“3. Yol ezber bozuyor”

​HDP Marmaris ilçe binasına yapılan saldırıya Evrensel, Birgün ve Cumhuriyet ön sayfasında yer ayırdı.

P24

15.07.2021

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “3. Yol ezber bozuyor” başlıklı haber yer aldı:

“Hakkında kapatma davası açılan, binlerce üyesi tutuklanan, belediyelerine kayyum atanan, silahlı saldırılara uğrayan HDP, baskı politikalarına halk buluşmaları ile yanıt veriyor. Birçok kentte halk buluşmaları devam ederken, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Antep’te siyasetin ana gündemi olan değerlendirmelerde bulundu.

Buldan, Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretine yanıt verdi: ‘Seçimler yaklaşırken, bu ülkeyi yönetenler, özellikle Kürt seçmenin oyuna göz diktiler. Kürtlere zulüm edenlere, Kürtleri yok sayanlara, hakaret edenlere şuradan bunu hatırlatmak isteriz; Kürtlerin sizin yalanlarınıza, dolanlarınıza karnı tok. Hadi oradan, hadi oradan.’

Millet İttikafı’na da mesaj gönderen Buldan, ‘Bu ülkede kim iktidar olmak istiyorsa, ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorununu çözmek zorundadır. Hiç kimse Kürt halkının oylarını çantada keklik görmesin. Kürtler kimseye mecbur değil, mahkum değildir. Demokrasi, özgürlük, adalet, hak, hukuk isteyen HDP’yi ve Kürtleri esas almak zorunda’ dedi.”

“Hedef gösterenler sorumlu”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Hedef gösterenler sorumlu” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“HDP İzmir il binasına yapılan saldırının üzerinden bir ay bile geçmeden HDP Marmaris İlçe Örgütü binasına silahlı saldırı düzenlendi. 28 yaşındaki A.T.D. isimli kişi gözaltına alındı. Bu kişinin 2018 yılında da HDP’ye saldırıda bulunduğu 1 ay kadar ruh ve sinir hastalıklarında tedavi gördüğü ve mala zarar vermekten hakkında işlem yapıldığı ortaya çıktı. 

HDP Marmaris İlçe Eş Başkanı Güven Göknar, ‘Saldırganın psikolojisinin bozuk olduğunu söylüyorlar. Psikolojileri bozuk olanların hepsi HDP’yi mi buluyor? Bile isteye yapılan faşizan bir saldırıdır’ diyerek, maruz kaldıkları saldırıdan partilerini hedef gösterenleri sorumlu tuttu.”

Birgün gazetesi habere ön sayfasının altında, “HDP’ye son bir ayda 3. saldırı” başlığıyla yer ayırdı:

“İktidarın ve küçük ortağı MHP’nin sürekli hedef gösterdiği HDP’ye yeni saldırı. Bu kez hedef Muğla’nın Marmaris ilçesi HDP binası oldu. Bir saldırgan binaya ateş açtı. Saldırıyı gerçekleştirdiği belirlenen ve çok sayıda suçtan sabıkalı olan A.T.D. kullandığı silahla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. HDP’li Gökmen, ‘Bu saldırı, tüm demokrasi güçlerine yönelik bir saldırıdır’ dedi.” 

Cumhuriyet gazetesi, “HDP binasına yine saldırı” başlığıyla verdiği haberde, “Bir ay önce İzmir il binası taranan HDP’ye dün de Marmaris’te silahlı saldırı yapıldı. İlçe binasına tüfekle ateş açan 28 yaşındaki A.T.D.’nin 2018 yılında da HDP’ye saldırdığı ve hakkında işlem yapıldığı açıklandı” ifadelerini kullandı.

“Eş, dost, akraba, arpalık diz boyu”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Eş, dost, akraba, arpalık diz boyu” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu’nun yönetim yapısında değişikliğe gidildi. Kuruma yönelik yeni atamalara ‘Pelikan’ ve SETA çevresi damga vurdu.

TRT’ye yönelik atamalar ve yönetim yapısına ilişkin karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. TRT Yönetim Kurulu üye sayısı 7’den 9’a çıkarılırken görev süresi sona eren TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren’in yerine Genel Müdürlüğe, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un yardımcısı Mehmet Zahid Sobacı atandı. Yönetim Kurulu (YK) Başkanlığına ise Ahmet Albayrak getirildi. Sabah gazetesinin ‘Pelikancı’ yazarı Hilal Kaplan da Yönetim Kurulu üyesi yapıldı. Yönetime atananlar arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in oğlu Oğuzhan Bilgin de bulunuyor.

