18 dakikalık öykü anlatıcılığı: TED Konuşmaları

2001-2017 döneminde toplam iki milyar kişi TED Konuşmalarını izlemiş, bu sayının dörtte birini en çok izlenen 25 sunum almış

ASLI TUNÇ

13.07.2018

Muhtemelen çoğumuz “şu konuyu TED konuşmasında dinledim, çok etkilendim” ya da “bu konuda müthiş bir TED Talk var, mutlaka izlemelisin” türündeki diyalogların içine düşmüşüzdür. TED Talks ya da TED Konuşmaları 1984’ten beri var.
 
Kâr amacı gütmeyen TED Konferansları “Yaymaya Değer Fikirler” (Ideas Worth Spreading) sloganıyla internet üzerinde ücretsiz içerik dağıtımı yapan bir medya kuruluşu. Amaç, küresel olarak iş âleminden bilime, sanattan siyasete kadar her alanda ilham verici fikirlerin kitlelerle paylaşılması.
 
Aslında TED konferansı ilk başta Silikon Vadisi’nin üzerinde yükseldiği teknolojiye ve tasarım konularına ağırlık verse de yıllar içinde konu yelpazesini hayli genişletmiş. Zaten açılımı da T(echnology), E(ntertaintment), D(esign) yani teknoloji, eğlence, tasarım.
 
Şimdiye dek pek çok Nobel ödüllü bilim insanı, ünlü siyasi lider, din adamı, tasarımcı, sivil toplum çalışanı, girişimci, gazeteci, kısacası ilginç ve anlatılmaya değer bir hikayesi olan sayısız kişi TED konuşması yapmış.
 
Bu sunumların aslında çok iyi tanımlanmış bir formatı bulunuyor. Bir kere tüm fikir ya da hikâye kendini sonuna kadar ilgiyle dinletir biçimde en fazla 18 dakika içinde anlatılmalı. TED konuşmaları günde yaklaşık 2 milyon kez izleniyor. En çok izlenenler ise 16 milyonu buluyor.
 
Bu sunumların ortak bazı biçimsel noktaları var. En çok ilgi gören sunumlar direkt duygulara seslenen temaları içeriyor. Her konuşmayı başarılı bir öykü anlatımı olarak görürsek mizah, vücut dili ve içtenlikle kullanılan jestlerin en fazla prim yaptığını söyleyebiliriz. Konunun anlatıcının kişisel öyküsü olması etkiyi fazlasıyla arttıran bir öğe kuşkusuz.
 
Yüzbinlerce insan her gün yeni bir konuyu hızlıca öğrenmek, ilerde de hatırlayacakları hikâyeler dinlemek ve ilham almak için TED Konuşmalarını izliyor. Günümüzün enformasyon akış hızını, dijital neslin çok kısa ilgi süresini dikkate alırsak 18 dakika internet üzerinde bir konuşma izlemek için epeyce uzun bir zaman dilimi. Öykü anlatıcısı için ise oldukça kısa. Ancak tarihe baktığımızda kısa ve etkileyici konuşmalarıyla kitleleri arkasından sürükleyen pek çok lidere rastlıyoruz. Martin Luther King’in ırk eşitliğini nasıl  düşlediğini anlattığı o sarsıcı tarihsel konuşmasının sadece 17 dakika sürdüğünü aklımızdan çıkarmayalım.
 
Günümüzde 200 milyondan fazla öğrenci internet üzerinden online ders alıyor ve TED konuşmaları bu öğrenciler için bulunmaz nimet sayılıyor. TED konuşmalarının genel eğilimini analiz etmek için ise 2001-2017 yılları arasındaki sunumların içeriklerine bakılmış. Bu araştırmanın bulgularını en az benim kadar ilginç bulacağınızı umuyorum. Örneğin bu yıllar arasında toplam 2 milyar kişi TED Konuşmalarını izlemiş, bu sayının dörtte birini en çok izlenen 25 sunum almış.
 
Erkek konuşmacılar kadınlardan daha fazla izlenmiş, bir papağan ise (evet papağan da TED konuşmacısı olmuş!) en az izleyici toplayan video olmuş. Erkek konuşmacılar sayıca kadınlardan üç kat daha fazla ve kadın konuşmacıların yaş ortalaması erkeklerden daha genç. Konuşmacıların en genci 13, en yaşlısı ise 94 yaşında.
 
En çok izlenilen konu ise iletişim. Onu sırasıyla teknoloji, sağlık, sanat, mutluluk, eğitim ve yaratıcılık izliyor. En az ilgi gören konular ise sinema, antropoloji ve askerlik. En başarılı konuşmacılar yazarlar, psikologlar ve üniversite hocaları. Nasıl müthiş bir TED konuşmacısı olacağınız hakkında da TED konuşmaları mevcut. Anlaşılan günün birinde herkes kuralları ve formatı belli bu gösterinin bir parçası olacak; yeter ki anlatacak ilginç bir hikâyeleri ve anlatmak için coşkuları olsun.