“‘Rıza Bey’ hassasiyeti”
Gazetelerin manşetinde, Erdoğan’ın “Rıza Bey”in tutuklanmasıyla ilgili sözleri yer alırken, havuz medyası ise hiç duymamış gibi yaptı.

30.03.2016
Rıza Sarraf’la ilgili derin suskunluğunu ABD yolculuğu öncesi bozan Erdoğan Sarraf’tan “Bey” diye bahsetti ve aslında bu konunun Türkiye’yi ilgilendirmediğini anlatıp, kapanışı her zamanki gibi “paralel duası”yla yaptı.
Cumhuriyet gazetesi sürmanşetindeki habere, “‘Rıza Bey’ hassasiyeti” başlığını attı. Haberde, “Akademisyenler, gazeteciler için ‘Zalim, alçak’ gibi ifadeler kullanan Erdoğan, Rıza Sarraf’a ‘Bey’i layık gördü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Rıza Sarraf’la ilgili varsa bir şey onu zaten orada, Rıza Bey’in avukatları da gerekli cevabı, gerekli şekilde onlara herhalde vereceklerdir. Bu zaten ülkemizle alakalı bir konu da değil’ dedi. Gülen’e gönderme yapan Erdoğan, ‘Asıl kara para aklayanların babaları Pensilvanya’da’ diye konuştu. Başbakan Davutoğlu, ABD’nin Sarraf’a yönelik kara para soruşturmasının aynısının Fethullah Gülen’e neden açılmadığını sorguladı. Bekir Bozdağ da soruşturmaya ilişkin, ‘Türkiye’deki paralel alçaklar ve alçakları sevenler Türkiye’ye bir operasyon iftirası uyduruyorlar’ açıklaması yaptı’” ifadeleri yer aldı.
Özgür Düşünce gazetesi habere ön sayfasının altında, “Rıza Bey’i savunurlar” başlığıyla yer verdi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de tutuklanan Reza Zarrab’la ilgili konuştu: ‘Rıza Bey’i avukatları savunacaktır.’”
Yarın Bakış gazetesi birinci sayfasının altındaki haber için, “Rıza Bey’i avukatları savunma yapacaklardır” başlığını kullandı ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 Aralık rüşvet, yolsuzluk ve karapara operasyonunun kilit simi İranlı Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanmasının Türkiye’yi ilgilendiren bir konu olmadığını savundu. ABD ziyareti öncesi soruları cevaplayan Erdoğan, ‘Zarrab’la ilgili bir şey varsa, Rıza Bey’in avukatları gerekli cevabı, gerekli şekilde vereceklerdir. Kendisini savunacaklardır. Zaten ülkemizle alakalı bir konu da değildir’ dedi. Ardından yine ‘paralel’e sarıldı” ifadelerine yer verdi.
Sözcü gazetesi, “İşte huzurlarınızda Erdoğan’ın Rıza Bey’i!” manşetiyle çıktı: “Erdoğan ABD’ye giderken Reza Zarrab için, ‘Rıza Bey’i avukatları savunacaktır’ dedi. Bakın o Rıza Bey 3 ülkede nelerle suçlanıyor: Türkiye’de… Bakanlara işleri için çikolata kutuları içinde yüz binlerce dolar rüşvet vermek. Gümrükteki işleri halledilsin diye bakana 700 bin liralık İsviçre saati hediye etmek. Bakanları önüne yatırmak. Çocuklarına ise rüşvetle işlerini takip ettirmek… İran’da… İdam cezasına çarptırılan Babek Zencani ile para ilişkisinde bulunmak… ABD’de… İran’a uygulanan ambargoyu delmek. Yasadışı altın ticareti yoluyla ABD’yi dolandırmak. Kara para aklamak. Uluslararası banka sahtekarlığı yapmak…”
Taraf habere sürmanşetinde, “Zarrab ülkemizi ilgilendirmiyor” başlığıyla yer verdi ve “ABD’ye giderken Zarrab’ın tutuklanmasıyla ilgili soruya yanıt veren Erdoğan, ‘Bu konu aslında ülkemizi ilgilendiren bir konu olmadığı gibi, bir kara para aklama konusu mudur değil midir, bilmeden değerlendirme yapmam. Ancak kara paranın babaları orada, Pensilvanya’da… Acaba oradakilere bir uygulama yapıldı mı?’ dedi” ifadelerini kullandı.
Yeni Şafak, Akşam ve Star gazeteleri, Erdoğan’ın Rıza Sarraf’la ilgili sorunun cevabını ‘paralel’e bağlamasını benzer başlıkları kullanarak manşete taşıdı.
Hürriyet gazetesi, “Zarrab’a ilk yorum” üst başlığıyla manşetin altında yer verdiği haber için, “ABD önce paralel için adım atsın” başlığını kullandı.
