“Roboski’nin eli Erdoğan’ın yakasında”
Roboski katliamını anan binlerce kişi, barış sürecine toz kondurmayan havuz medyası ile Aydınlık ve Habertürk’ün ilgisini çekmedi.
08.01.2015
Roboski katliamı üçüncü yılına girerken, TSK’ya ait savaş uçaklarının attığı bombalarla hayatını kaybeden 34 kişi Gülyazı Köyü’nde binlerce kişinin katıldığı törenle anıldı. Dönemin başbakanı Erdoğan’a tepki büyüktü.
Özgür Gündem, “Mahşere kadar peşindeyiz” manşetiyle çıktı: “Erdoğan’ın emriyle 34 sivilin bombalarla parçalandığı Roboski, dün on binleri ağırladı, hesap sordu. 3 yılı geride bırakan kıyımın acısı ilk günkü gibi taze. ‘Ey sarayda oturan’ diyerek Erdoğan’a seslenen HDP Eşbaşkanı Demirtaş, ‘Eliniz Roboskili çocukların kanına bulaştı; kan ağlayan dosya kapanmaz’ dedi.”
Taraf sürmanşetindeki haber için, “Vicdanlarda nasıl kapatacaksınız” başlığını kullandı ve “Uludere Katliamı 3. yılında, olayın yaşandığı Gülyazı Köyü’nde binlerce kişinin katıldığı bir törenle anıldı. Katliamda hayatını kaybeden 34 köylüyü temsilen tabutların taşındığı törende, kurbanların aileleri ağıtlar yaktı. Törende konuşan HDP lideri Demirtaş, ‘Adliyedeki dosyayı kapattınız. Ama vicdanlardaki dosyayı nasıl kapatacaksınız’ dedi. CHP’li Tanrıkulu da ‘Katliamın sorumlusu Erdoğan her gün nutuk atıyor’ diye konuştu” dedi.
Cumhuriyet sürmanşetindeki habere, “Sarayınızda huzur bulamayacaksınız” başlığını attı: “Roboski’de katledilen 34 kişiyi anmak için düzenlenen törene aralarında siyasilerin ve sendika temsilcilerinin de olduğu binlerce insan katıldı. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, ‘Adliyedeki dosyayı kapattınız ama vicdanlardaki dosyayı nasıl kapatacaksınız? Roboskili çocukların kanı elinize bulaştı bir kere, sarayınızda huzur bulamayacaksınız’ dedi.”
Zaman haberi sürmanşetinden, “Roboski dosyasını vicdanlarda nasıl kapatacaksınız?” başlığıyla verdi ve “Şırnak Uludere’ye bağlı Roboski’de 28 Aralık 2011’de düzenlenen hava operasyonunda hayatını kaybeden 34 köylü için anma töreni düzenlendi. Binlerce kişi, katliamda can verenlerin mezarı başında dualar okudu. HDP EŞ Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı ve iktidara, ‘Adliyedeki dosyayı kapattınız. Ama vicdanlardaki dosyayı nasıl kapatacaksınız’ diye sordu” dedi.
Bugün gazetesi manşetinde CHP’li Levent Gök’ün katliamla ilgili çarpıcı iddiasına yer verdi. “MİT Komisyona yanlış bilgi verdi” başlığını kullanan gazete, “TBMM Uludere Komisyonu’nda görev yapan CHP’nin hukukçu Grup Başkanvekili Levent Gök, gündemdeki gelişmeleri Bugün’e değerlendirdi. Çarpıcı bir bilgiyi ilk kez açıkladı. ‘MİT komisyona göndermiş olduğu yazıda, olayı 12 saat sonra öğrendiğini bildirmişti. Oysa gelen resmi belgeler ve bilgiler, MİT’in başından beri operasyonla ilgili belge ve bilgileri kurumlara sunduğuna ilişkindi. MİT’in komisyona doğru bilgi vermediği kesinlikle ortaya çıkmıştır. Geçtiğimiz günlerde eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, TSK’ya en son bilgiyi MİT’in verdiğini ifade etti. Bizim de vardığımız sonuç budur. PKK’lı Fehman Hüseyin’in kaçakçılar içinde olduğu varsayılarak yapılan ve 34 masumun öldüğü operasyonla aynı gün MGK toplantısı vardı. Operasyon kararı, MGK’da bulunan herkesin bilgisi dahilinde alınmıştır” dedi.
