“Temelli kapatma, ömür boyu siyasi yasak”

Cumhuriyet gazetesi iktidarın “HDP’yi kapatma formülü”nü manşete taşıdı.

23.02.2021

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Temelli kapatma, ömür boyu siyasi yasak” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“HDP’nin kapatılmasına yönelik söylemini sertleştiren iktidar bloku, şimdi de ‘partinin kapatılması ve yeni siyasi yasaklar üzerine’ çalışıyor. Mevcut anayasanın 14. maddesinde yer alan ‘Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz’ hükmünün güçlendirilmesine ilişkin geçici maddeler eklemeyi’ tartışan iktidar, hükmün çok açık olmasına karşın ‘bugüne kadar kapatılan partilerin başka ad altında yeniden açıldığına’ dikkat çekiyor. İktidar kanadı, söz konusu düzenlemeyi masaya getirerek, muhalefete de ‘Tarafını seç’ kozunu gösterecek. Mevcut anayasadaki 14. maddede ‘Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz’ hükmü yer alıyor. İktidar, HDP’nin yürüttüğü siyasetin ‘başlı başına bu maddeye aykırılık teşkil ettiğini’ ve yine anayasada ‘partilerin kapatılmasına yönelik kriterlerin yer aldığı 68. ve 69. maddelerin de bir partinin başka bir adla yeniden kurulmasının önüne geçemediğini’ savunuyor. Bu nedenle iktidar, anayasada yer alan ‘Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesi’nin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazete’de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar’ hükmünde değişiklik öngören ‘geçici bir maddenin anayasaya eklenebileceğini’ konuşuyor. Buna göre ‘söz konusu hüküm üzerinde yapılacak değişiklik, 5 yıl sürenin ‘ömür boyu men’ şeklinde olabileceği’ ifade ediliyor. Ayrıca iktidarın, 2016’da olduğu gibi milletvekili dokunulmazlıklarının ‘anayasaya geçici bir madde eklenmesiyle kaldırılmasının da aynı anayasa değişikliği paketinde gelebileceğini düşündüğüne’ işaret ediliyor.”

“Garê soruşturulsun”

Yeni Yaşam gazetesi manşetinde, “Garê soruşturulsun” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Demokrasi için Birlik yaptığı açıklamada, Garê operasyonuyla ilgili bağımsız ve etkin acil bir soruşturma çağrısında bulunarak, sorumluluktan kaçan iktidarın amacının muhalefeti sıkıştırma ve HDP’yi yalnızlaştırma olduğunu vurguladı. 100’ü aşkın kişi, inisiyatif, platform ve örgütün bir araya gelmesiyle oluşturulan Demokrasi İçin Birlik (DİB), Garê operasyonuyla ilgili yaptığı açıklamada ‘Ölüm olayının ilgili makamların ihmali sonucu meydana gelmesi ya da ilgili makamların operasyonun planlanması ve uygulanmasında gereken özeni göstermemeleri ya da operasyonu yapanların eğitimlerinin yeterli olmaması, yaşam hakkının ihlal edilmesi anlamına geliyor ve devletin sorumluluğuna yol açıyor’ denildi. Açıklamada şu görüşler ifade edildi: Garê operasyonunda rehin tutulan 13 yurttaşın öldürülmesindeki sorumluluğundan kaçan iktidar, başarısız operasyonu tüm toplumsal muhalefeti suçlamaya ve etkisizleştirmeye yönelik bir saldırıya dönüştürdü. Amaç, soygun, talan düzeninin bekası. Amacının iktidarın iç siyaseti manipüle etmek olduğu anlaşılan Garê operasyonu, yarattığı sonuçlarla ülkeyi yasa boğarken, AKP-MHP iktidar bloğu, ‘Operasyonun böyle sonuçlanmasının sorumlusu kim?’ sorusunu soran muhalefeti terörist olmakla, terörü desteklemekle suçladı. Ancak her zamanki oyun bu kez tutmadı, Saray rejimi kullandığı tehdit ve şiddet dolu dile rağmen meclisteki muhalefete kendi arkasında saf tutturmayı başaramadı. Muhalefeti kendi söylem ve hareket alanına sıkıştırma, Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) yalnızlaştırma planı şimdilik boşa çıkmış gözüküyor. Ancak operasyon daha uzun süre tartışılacak. Kim yapmış olursa olsun kabul edilemeyecek bu öldürme olayının sorumluların ortaya çıkarılması için acil olarak soruşturmaya ihtiyaç var.”

