“Medyaya gözdağı”

Charlie Hebdo’nun son sayısının bir bölümünü yayınlayacağını açıklayan Cumhuriyet gazetesinin basıldığı matbaaya polis baskını gerçekleşti. Derginin kapağının gazetede yer almadığının anlaşılmasından sonra dağıtımına izin verilen Cumhuriyet’in önünde protestolar düzenlendi, gazete sosyal medyadaki yayınlarla hedef gösterildi. Hükümet yetkilileri Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırıları körükleyen açıklamalar yaparken, Türkiye’den ve dünyadan gazeteye destek geldi. Birkaçı dışında basının büyük bölümü bu habere geniş ayırdı fakat birçoğu da Cumhuriyet’e yapılan saldırılardan bahsetmedi. Yeni Şafak ve Yeni Akit ise provokasyona devam etti.   

Cumhuriyet, “Özgürlüğe tam destek” manşetiyle çıktı: “Cumhuriyet’in Charlie Hebdo ile dayanışmasına Türkiye ve dünyadan destek geldi. Gazetemizin basıldığı matbaaya mahkeme kararı olmadan ‘makul şüphe’ ile polis baskını yapılması ise tepki çekti. Çok sayıda siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi gazetemizi ziyaret ederek ve arayarak desteklerini iletti. CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Dağıtıma giden gazetelerde sakıncalı haber veya karikatür aranması tam bir 12 Eylül uygulaması”’ dedi. TGS, Cumhuriyet’in insanlık değerlerine ve ifade özgürlüğüne sahip çıktığını belirtti. TGC ise matbaa baskınıyla ‘halkın gerçekleri öğrenme hakkına müdahale edildiği’ni vurguladı.”  

Taraf sürmanşetindeki habere, “Medyaya gözdağı” başlığını attı ve “Türkiye’de medya Charlie Hebdo kuşatması yaşadı. Derginin özel sayısından dört sayfa yayınlayan Cumhuriyet’in dağıtım kamyonlarını polis durdurdu” dedi. Gazete, Cumhuriyet’in önünde yaşanan olaylara ise resim altında yer verdi. 

Zaman habere manşetin yanında, “Gece yarısı polis baskını” başlığıyla yer verdi ve “Cumhuriyet gazetesinin basıldığı matbaa, önceki gece, yargı kararı olmadan polis baskınına uğradı. Gerekçe olarak Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo’yla ilgili yayın gösterildi. Cumhuriyetin 12 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısından sonra 3 milyon adet basılan Fransız dergisinden karikatür ve yazı paylaşacağı iddia edilmişti. İstanbul polisi, 01.00’de Hadımköy’deki Doğan Printing Center tesislerine geldi. 8 kişilik ekip, Cumhuriyet başta olmak üzere ulusal yayın yapan birçok gazeteyi taşıyan araçları herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın durdurdu. Kamyondan aldıkları Cumhuriyet gazetesi nüshasını basın savcısına gönderdiler. Yaklaşık 1 saat sonra savcının onayıyla kamyonların matbaadan çıkışına izin verdiler. Polis, dün öğleye kadar da gazete çevresinde bekledi” dedi.

Bugün gazetesi haberi sürmanşetinde MİT TIR’larıyla ilgili yayın yasağıyla birlikte verdi ve “1 günde 5 sansür” başlığını kullandı.

Birgün manşetin altında yer verdiği habere, “Arkadaşlarımızın yanındayız” başlığını attı ve “Charlie Hebdo dergisinin yeni sayısına yer veren Cumhuriyet gazetesinin yayıma hazırlandığı matbaayı polis bastı. Gazeteye tehdit yağdı. Gericiler eylem yaptı” dedi. 

Sözcü haberi manşetten, “Yargısız baskın” başlığıyla verdi ve “Cumhuriyet Gazetesi’nin, peygamberimizin karikatürünü yayınlayacağını sanan bir savcı, polise matbaa bastırıp gazete dağıtım kamyonunu arattı” dedi.

Hürriyet ön sayfasının altında yer verdiği habere, “Mahkemeden derginin kapağına engelleme” başlığını attı ve “Diyarbakır 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi, Charlie Hebdo’nun son sayısının, Hz. Muhammed’in karikatürlerinin yer aldığı kapağını paylaşan 4 internet sitesine erişimi durdurdu” dedi. Gazete, Cumhuriyet gazetesinin dağıtımının engellenmesiyle ilgili gelişmeye bu haberin yanında,  “Barikatlı önlem” başlığıyla resim altında yer ayırdı: “Charlie Hebdo’nun son sayısından bir bölümünün Cumhuriyet’te yayınlanacağının açıklanmasının ardından polis önceki gece matbaa çıkışında durdurduğu kamyonlardaki gazeteyi inceledi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Cumhuriyet gazetesinin dağıtımının engellenmesini kınayarak, ‘Bu sansür girişimi, Anayasa ve Basın Kanunu’na aykırı’ açıklamasını yaptı.”

