“İzlanda’dan çıkamadık”
İlk mağlubiyet İzlanda’dan geldi…
12.06.2019
A Milli Takım, ses getiren Fransa galibiyetinden sonra gittiği İzlanda’dan 2-1’lik mağlubiyetle döndü.
Fanatik gazetesi manşetinde, “İzlanda’yı aşamadık” başlığını kullandı ve “Euro 2020 Elemeleri H Grubu'nda mücadele eden Millilerimiz, fırtına gibi başladığı grupta 3 maçlık serinin ardından İzlanda engelini aşamadı. Millilerimiz 2. yarıda iyi bir oyun ortaya koymasına rağmen ilk yarıda kalemizde gördüğümüz goller skoru belirledi. Millilerimiz sahadan 2-1'lik yenilgi ile ayrıldı” dedi.
Fotomaç gazetesi, “Sizinle Türkiye’de görüşeceğiz” başlığıyla verdiği haberde, “EURO 2020 Elemeleri H Grubu dördüncü maçında deplasmanda İzlanda ile karşılan A Milli Takımımız gruptaki ilk mağlubiyetini aldı. Karşılaşmadan 2-1'lik mağlubiyetle ayrılan Milliler liderliği averajla Fransa'ya kaptırdı” ifadelerini kullandı.
Hürriyet gazetesi habere, “İzlanda’da kaybettik” başlığını attı ve “2020 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2020) Elemeleri H Grubu dördüncü maçında A Milli Takım, deplasmanda karşılaştığı İzlanda'ya 2-1 mağlup oldu ve 2019 yılındaki ilk mağlubiyetini aldı” ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “İzlanda’dan yine çıkamadık” başlığını kullandı ve “2020 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde 4. maçını İzlanda ile deplasmanda yapan A Milli Futbol Takımı, sahadan 2-1 yenik ayrıldı. 21 ve 32. dakikalarda Ragnar Sigurdsson İzlanda'nın gollerini kaydederken, milli takımımızın golü 40. dakikada Dorukhan'dan geldi” dedi.
Sabah gazetesi, “Türkiye’de görüşürüz” başlığıyla verdiği haberde, “Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri H Grubu 4. maçında deplasmanda İzlanda'ya 2-1 mağlup oldu. Bu sonuçla birlikte deplasmanda Andorra'yı farklı mağlup eden Fransa yeniden liderliğe yükseldi. İzlanda'ya galibiyeti getiren goller Ragnar Sigurdsson'dan gelirken A Milli Takım'ın tek golünü 40. dakikada Dorukhan Toköz attı” ifadelerine yer verdi.
Yeni Şafak habere, “Elimizden kaçırdık” başlığını attı ve “A Milli Futbol Takımımız, EURO 2020 Elemeleri H Grubu 4. maçında İzlanda'ya deplasmanda 2-1 mağlup oldu” ifadelerini kullandı.
Star gazetesi manşetinde, “İzlanda’da tatsız gece” başlığını kullandı ve “A Milli Takım, EURO 2020 eleme grubu maçında İzlanda ile deplasmanda karşı karşıya geldi. İzlanda – Türkiye mücadelesi ev sahibi ekip İzlanda'nın 2-1 üstünlüğü ile sonuçlandı. Olaylı başlayan İzlanda deplasmanından A Milli Takım eli boş döndü. İzlanda ile EURO 2020 eleme grubu maçında karşı karşıya gelen Türkiye, mücadeleden 2-1 mağlup ayrıldı” dedi.
Akşam gazetesi manşetten verdiği habere, “Nazar boncuğu olsun” başlığını attı. Haberde, “Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri H Grubu 4. maçında deplasmanda İzlanda'ya 2-1 mağlup oldu. Bu sonuçla birlikte deplasmanda Andorra'yı farklı mağlup eden Fransa yeniden liderliğe yükseldi. İzlanda'ya galibiyeti getiren goller Ragnar Sigurdsson'dan gelirken A Milli Takım'ın tek golünü 40. dakikada Dorukhan Toköz attı” ifadeleri yer aldı.