“Çözüm çatışmada değil barışta”

Evrensel gazetesi sürmanşetindeki, “Çözüm çatışmada değil barışta” başlıklı haberinde, “Garê operasyonu sonrası HDP’yi kapatma tartışmaları yeniden alevlendi. İktidar Kürt sorununun çözümü noktasında çatışmalı süreçte ısrar ederken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’den ise tepki çeken açıklama geldi. CHP ve HDP’ye yönelik ‘Onların oylarının Allah belasını versin’ diyen Özhaseki, ‘Aşırıya gitmiş olabilir’ diyerek yeni açıklama yaptı. Diyarbakır’da Evrensel’e konuşan yurttaşlar, çözümün çatışmada değil barışta olduğunu belirterek, ‘Çıkıp barış diyorlar yok diyorsunuz, çıkıp diyalog diyorlar takmıyorsunuz. Şimdi bize de küfrediyorlar. Git sor her sokakta bu halkın barıştan başka ne talebi var. Yeter daha bıktık’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Büyük arsızlık”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Büyük arsızlık” başlıklı haber yer aldı:

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve salon lebalep (tıklım tıklım) dolu’ diye övündüğü AKP il kongreleri, pandemiye rağmen kapalı salonlarda, hiçbir tedbire uyulmadan gerçekleştirilmeye devam ediyor. AKP 7’nci Olağan İzmir İl Kongresi, dün Halkapınar Kapalı Spor Salonu’nda yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı kongrede, pandemiye rağmen yine kalabalık görüntüler oluştu. Salona girmek için sıra bekleyenler, kalabalık gruplar halinde turnikelerden geçiş yaptı. Salonda ise sosyal mesafe kurallarına uyulmadı. Kongreye katılacak delegelere, basın mensuplarına ve protokole Covid-19 testi zorunlu tutulurken, kongre katılımcılarına ise herhangi bir test zorunluluğu getirilmedi. AKP İzmir İl Başkanlığı’nın kongreye lise öğrencilerini de davet ettiği, okullarda çalışan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) personeli ile okullardaki geçici daimi personelin ise kongreye katılmak zorunda bırakıldığı iddia edildi. Okul müdürlerine gönderilen yazıda, ‘Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ile 22 Şubat 2021 Pazartesi günü gerçekleşecek olan 7. Olağan AKP İzmir İl Kongremizde sizleri ve değerli öğrencilerinizi aramızda görmekten mutluluk duyarız’ denildi. Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, öğrencilerin kongreye çağırılmasına tepki gösterdi. Pandemi nedeniyle uzaktan eğitimin devam ettiğine ve sınavların ertelenmesinin talep edildiğine dikkat çeken Vardal, şunları söyledi: ‘Bir siyasi partinin kongresine öğrencilerin davet edilmesi kabul edilemez bir durum. Ailelerinden ve velilerinden habersiz siyasi parti kongresine dahil edilmeye çalışılan öğrencilerin hem sağlık hakkı yok sayılıyor hem de bu öğrenciler siyasete alet ediliyor. Siyasi parti yöneticilerinin kamu yöneticileri aracılığıyla okul yönetiminden talepte bulunmaları, tek parti yönetiminin tipik bir göstergesi. Kamu yöneticilerinin tüm siyasi partilere eşit uzaklıkta olması gerekir. Ancak bu siyasi partinin il başkanı, üzeri örtük şekilde bir okul yöneticisine talimat veriyor. Bu parti yöneticisi hakkında mutlaka işlem yapılması gerekiyor.’”