Yeni Şafak haberi, “Cumhuriyet gazetesinden provokasyon” başlığıyla verdi ve “Cumhuriyet gazetesi, saldırıya uğrayan Fransız dergisi Charlie Hebdo’nun Peygamberimize hakaret içeren kapağını yazarlarının köşelerinde yayınladı. Gülen medyası ise bu provokasyona sahip çıkarak ‘sizinleyiz’ mesajı yayınladı. Zaman gazetesi, Cumhuriyet önündeki polis önlemlerini ön plana çıkarıp gazeteye baskı yapıldığını ima etti. Aynı gazete 2008’de Gülen’in karikatürize edildiği videoyu yayınlayan site için ‘Bunların Danimarkalı karikatüristten bir farkları yok’ yorumunu yapmıştı” dedi. Gazete yayın yasağıyla ilgili haberi ise, “Mahkeme kapak için yayın yasağı getirdi” başlığıyla anonsladı.
  
Yeni Akit manşetinde, “Alçaklığın uşakları” başlığını kullandı ve “Finansörlüğünü Aydın Doğan, Turgay Ciner, İnan Kıraç ve Gürbüz Çapan gibi isimlerin yaptığı Cumhuriyet gazetesi, Charlie Hebdo’da yer alan alçak karikatürleri yayınlayarak, İslam’a yönelik nefretini bir defa daha gözler önüne serdi. Halkın değerlerini hiçe sayıp, paralel çete ile kol kola giren Cumhuriyet’in imza attığı bu son skandal, ‘Cumhuriyet kimin uşağı, kimlere yaranmaya çalışıyor’ tepkilerine yol açtı” dedi.

Milliyet habere, “Yüksek tansiyon” başlığıyla manşetin yanında yer verdi ve “Katliam yapılan Charlie Hebdo dergisinin dün yayımlanan sayısından seçki veren Cumhuriyet gazetesi, önceki gece matbaaya gelen polislerin uzun kontrollerinden sonra dağıtılabildi. Gazetenin Şişli’deki binasını da polis kuşatmaya aldı. Sokağa giriş çıkışa izin verilmedi. Akşam gazete önünde toplanan bir grup ise protesto gösterisi yaptı. Diyarbakır’da ise Charlie Hebdo’nun karikatürlerini yayınlayan internet sitelerine yayın yasağı kondu” dedi.

Vatan ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Türkiye’de erişim yasak” başlığını attı ve “Derginin Türkçesini yayınlayacak olan Cumhuriyet gazetesinin dağıtım araçları polis tarafından 40 dakika arandı. Kapağa yer verilmediği anlaşılınca dağıtıma izin verildi. Karikatürü yayınlayan sitelere erişim engellenmesi kararı çıktı” dedi.

Habertürk, “Cumhuriyet polis önlemi” başlığıyla ön sayfasının altında yer ayırdığı haberde, “Cumhuriyet’in son sayıyı yayımlayacağı duyulunca gelen tehditler üzerine polis önceki gece önlem aldı. Gazetenin bulunduğu sokak trafiğe kapatıldı. Dünkü nüsha savcılık kararıyla incelendi; kapak olmadığı için dağıtıma izin verildi. CHP gazeteyi desteklerken, siyasetten eleştiri geldi” dedi. Bu haberin yanında yayın yasağına da yer veren gazete, “Charlie Hebdo’nun Hz. Muhammed kapağıyla çıkan son sayısına yer veren 4 internet sitesine erişim engeli geldi. Karar, şikayet üzerine Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği’nce alındı” dedi. 
 
“Basın özgürlüğüne TIR çarptı”

Adana’da durdurulan MİT TIR’larıyla ilgili tutanakları yayınlayan sitelere erişim yasağı getirildi.

Birgün gazetesi manşetten yayın yasağı getirilen belgeyi yayınladı. “Bu belgeyi yayımlamak da hassasiyetinizi zedeler mi?” başlığını kullanan gazete, “MİT’in TIR’larına dair belgeler hacklendi. Belgelere göre silahlar, yurtdışından geldi, emri Erdoğan verdi. Bu belgeleri yayınlayan sitelere, ‘dini hassasiyet’ gerekçesiyle yasaklanan Charlie Hebdo haberleri gibi yayın yasağı geldi” dedi. 

Zaman manşetten verdiği haber için, “Basın özgürlüğüne TIR çarptı” başlığını kullandı ve “Adana Sulh Ceza Hakimliği, Twitter’da yayınlanan bazı belgeler hakkında yazılı, görsel ve internet medyasını kapsayan geniş bir yayın yasağı getirdi; haber siteleri ve sosyal medyaya erişimi engelleme kararı aldı. Söz konusu belgelere erişim engellenmezse Facebook, Twitter ve Google tamamen kapatılacak. Gerekçe, Suriye’ye silah taşıdığı iddia edilen TIR’ların durdurulması ve aranmasına ilişkin tutanaklar” dedi.