Yurt manşetten verdiği habere, “Unutmayacağız” başlığını attı ve “Uludere’de TSK’ya ait savaş uçaklarının açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden 34 yurttaş anıldı. 3. yılında olayla ilgili hukuki sürecin hala işlememesine tepki törene damga vurdu” dedi.
Evrensel manşetinde, “Roboski’nin eli Erdoğan’ın yakasında” başlığını kullandı ve “34 kişinin öldüğü katliamın 3. yıl dönümünde Roboski’de buluşan on binlerce kişi, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere sorumluların hesap vermesini istedi” dedi.
Sözcü birinci sayfasındaki habere, “PKK beziyle Uludere’yi andılar” başlığını attı ve “Şırnak Uludere’de 3 yıl önce terörist sanılarak bombalanan 34 kişinin anılması, PKK şovuna döndü. Anneler, ölen çocukların resimlerini taşırken, arkada PKK bezleri açıldı. Apo sloganları atıldı” dedi.
Hürriyet ön sayfasının altındaki habere, “3 yıl sonra aynı acı” başlığını attı: “Şırnak Uludere’de, 28 Aralık 2011’de düzenlenen hava operasyonunda yaşamını yitiren 34 köylü dün anıldı, sorumluların bulunmaması eylemlerle protesto edildi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘Adliyedeki dosyayı kapatabildiniz. Ama halkın kan ağlayan dosyası kapanmaz’ dedi. On binlerce kişi mezarlığa yürüdü.”
Milliyet haberi birinci sayfasının altında, “Hesap sormadan gitmeyiz” başlığıyla verdi: “Şırnak Uludere’de (Roboski) üç yıl önce hava operasyonunda yaşamını yitiren 34 köylü, yıl dönümünde düzenlenen etkinlikle anıldı. Gülyazı Köyü’ndeki törende konuşan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘Bu katliamı yapanlardan hesap sormadan bu dünyadan gitmeyeceğiz’ dedi. Törene CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da katıldı.”
Vatan ön sayfasının altında yer ayırdığı haber için, “Vicdanları kapatamaz” başlığını kullandı ve “Uludere’de 2011’deki hava operasyonunda yaşamını yitiren 34 köylü için anma düzenlendi. HDP’li Demirtaş ‘Adliyedeki dosyayı kapattınız. Vicdanlardaki dosyayı nasıl kapatacaksınız’ diye sordu. Binlerce kişi mezarlara karanfil bıraktı” dedi.
“AKP’de 5 Ocak sancısı”
Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, Erdoğan’ın 5 Ocak’ta Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık edeceği yönündeki sözleri AKP içinde krize neden oldu.
Cumhuriyet manşetten verdiği habere, “AKP’de 5 Ocak sancısı” başlığını attı ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 Ocak’ta Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceğine ilişkin açıklama krize dönüşünce hükümet sorumlu arayışına başladı. Hükümet sözcüsü Bülent Arınç, Binali Yıldırım’ın ‘İzmir milletvekili olması dışında bir sıfat taşımadığını’ vurgulayarak ‘5 Ocak açıklaması yanlıştı’ dedi. Başbakanlık kaynakları da ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Davutoğlu’nun arasına hiç kimse giremez’ diyerek Yıldırım’ı hedef aldı. AKP kulislerinde, Erdoğan sonrası başbakan olmak isteyen Yıldırım’ın Davutoğlu’nu ‘içine sindiremediği’ dile getiriliyor. Davutoğlu’nun başbakanlığının açıklanmasının ardından Yıldırım’ın ‘Hızlı trenler yapmamışsanız, havayolunu halkın yolu haline getirmemişseniz, bakan olmuşsunuz başbakan olmuşsunuz neye yarar’ sözleriyle Davutoğlu’nu hedef aldığı da anımsatılıyor” dedi.
Hürriyet ön sayfasının altındaki habere, “5 Ocak bilmecesi” başlığını attı ve “Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın ‘Cumhurbaşkanı 5 Ocak’ta Bakanlar Kurulu’nu toplayacak’ açıklamasına gelen yanıtlar soru işaretleri yarattı. Önce Davutoğlu, ‘Bu konular sadece Cumhurbaşkanımız ve benim tarafımdan açıklanır. 5 Ocak’ta toplantı yok’ dedi. Ardından Arınç, ‘Sayın Yıldırım’ın milletvekilliği dışında pozisyonu yoktur. Hiçbir sıfat taşımayan birinin bu açıklaması yanlış’ diyerek tartışmayı sürdürdü” dedi.