“Erdoğan için torpil ricası”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Erdoğan için torpil ricası” başlıklı haber yer aldı. “Brookings Enstitüsü’nde konuşabilsin diye iş dünyası aracı oldu” üst başlığıyla verilen haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington’un en prestijli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’nden aldığı davetin perde arkası aralanıyor. Washington ve İstanbul’daki kaynaklara göre son dakika daveti için Türkiye’nin en güçlü iş kadınlarından biri devreye girdi. Büyük bir Türk holdingin kadın yöneticisi Brookings Enstitüsü’nün başkanını arayarak Türkiye’de kendilerine yapılan baskıdan bahsetti ve bunun hafifletilmesi adına Erdoğan’a konuşması için imkan verilmesini talep etti. Bu özel ricadan sonra Brookings Başkanı Tallbot, isteğe olumlu yanıt verdi. Brookings Enstitüsü’ndeki konuşmada davet edilecek kişiler ve soru sorulmaması talebi kriz yarattı. Enstitüsü’nün toplantılarında devlet başkanlarına soru sorulabiliyorken, Erdoğan’ın soru kabul etmeyeceği belirtiliyor. Yetkililer bu konuda açıklama isteyenleri Türk Büyükelçiliği’ne yönlendiriyor” ifadelerine yer verildi.
“Birine tahliye, diğerine gözaltı”
“Heyecanlı” göründüğü gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklanan Jinha muhabiri Beritan Canözer ilk duruşmada tahliye edilirken, davayı takip eden gazeteci Tuğba Tekerek de gözaltına alınıp serbest bırakıldı.
Cumhuriyet manşetin altındaki habere, “Beritan artık özgür” başlığını attı ve “heyecanlı göründüğü için gözaltına alındıktan sonra tutuklanan gazeteci Beritan Canözer, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında tahliye edildi” dedi.
Özgür Düşünce habere manşetin yanında, “Birine tahliye, diğerine gözaltı” başlığıyla yer ayırdı ve “Haber takibi sırasında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Jinha muhabiri Beritan Canözer dün tahliye edildi. Duruşmayı takip eden gazeteci Tuğba Tekerek ise gözaltına alındı” ifadelerine yer verdi.
“Dışişleri’ne anayasayla yanıt”
Almanya’da yayınlanan “Erdoğan klibi” yeni bir krize neden oldu. Dışişleri’ne çağırılan Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann’dan klibin yayınının durdurulması bile istendi fakat Erdmann elinde Almanya anayasasıyla dik duruşunu bozmayıp, “Basın özgürlüğü Almanya’da anayasal haktır” dedi ve elçiliğe geri döndü.
Cumhuriyet gazetesi manşetin aynındaki haber için, “Dışişleri’ne anayasayla yanıt verdi” başlığını kullandı: “Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann, ülkesinde bir TV programında Erdoğan’ın hicvedilmesi nedeniyle Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldığı, Dışişleri’ne yanında Alman anayasası ile giden Erdmann, Türk yetkililerin programa tepkilerine, ‘Basın özgürlüğü Almanya’da anayasal haktır’ yanıtını verdi.”
Hürriyet gazetesi birinci sayfasının altındaki habere, “Alman elçiyi çağırtan klip” başlığını attı ve “Türkiye, Almanya’da yayınlanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert biçimde eleştiren video klip nedeniyle Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann’ı Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Dışişleri, Erdoğan’ı ‘seviyesizce eleştirdiği ve alay ettiği’ gerekçesiyle Alman elçiye protesto notasını iletti ve bölgesel kanaldaki yayının durdurulmasını talep etti. Ancak Berlin, ‘basın ve ifade özgürlüğü’ gerekçesiyle bu talebi reddetti. Bunun ardından devlet kanalı ARD de protestoyu haber yaparken klibi tekrar yayınladı” ifadelerine yer verdi.
ABD’den darbe iddialarına cevap: “Saçma sapan, cevap vermeye değmez”
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Rıza Sarraf’ın tutuklanmasıyla ilgili, ‘ABD, AK Parti hükümetini ve Erdoğan’ı düşürmeye çalışıyor’ iddialarını, “Saçma sapan, cevap vermeye bile değmez iddialar” olarak değerlendirdi.
Yarına Bakış gazetesi haberi ön sayfasının altından, “ABD’den ‘Erdoğan’ı düşürme’ cevabı: O kadar saçma sapan iddia ki, yanıta değmez” başlığıyla anonsladı.
“Cumhurbaşkanına hakaret suçu anayasaya aykırı”
Yarına Bakış gazetesi manşetinde, “299’a iptal talebi” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “İstanbul Üniversitesi öğrencileri Özgür Yılmaz ve Nuray Uçar’ın davasında karar çıktı. 43. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Bağarkası, TCK’nın 299. Maddesi’nde düzenlenen ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçunu Anayasa’ya ve AİHS’ye aykırı buldu. Maddeyi iptal için Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı” ifadeleri yer aldı.
Haber Özgür Düşünce gazetesinin sürmanşetinde, “Hakaret davasına özgürlük ayarı” başlığıyla yer aldı: “İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçunun Anayasa ve AİHS’ye aykırı olduğuna hükmetti.”
Sözcü gazetesi ise manşetin üstünde yer verdiği habere, “Cumhurbaşkanına hakaret suçu anayasaya aykırı” başlığını attı.