Taraf sürmanşetinde yer verdiği habere, “Facebook ve Twitter’ın üstünden TIR geçti” başlığını attı ve “Jandarma tarafından durdurulan MİT tırlarıyla ilgili tutanakların yayınlandığı facebook ve twitter ile bazı internet siteleri için, AYM’nin kararına rağmen, erişimi engelleme kararı alındı” dedi.  
Cumhuriyet haberi ön sayfasının altından, “MİT’in TIR dosyasına çifte yasak” başlığıyla anonsladı.

Hürriyet birinci sayfasının altındaki habere, “İnternette ‘TIR’ yasağı” başlığını attı ve “MİT TIR’larının Adana’da aranması sırasında hazırlanan tutanaklar internete sızınca mahkeme, bu haberleri yayınlayan sitelere erişimin engellenmesi yönünde karar aldı. İçerikleri kaldıran Twitter, Facebook gibi siteler kapatılmaktan son anda kurtuldu” dedi.

“Ölü çocuklar kenti”

Cizre’de 12 yaşındaki Nihat Kazanhan, başından vurularak öldürüldü. 

Özgür Gündem manşetten verdiği habere, “Barışa kurşun” başlığını attı ve “Hatip Dicle’nin Cizir’de Kürt Halk Önderi Öcalan’ın barış mesajını açıkladığı gün, AKP polisi 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ı katletti. AKP’nin Cizir’de katlettiği yurttaş sayısı 6’ya çıkarken, Kürdistan’da öfke büyüyor” dedi.  

Cumhuriyet haberi, “Ölü çocuklar kenti” başlığıyla verdi: “Şırnak’ın Cizre ilçesinde 26 Aralık’ta başlayan ve 5 kişinin öldüğü olaylardan sonra tansiyon düşmüyor. DTK eş başkanları Dicle ve Irmak ile HDP’li Sarıyıldız gerilimin düşürülmesi için Cizre’ye giderken 12 yaşındaki Nihat Kazanhan başından vurularak öldürüldü. Tanıklar, bölgede polisin rastgele gaz attığını ve silah sesleri duyulduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Ala polisin gaz ve silah kullanmadığını ileri sürerken polis hastane önünde bekleyenlere gazla müdahale etti. Dink cinayeti şüphelisi Ercan Demir’in Cizre Emniyet Müdürü olmasının ardından 17 yaşındaki Kurt da öldürülmüştü. Şırnak Baro Başkanı Elçi, ‘Atama düşündürücü. Kolluk güçleri sürece meydan okuyor.”  

Zaman haberi ön sayfasının altında, “Cizre’de 12 yaşındaki çocuk silahla öldürüldü” başlığıyla gördü ve “Şırnak Cizre’den yine acı haber geldi. 12 yaşındaki Nihat Kazanhan, başına isabet eden ve nerden geldiği belli olmayan bir kurşunla öldü. Olay, Abdullah Öcalan’ın mesajını halka iletmek için Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Hatip Dicle ile HDP Şırnak milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız’ın ilçe halkıyla buluşmasından sonra meydana geldi” dedi.  

Taraf birinci sayfasının altında gördüğü habere, “Cizre’de yine çocuk öldürüldü” başlığını attı ve “Cizre’de bir gösteriye polis müdahalesi sonucu 12 yaşındaki Nihat Kazanhan başına isabet eden kurşunla hayatını kaybetti. Cizre’de geçen hafta da 14 yaşındaki Ümit Kurt başından vurularak öldürülmüştü” dedi.    
Birgün habere ön sayfasının altında, “Cizre’de bir çocuk daha öldürüldü” başlığını attı.

Hürriyet birinci sayfasının altında yer ayırdığı haber için, “Cizre’de başından vurulan çocuk öldü” başlığını kullandı ve “Şırnak’ın Cizre ilçesinde 12 yaşındaki Nihat Kazanhan, Yasef Mahallesi’nde başına isabet edenle kurşunla öldü. Olay, Hatip Dicle’nin yaptığı konuşmayı dinleyen kalabalık dağılırken meydana geldi” dedi.

Milliyet ön sayfasının altındaki habere, “Yine çocuk kurban” başlığını attı ve “Öcalan’ın mesajının Cizre’ye götürüldüğü gün, başından vurulan 12 yaşındaki Nihat Kazanhan öldü. Kazanhan’ın ölümü ilçedeki gerilimi daha da artırdı. Cizre’de olayların başlamasından bu yana ölen çocukların sayısı dört oldu” dedi.
Vatan habere birinci sayfasının altında resim içinde yer verdi: “PKK’lıların hendek kazdığı şehirde Aralık’tan beri altı kişi dün de 12 yaşında bir çocuk öldü.” Bu haberin altında ise Hüseyin Yayman’ın “Cizre’de ne oluyor?” başlıklı yazısı yer aldı.

Habertürk ön sayfasının altında gördüğü habere, “Cizre’de yine çocuk kanı” başlığını attı ve “gergin ilçe Cizre’de bir hafta arayla yine çocuk kanı aktı. 12 yaşındaki Nihat Kazanhan, kafasına isabet eden kurşunla yaşamını yitirdi” dedi.