Türkiye müesses nizamı neoliberal modeli öptü başına koydu. Askeriye eliyle hızla mıntıka temizliği yaptı ve çimleri golfe uygun hale getirdi.
Bir belediye başkanının “sivil”, “kamu” bir göreve gelirken “devlet adamı ciddiyeti” ifadesini tercih etmesi dikkatimi çekmişti.
Sırrı S. Önder’in sözleri hakikati çerçeveledi ve memleketin uygun bir tarafına astı. Şimdi memleket düşünsün.
Türkiye’de demokratik hayat talep edenlerin önü siyasi şube memurları, paramiliter şeyler ve tanklar ile kesilmiş midir?
Türkiye’nin adını değiştirelim. Mesela “kırmızı pazartesiler ülkesi” gibi bir şey yapalım. Herkes her şeyi biliyor fakat olanı, olacağı önleyen yok.
Napoli Hikâyeleri’nde yetişkinler dünyası sertti. Oğlanlar askere gitmek, kızlar iyi huylu bir eş bulmak durumundaydı.
Başımız sağolsun ve bu kez çok farklı bir Türkiye var. Ve yarını da farklı olacak.
Peki bugünün homofobik ve kadına karşı önyargılı zihniyeti nereye yaslanıyor? O nereden besleniyor?
“Hile” avcının silahıdır. İnsanlık bu yeteneğini kaybettiği gün, bildiğimiz insanlıktan söz edemeyiz.
19 Ocak, Hrant Dink’in öldürüldüğü gün. Her yıl Agos gazetesi önünde, soğukta toplanılır.
Güncel bilgilerilerden /duyurulardan haberdar olmak için mail listemize kayıt olun.