı konuşuluyor. Anketlerde Sezgin Tanrıkulu’nun isminin çıkmasının üzerine AKP’nin de ilçede Diyarbakır milletvekili Mehdi Eker’i aday göstereceği belirtiliyor. Kulislerde Eker’in bundan bir ay önce Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Hakan Karaçay ve Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti ile birlikte Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani’ye yaptığı ziyarette yerel seçimlerde özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde Kürt seçmenin oyunun AKP’ye yönlendirilmesi için destek istediği ileri sürüldü. Esenyurt’ta Tanrıkulu’nun karşısına çıkarılacağı belirtilen Eker’in ayrıca büyükşehirlerdeki Kürt seçmenin kendilerine oy vermesi için çağrıda bulunulmasını istediği iddia edildi” ifadelerini kullandı.
“Kadına şiddet artıyor, eşitsizlik derinleşiyor”
Evrensel gazetesi manşetinde, “Kadına şiddet artıyor, eşitsizlik derinleşiyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Tüm dünyada kadınların şiddete karşı sokağa çıkacağı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü yaklaşıyor. Türkiye’de de kadınlar bu yıl 25 Kasım’ı daha zorlu koşullarda karşılıyor; çünkü uzun süredir kadınların haklarının gasp edilmesine dönük politikalar daha fazla ete kemiğe bürünmeye başlarken, krizle birlikte artan yoksulluk kadınlara daha fazla şiddet olarak dönüyor. Çalışma yaşamının güvencesizleştirilmesiyle, ağırlaşan yaşam koşullarıyla, ücret eşitsizliğiyle, hiçbir sosyal haktan yararlanamamakla, haksız işten atmalarla, esnek, güvencesiz çalıştırılmayla katlanarak artan yoksulluk için ‘aile’ hükümet ve sistem tarafından ‘kurtarıcı’ olarak ele alınıyor. Kadınlar aileye daha fazla mahkûm edilirlerken, çocuk yaşta evlilikler özendiriliyor, kolaylaştırılıyor, nafaka hakkı gasp edilmek isteniyor, boşanmalar zorlaştırılmaya çalışılıyor, şiddet meşrulaştırılıyor. Rakamlar, kadınların karşı karşıya olduğu durumu gözler önüne seriyor: 2018’in ilk 10 ayında 329 kadın öldürüldü. 2018’in ilk 8 ayında en az 870 kadın şiddete uğradı, 342 kadın tecavüze uğradı. Kadın cinayetleri 14 yılda 4 kat arttı. Boşanan kadınların yüzde 36.4’ü şiddete nedeniyle boşanıyor” ifadeleri yer aldı.