“83 milyonun golf sahası”

Karar ve Cumhuriyet gazeteleri Demirören-Ziraat Bankası skandalıyla ilgili haberlerine devam etti.

P24

11.06.2021

Karar gazetesinin manşetinde, “83 milyonun golf sahası” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Demirören’in Ziraat’ten aldığı 750 milyon dolarlık krediye teminat gösterdiği arazide yapılan imar oyunu mahkemeden dönünce kamu bankasının elinde para etmeyen bir golf sahası kaldı. Muhalefet bu kez ‘750 milyon nerede’ sorusunun peşine düştü: Tahsilat yapıldıysa belgeleri paylaşın.

Demirören Holding, 2018’de 916 milyon dolar bedelle Doğan Medya’yı bünyesine katmıştı. Dev satın almada 750 milyon dolar (6.5 milyar TL) finansmanı kamu bankasının sağlaması tartışma konusu olurken, suç örgütü lideri Peker’in iddiaları sonrası kredinin ödenmediğine dair kuşkular arttı. Daha önce ‘ticari sır’ denilerek yanıtsız bırakılan ‘750 milyonluk kredi ödeniyor mu?’ sorusu gündem haline geldi. ‘Ben de borcumu ödemiyorum’ ve ‘750 milyon dolara ne oldu’ paylaşımları yapıldı.

Demirören’in borçlarına karşılık Ziraat’e ipotek ettirdiği Kemer Country’deki golf sahası önce imara açıldı, ardından planlar mahkeme tarafından iptal edildi. 750 milyonluk kredinin karşılığında kamu bankasının elinde değersiz bir arazi kaldı. Skandalı CHP ve DEVA Partisi’nden sonra Saadet Partisi de Meclis gündemine taşıdı. Ticaret Bakanı’na ‘750 milyon dolar neden geri alınmadı? İcra ve takip işlemleri başlatıldı mı? Tahsilat yapıldıysa belgeleri paylaşır mısınız?’ soruları yöneltildi.”

“Sayıştay bilmecesi”

Cumhuriyet gazetesi manşetin yanındaki, “Sayıştay bilmecesi” başlıklı haberinde, “Demirören Holding’in Ziraat Bankası’ndan çektiği 750 milyon dolar krediyi geri ödemediği iddiası sorgulanırken CHP’li Aykut Erdoğdu, ‘Ortaya çıkanlar Sayıştay raporunda yok. Bankanın mali durumunu etkileyecek büyüklükte bir kamu zararı’ dedi.

CHP’li Bülent Kuşoğlu, bankacılıkta benzer çok sayıda işlem olduğunu söyledi. Kuşoğlu, ‘Takla attırılan krediler birikiyor. Gizlendiği için büyüklüğünü bilemiyoruz. Ekonomi, kötü bir sürprizle karşılaşabilir’ uyarısında bulundu” ifadelerine yer verdi. 

Gazetenin manşetinde ise, “50 liraya mahkûm” başlıklı haber yer aldı:

“Erdoğan, ‘Neymiş, millet açmış…’ dese de TÜİK bile acı gerçeği ortaya koydu. TÜİK’e göre nisanda işsizlik oranı yüzde 13.9’a, geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 27.4’e yükseldi. İşsiz sayısı 4 milyon 511 bin kişi oldu. DİSK-AR’a göre ise işsiz sayısı bir yılda 650 bin kişi artarak 9 milyon 837 bin kişiye ulaştı.

İşsizlerin yüzde 24.6’sını gençler oluştururken istihdam da azaldı. Çalışan milyonlarca insan da açlık sınırının altında kalan asgari ücrete mahkûm. Ay sonu biteceği açıklanan kısa çalışma ödeneği alanlar 1 milyon 176 bin 817’ye çıktı. Günlüğü 50 lira olan nakdi ücret desteğini alanlar 996 bin 727’ye yükseldi.”

“Cennet’e çöküşün hikâyesi”

Birgün gazetesi manşetinde, “Cennet’e çöküşün hikâyesi” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Cennet Koyu’ndaki 700 dönümlük kamu arazisini Cengiz ile Tamince’nin şirketi Ziraat Bankası’ndan kredi çekerek aldı. İhale iptal edildi, karar uygulanamadı.

Muğla’nın Bodrum ilçesinin en değerli arazisi olarak nitelendirilen Cennet Koyu’ndaki 700 dönümlük arazi, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 1 Haziran 2010 tarihli kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alındı. Mülkiyeti Hazine’ye ait olan ve halk arasında ‘Cennet Koyu’ olarak bilinen 423 No’lu parselin satış ihalesi, 12 Temmuz 2012 tarihinde yapıldı. 2 milyar 100 milyon TL değerindeki kamu arazisini ‘beşli çete’nin güzide üyesi Mehmet Cengiz ile Fettah Tamince’nin ‘Bodrumbir’ isimli şirketi, Ziraat Bankası’ndan 277 milyon TL ‘usulsüz kredi’ çekerek aldı. Konunun yargıya taşınması üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, söz konusu ihaleyi iptal etti. 

Fakat bu karara rağmen hiçbir işlem yapılamadı. Zira yargı kararına rağmen taşınmazların geri alınmasına dair hiçbir işlem yapılamamasının arkasında Cumhurbaşkanlığı’nın 25 Aralık 2018 tarihindeki 506 sayılı kararı yatıyordu.

Ahmet Toker ve Süheyla Kasal isimli yurttaşlar adına süreci takip eden avukat Şükrü Üstek, Danıştay’a yaptığı başvuruda; iptal kararının uygulanması için idareye başvurduğunu ancak herhangi bir cevap verilmediğini, kararların gereğini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu fakat soruşturma izni verilmediğini bildirdi. Av. Üstek, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kararının iptali yolundaki kararın kesinleştiğini, idareye tekrar başvuruda bulunduğunu ancak yine herhangi bir yanıt alamadığını vurguladı. Av. Üstek, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından dava konusu Cumhurbaşkanı kararına istinaden işlemin tesis edilmediğinin daha sonradan öğrenildiğini belirterek, mahkeme kararlarının uygulanmasının zorunlu olduğunu vurguladı.”