Siz siz olun sakın “biz topraktan bir canız” gibi o eskiden anlatılmış masalları bugün olup bitene teşmil etmeyin. Haddinizi bilin.
Soru şu: Bugün Yaşar Kemal’in dünya edebiyatında yeri nedir?
Biz hâlâ dangalak Montaigne’i okumanın ne ilahi bir şey olduğunu düşünüyoruz bir yandan da Webb teleskopunu uzaya gönderiyoruz. Sersem tilkileriz.
Hikâyeyi biz, sonrasında yazdığımız için, çok eğlenceli, hayranlık verici olsalar da, saçma sapandırlar.
Bir gülüş galiba insanı öldürür mutluluktan. Peki nerden gelir yusufçuklar?
Ben de bir liste yapacağım; özellikle de “görülmesi” gereken şeyler üzerine.
Bir yanda fazla unutuş varsa, “doğru bir hatırlama siyaseti icat etmenin de vakti gelmiştir”. 1915'teki “gerçek” tüm ağırlığıyla ortadadır.
“Halklar uzun süre yazısız ve kitapsız yaşadılar. Tarih sadece gelenekle korunuyordu. Bu ise öncelikle şiir tarafından bozuldu.”
Şimdi kimse kimseyle karşılaşmak, dövüşmek istemiyor: Kimse kimseyle yüz yüze hesaplaşmak, söyleyeceğini söylemek istemiyor.
Birilerine evlilik hediyesi. Yüzük değil, cumhuriyet altını değil, dolar değil. Nar ağacı. Ferforje.
Güncel bilgilerilerden /duyurulardan haberdar olmak için mail listemize kayıt olun.