Atama kararlarını değerlendiren CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, ‘TRT kanunlarında, yayın esaslarında, ‘TRT tek yönlü, taraf tutan yayın yapamaz. Bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç ve düşüncenin menfaatlerine alet olamaz diyor. Ama TRT, AKP döneminde bu ilkelerden tamamen uzaklaşmış durumda. Muhalefet partilerinin görüşleri, sesi zaten yok denecek noktaya getirilmişti. TRT’nin dev bütçesi ideolojik yayınlar için yandaşlara aktarılmaktaydı. Şimdi tüm bunlar daha da perçinlenecek’ ifadelerini kullandı. Çakıözer sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Yönetim Kurulu listesinin tamamına yakınının geldikleri yerlere, bağlı oldukları kurumlara baktığınızda bu tarafgirliğin daha da artacağı ortada. Bu durum halkın haber alma hakkı, kamu yayıncılığı açısından kaygı verici. 83 milyonun vergileriyle yayın yapan TRT tarafsız olmak, kamu yayıncılığı yapmak, sadece kamunun çıkarlarına hizmet etmek zorunda. Bunun için tarafsız olmak zorunda.’”

“Saklanan FETÖ raporu”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Saklanan FETÖ raporu” başlıklı haberinde, “Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’da kalkıştığı darbe girişiminin ardından 5 yıl geçti. Siyasi iktidar FETÖ tehlikesinin geçmediğini belirterek, yürürlükteki OHAL yasalarını uzatmaya çalışıyor. FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması için muhalefetin de destek vererek hazırladığı FETÖ raporu ise halen ortada duruyor. Komisyon Başkanı Reşat Petek tarafından 12 Temmuz 2017’de dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a sunulan ancak Meclis’te okunmayan Darbe Raporu’nda yer alan tespitlerle bugün yapılan hataların aynı olduğu görülüyor. Muhalefet şerhleri ile birlikte yaklaşık bin 400 sayfayı bulan raporda FETÖ’nün bu zamana kadar nasıl geldiğinden, siyasi iktidarların temel zafiyetlerine kadar birçok başlıkta bilgi yer verilirken, siyasi ayak olarak muhalefetin suçlanması ise dikkat çekiyor.

Meclis’te okutulmayan raporda siyasi iktidarların zafiyetlerine kadar birçok başlığıa yer verilirken, AKP ile kavganın başladığı 2010’lu yıllar ‘Gizli Hedefleri İfşa Dönemi’ olarak nitelendiriliyor. AKP-FETÖ ortaklığı rapora sokulmazken muhalefet suçlanıyor. Ancak ‘AKP-FETÖ kardeşliği’ muhalefet şerhleriyle raporda yer alıyor” ifadelerini kullandı.

“Pulunu bile ödetmişler”

Karar gazetesi manşetinde, “Pulunu bile ödetmişler” başlıklı habere yer verdi:

“İBB’nin önceki dönemine ait dosyalara el koyup rafa kaldıran İçişleri Bakanlığı, 8 aydır adım atmadı. Satır aralarındaki çarpıcı detaylar ise 84 milyonun parasına yönelik ‘talanın’ sınır tanımadığını gösterdi. Başakşehir’deki askeri alanı değerinden üç kat fazla para ödeyerek alıp sahibini ‘kurtaran’ İBB’nin, satış sırasındaki harç ve pul bedellerini bile karşıladığı ortaya çıktı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önceki döneminde yapılan işlemlerden oluşan 50 dosyaya müfettişler ‘Biz inceleriz’ gerekçesiyle ocak ayında el koydu. Ancak raporlarla desteklenen vahim iddialar için adım atılmadı. Kamuoyuna yaygın şekilde yansımayan tespitler amacı tartışmalı satın almaların sonuna kadar suistimal edildiğini bir kez daha ortaya koydu. En çarpıcı örnek ise Başakşehir’deki 22 bin metrekarelik askeri arazi oldu.

İBB tarafından 2016’da 41 milyon TL’ye alınan ve yapılaşma hakkı bulunmayan kışla içindeki alanın asıl değerinin 13 milyon TL olduğu tespit edildi. Ödeme ise arsa sahipleri adına vekil sıfatıyla AK Parti eski Maltepe İlçe Başkanı Kamil Barkır’ın hesabına yatırıldı. Satış sırasındaki vergi, pul, harç gibi tüm masrafların da İBB tarafından karşılandığı belirlendi. Kamuoyunu rahatsız eden işlemlere yönelik artık adım atılması yönünde çağrılar yapıldı.”