Jül Vern Seyahat Acentesi: Nellie Bly, Süveyş Kanalını geçmeye devam ediyor
Nellie’nin gemisinin Kızıldeniz’e çıktığı yıl, Hartum Limanı’nın inşaatı bitiyordu…
28.09.2024
Nellie’nin güverteden bakışla görebildiği ateş başındaki Arapların arkasında, ana karanın derinliklerinde Nil nehri vardı. Nellie’nin gemisi Nil’e paralel seyrediyordu ve Kızıldeniz boyunca güneye indikçe Etiyopya dağlarından doğan Mavi Nil ile Afrika’nın Ekvatoral bölgelerinden gelen Beyaz Nil’in birleştiği yere, Hartum şehri hizasına yaklaşıyordu.
“Hartum” eski Sudan lehçelerinde “kavşak” veya “kavuşma yeri” anlamına geliyordu. Burası eski medeniyet merkezlerinin bulunduğu bir bölgede kurulduğu halde uzun yıllar sadece bir köy görünümünde kalmıştı.
Bazı şehirleri yoktan var edip yıllar sonra silip yok eden; insan eylemi, üretimi, arzusu, ihtiyacı ile karılmış dinamikler, vaktiyle Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’yı Sudan’a sefere sevk etti. Böylece Sudan, Osmanlı topraklarına katıldı. Batı Afrika kıyılarında, Atlas Okyanusu’nda yasaklanan köle ticareti, binlerce köle tüccarının kervanları ve konaklamaları ile Hartum’a kaydı.
Mısır yönetiminin valileri Nil nehrinden faydalanabilmek için iskeleler, ticarî malların konulduğu depolar, bir gemi tamirhanesi ve tuğladan bir saray inşa ettirdiler. 1860’ta telgraf hattı döşendi; 1862’de ticaret odası kuruldu.
Bay Fogg ve Jean’ın Kızıldeniz’i geçtiği yıllarda, 270 yataklı bir hastanenin inşaatı sürüyordu. Nellie’nin geçtiği tarihte ise Hartum’un üç camisi, bir Katolik kilisesi, iki tuğla çarşısı, Yunanlı tüccarların işlettikleri ve içinde ithal mallarını muhafaza ettikleri depolar ve sadece yerli halkın alışverişe geldiği küçük bir pazar vardı.
Nil nehri boyunca konsoloslukların gemileri ve her biri birer topla donatılmış ticaret vapurları gidip geliyordu. Sarayın ve Katolik kilisesinin bahçeleri pompalarla sulanıyordu. Nellie’nin gemisinin Kızıldeniz’e çıktığı yıl, Hartum Limanı’nın inşaatı bitiyordu.
Hartum Valisi Gordon Paşa, tam adıyla Charles George Gordon 1874’te ilk defa Sudan’ın Ekvator bölgesine vali tayin edildi ve 1876’da görevini bırakmasına rağmen bir yıl sonra tekrar Mısır’ın Sudan genel valiliğine getirildi; fakat sağlığının bozulması üzerine İngiltere’ye döndü.
Yedi sene sonra, İmam Muhammed Ahmed el-Mehdî, 50.000 kişilik bir ordu ile Sudan’ın kurtuluş savaşını başlattığında Gordon Paşa tekrar genel valiliğe getirildi.
General Gordon’un emrindeki askerlerin tamamı ile subayların çoğu Sudan yerlilerindendi ve Mehdî’ye karşı savaşmadılar. Hartum 1885 senesinde düştü. Gordon Paşa aynı gece öldürüldü. Şehrin düşmesi tam bir katliama dönüştü ve bu durum, sabah güneş doğduğunda Mehdî’nin hayatta kalanlara aman vermesine kadar altı saat sürdü. Sivil halktan ve kölelerden de birçoğu öldü veya yaralandı. Kadınlara câriye muamelesi yapıldı, savaşa katılanlara paylaştırıldılar. Son paragrafı İslam Ansiklopedisi’nde okudum.
General Gordon’un öldürülmesi İngiltere’yi ayağa kaldırdı. Gordon, ulusal kahraman ilan edildi. Anısına bir şeyler yapılması, anıt dikilmesi fikri gelişti ve bu fikir gazeteler aracılığıyla Cranford kasabasına da ulaştı.
*
Haftaya : Cranford kasabası ve Bayan Glenmire