Sözcü haberi birinci sayfasının altından, “AKP’liler 5 Ocak için kavga ediyor” başlığıyla verdi: “Arınç, Erdoğan’ın 5 Ocak’ta kabineye başkanlık yapacağını söyleyen Binali Yıldırım için ‘onun sıfatı yok’ dedi.”
Yeni Şafak krize Bülent Arınç’ın sözleriyle yer ayırdı. Birinci sayfasının altındaki haber için, “Yıldırım’ın böyle bir hakkı yok” başlığını atan gazete, “Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kabine’nin 5 Ocak’ta Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanacağını söyleyen Binali Yıldırım’ı eleştirdi” dedi.
“Kumpasın izleri fezlekede gizli”
Zaman gazetesinin manşetinde, “Kumpasın izleri fezlekede gizli” başlıklı haber yer aldı: “Zaman ve Samanyolu’nu hedef alan medyayı susturma operasyonunun kumpas olduğunu deşifre eden yeni bilgiler ortaya çıktı. Bu bilgiler, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın Tahşiyecilerin başında bulunan Mehmet Doğan’ı arayarak, ‘Şikayetiniz var mı?’ diye sorduklarını ve operasyonun bundan sonra başladığını itiraf eden açıklamalarını daha da ileri taşıdı. Polis fezlekesinde yer alan bilgilere göre, operasyona dayanak yapılan iddialar önce gazetede haber yapılıyor, şikayet kılıfıyla Emniyet’e bildiriliyor ve savcılık aşamasıyla kurgu tamamlanıyor. 1- Geçen hafta ortaya çıkan polis fezlekesindeki iddialar, hükümet yanlısı Sabah Gazetesi tarafından 8 ay önce, neredeyse birebir yayımlanmış. 23 Mart 2014 tarihli haberde şöyle deniyor: ‘Gülen’in açıklamalarının hemen ardından Bugün Gazetesi yazarı Nuh Gönültaş, ‘sonra da Samanyolu TV’nin Tek Türkiye adlı dizisinde Tahşiyeciler hedef gösterildi.’ 2-Haberdeki kurgu, 2 ay sonra Tahşiye soruşturmasında tutuklanan Mehmet Nuri Turan tarafından mail ile Emniyet’e ulaştırılmış. Turan’ın 16 Mayıs’ta gönderdiği ihbar şöyle: ‘Gülen, 6 Nisan 2009’da herkul.org adlı sitede irtica paranoyası adıyla Tahşiye yayınevi El-Kaide ile ilişikmiş gibi bir konuşma yaptı. Bundan sonra bütün medya bu konuşmayı verdi.’ 3-Fezlekeye göre 6 ay boyunca hiç işlem yapılmıyor. Başsavcılığın 16 Ekim’de soruşturma talimatı verdiği görülüyor. 12 Aralık’ta Dumanlı ve Karaca’ya ‘UYAP’ta hakkınızda soruşturma yoktur’ belgesi veren Başsavcılık, dosyayı gizleyerek kanunu ihlal ediyor. 14 Aralık’ta gazeteyi basan polislerin elindeki evrakta soruşturmanın 13 Aralık’ta başlatıldığı ibaresi vardı. Bir soruşturmanın bir günde operasyona dönüşmesi ancak olağanüstü hal dönemlerinde yaşanıyor.”
“Dört milyarı da bataklık yutacak”
Taraf gazetesinin manşetindeki, “Dört milyarı da bataklık yutacak” başlıklı haberde, “Hükümetin ‘çılgın projesi’ 3. havaalanı, ‘İnşaat sahasının dörtte üçü bataklık’ itiraflarıyla, yeniden tartışmaya açıldı. Hesaplamalara göre, bataklığın havaalanı haline getirilmesi için 1 milyar metreküplük dolgu malzemesine ihtiyaç duyuluyor. Bunun da kentsel dönüşümden çıkan hafriyat ile sağlanması planlanıyor. Bir kamyonun 20 metreküp hafriyat taşıdığı dikkate alınırsa, sahanın doldurulması için 50 milyon kamyon hafriyat dökülecek. Bugünkü gibi kamyon başına 90 lira alınırsa, 3. havaalanı inşaatını üstlenen konsorsiyum, daha temeli bile atılmadan en az 4 milyar lirayı cebe atacak” denildi.