Uğur Meleke Hürriyet gazetesindeki, “Bu maçın Fransa’sı bizdik” başlıklı yazısında, “Futbolla ortalama düzeyde ilgili Avrupalı herhangi bir sporsever, İzlanda ile karşılaşmanın farklı bir deneyim olduğunu, başka türlü düşünmeniz ve hazırlanmanız gerektiğini bilecektir. Galiba biz bunu bilmiyorduk. Ya da maç içinde fark ettik. Dört gün önce Fransa’yı yenerken bir ton şeyi harika yaptık: İyi mücadele ettik, neredeyse bütün sahipsiz topları kazandık, ikili mücadelelerde ayakta kaldık. Presle toplar kazandık, havada üstündük. İlk golü bir kornerden, ikinciyi presle kazandığımız bir toptan ürettik. Ancak İzlanda, Fransa’dan farklı bir sınav. Adeta farklı bir spor! Presle top kazanmanız zor, çünkü hazırlık pasıyla çıkmıyorlar. İkili mücadelelerde üstünlük kurmanız zor, çünkü kuvvet odaklı bir takım. Hava üstünlüğü zor, çünkü karşınızdaki ulusun alametifarikası zaten bu. Topu yere indirmeniz gerek. Topu yere indirip pas serisi yapmanız için de daha yetenek odaklı bir 11’le çıkmalısınız sahaya. Maalesef biz Fransa’ya karşı uyguladığımız taktikle İzlanda’yı da alt edeceğimizi düşündük. Oysa dün roller değişecekti, belliydi: Dünkü maçın Fransa’sı biz, Türkiye’si onlar olacaktı. Dün ilk 1 saatte Fransa’nın bize karşı yaşadığı şaşkınlığı yaşadık maalesef. Geriden pasla çıkamadık, çünkü orta sahaya bir yetenekli sokmayı akıl edememiştik. Önde top tutamadık, Cengiz’siz bunu becermemiz zaten zor. Yıldızımızın yokluğunda Yusuf’la-Abdülkadir’le veya Deniz’le başlamamız gerekiyordu, maalesef sahada daha fazla becerikliye ihtiyacımız olduğunu son yarım saatte fark ettik. Ama iş işten geçmişti çoktan. Bir önceki sezon Liverpool’un çok duran top golü yemesiyle ilgili Klopp’un söyledikleri hâlâ aklımda: ‘Ben yetenekli bir futbolcu değildim. Ama duran top savunmasında iyiydim. Çünkü top hareketliyse binlerce ihtimal vardır, yeteneksizlerin işi zordur. Oysa top durduğunda seçenekler azalır, yeteneksizlere gün doğar’ Dün 44’te Gunnarsson taç kullanıyor. Ön direkte Ragnar kafayla arkaya aşırıyor. Ama ne aşırma: 5 metre yakınında herhangi bir beyaz formalı yok. Herhalde Ragnar kariyerinde hiçbir topu bu kadar rahat aşırmamıştır arkaya! Biz galiba Fransa’ya öyle odaklanmışız ki, daha kritik bir maç olan İzlanda deplasmanına yeterince hazırlanamamışız. Korner ve taç savunmalarındaki şaşkın görüntümüz bana öyle hissettirdi doğrusu” ifadelerini kullandı.
Mehmet Demirkol Fanatik gazetesindeki, “Fransa tarifesi bize oldu” başlıklı yazısında, “Mert, Mahmut, İrfan üçgeninin bozulması oyun kurmada sınıf düşürdü. Ozan ve Mahmut aynı oyuncular değil. Bu olmayınca değil üçgenler, sahada bir uyumlu bir ikili bile bulmadık. Bazen bir ikili bulursunuz o bütün takımın mayası olur. Eğer dün sahada Mert-İrfan-Emre 3’lüsü olsaydı uyuta uyuta maçı bitirirdik. Buna bağlı olarak Ozan’ın basit top kayıpları ve Hakan’ın oyun kurulumuna etkisinin çok az oluşu, Dorukhan’ın ikinci topları kovalayan tek oyuncu oluşu ve İzlanda’nın Fransa maçını iyi çalışması da işi değiştirdi. Savunmamıza net bir baskı yapmadılar. Ancak bütün pas kanallarını kapatıp orta alanı net baskıladılar. Ve geçiş oyunuyla da bizi geri koşturdular. Aslında bizim Fransa’ya yaptığımızı onlar bize yaptı demek daha doğru olur” ifadelerine yer verdi.
Ali Ece ise aynı gazetedeki, “Aşırı sinir bozucu” başlıklı yazısında, “Cengiz ve Mahmut gibi eksiklerimizin de etkisi ile İzlanda’da iyi başlayamadık. İlk 20 dakikada net pozisyon geliştiremediğimiz gibi 21’de çok saçma bir gol yedik. 2002 ve 2008 gibi en iyi dönemlerimizde bile adeta aşil tendonumuz olan duran top savunamama zaafımız bir kez daha canımızı acıttı. İzlanda karşısında ilk golü yedikten sonra maçı çevirmek, çıplak elle eski anahtarsız konserve kutularını açmaya benziyor. Ekstra uğraşmanız ve konsantre olmanız gerekiyor. Maalesef ilk 30 dakikada kolektif konsantrasyonumuz yerlerdeydi. Yediğimiz golden sonra da pozisyonlar vermeye devam ettiğimiz gibi ofansif reaksiyon da gösteremedik. Yediğimiz ikinci gol sinir bozucudan da öteydi, İzlanda soğuğunda üstüne soğuk duşa girdik. Soğuk duş sonrasında devre sonuna kadar Şenol Güneş’in maç öncesi açıklamasındaki gibi oynadık: Karakteri yetenekle birleştirmeye başladık. 2. yarının büyük kısmında böyle oynasak da ilk 30’daki hatalarımız nedeniyle skor açısından yetmedi” değerlendirmelerini yaptı.