“Böcek’te Kaddafi skandalı”

Gündemin en dikkat çekici haberi, Böcek davası sanığı polisin, şüpheli Kaddafi ziyaretleri ile ilgili açıklamaları oldu.

06.02.2015

CHP’li Gürsel Tekin, “Böcek davası”nın son duruşmasında sanık polis Ahmet Türer’in anlattıklarıyla ilgili açıklama yaptı.
   
Taraf gazetesi habere ön sayfasının altında, “Böcek’te Kaddafi skandalı” başlığıyla yer verdi: “Böcek davasında sanık olan polis Ahmet Türer, ‘Erdoğan bizi 7-8 kez Kaddafi ile görüşmeye gönderdi’ dedi.  CHP’li Tekin, Diplomasi tarihinde bunun örneği var mı’ diye sordu. Polis Ahmet Türer’in duruşmada ‘Erdoğan bizi Kaddafi ve başka devlet başkanlarına görülmek için gönderdi. Her sırrına vakıftık, dinlemeye gerek yoktu’ dediğini aktaran Gürsel Tekin, ‘Bu ziyaretler ne amaçla yapıldı? Neler konuşuldu?’ dedi. Diplomaside koruma polislerinin devlet başkanlarıyla görüşmesinin örneği olmadığını, mahkemede verilen bu ifadenin görmezden gelinemeyeceğini belirten CHP’li Tekin, Davutoğlu’na, ‘Siz bundan haberdar mıydınız?’ diye sordu.”

Haber Yurt gazetesinin birinci sayfasında, “Kaddafi’ye niye gitti?” başlığıyla yer aldı: “Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde ofisinde bulunan böcekle ilgili davada yaşanan bir gelişme CHP’yi harekete geçirdi. Sanık polis Ahmet Türer ‘Erdoğan’ı dinelmeye ihtiyacımız yoktu. Her sırrına vakıftık’ dedi. Türer, ‘Başbakan bizi birçok kez Libya’ya gönderdi’ iddiasında da bulundu. Gürsel Tekin, ‘Bir polis niçin Kaddafi’ye gönderiliyor? Bu gidişleri Dışişleri eski Bakanı Davutoğlu biliyor mu?’ diye sordu.”

“ABD’den endişe mektubu”

ABD Temsilciler Meclisi üyeleri Dışişleri Bakanı John Kerry’ye, Türkiye’yle ilgili kaygılarını dile getiren bir mektup gönderdi.    
Zaman gazetesi habere sürmanşetinde, “İktidar, muhalif sesleri boğuyor” başlığıyla yer verdi: “ABD Temsilciler Meclisi’nin 88 üyesi, Zaman ve STV’ye yapılan baskın, gözaltı ve tutuklamalar başta olmak üzere basın özgürlüğüne yönelik tehditlere ilişkin ‘derin kaygı’larını Dışişleri Bakanı Kerry’ye mektupla iletti: ‘Hükümetin muhalif sesleri yıldırma, tutuklama ve boğmaya yönelik kararı, demokratik prensiplere tehdittir.’”
Bugün gazetesi de habere sürmanşetinde, “ABD’den endişe mektubu” başlığıyla yer ayırdı: “Türkiye’de özgür medyaya yönelik baskılardan duydukları endişeyi dile getiren 90 kongre üyesi Dışişleri Bakanı’na mektup yazıp çağrıda bulundu. Kerry’ye gönderilen mektupta güçlü demokrasilerin şeffaflık ve toleransa ihtiyaç duyduğuna vurgu yapıldı. ‘Fakat Türk hükümetinin korkutma, karşı sesleri bastırma ve tutuklama kararları demokratik prensipleri tehdit ediyor’ ifadelerine yer verildi. 14 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Samanyolu Grup Başkanı Hidayet Karaca’nın halen cezaevinde olduğu belirtildi. ‘Yönetimin bu sorunları barışçıl ve hakkaniyetli bir şekilde çözümlendirmesi gerektiğini size açık bir şekilde dile getiriyoruz’ denildi”    
Haber diğer gazetelerin birinci sayfasında yer almadı.

“Hukuksuz işgale son verin”

Zaman gazetesi bugün de manşetini Bank Asya operasyonuna ayırdı. Gazete, “Hukuksuz işgale son verin” başlıklı haberinde, “BDDK ve TMSF’nin hukuksuz operasyona mesnet yaptığı Bankacılık Kanunu’nun 18. maddesine göre, yüzde 54’ü halka açık bir bankanın yönetimini değiştirmek, banka genel kurulunun onayı olmadan genel müdür tayin etmek imkansız. Böyle bir işlem, ancak 71. maddeye dayanarak yapılabilir. 18. maddenin uygulanabilmesi için de kurucuların kurucu olma vasfını kaybettiğinin BDDK murakıpları tarafından tespit edilmesi gerekir. Ancak BDDK’nın açıklamasında böyle bir atıf yok. Belge geciktirme söz konusu olsa bile ya ek süre verilir ya da 5 ile 15 bin TL arası ceza kesilir. TMSF, 18. maddeye göre işlem yapıp 71. madde yetkilerini kullanamaz. Dolayısıyla yönetime el koyma değil, bir işgal vardır. AB ve ABD’den gelen ikazlar da dikkate alınarak Bank Asya’daki işgale son verilmelidir. Aksi halde bu siyasi gasba ortak olan herkesten yargı nezdinde hesap sorulur” dedi.      
 
“Dokunulmazlık kuyruğu”

Taraf gazetesi manşetinde, “Dokunulmazlık kuyruğu” başlıklı habere yer verdi. Gazetenin haberinde, “17 Aralık’tan sonra muhaliflere yönelik hukuksuz operasyonlarda imzası olan bürokratlar, AKP’den milletvekili adayı olabilmek için kuyruğa girdi. Genel seçimde milletvekili olarak dokunulmazlık zırhı elde etmeyi planlayan bürokratların 10 Şubat’a kadar istifa etmeleri gerekiyor. Bu yarışta, Maliye bürokratları başı çekiyor. Muhaliflere ait şirketlere usulsüz vergi incelemeleri yapan Maliye Müsteşarı Naci Ağbal’ın Saray’dan adaylık sözü aldığı belirtiliyor. Taraf’a haksız yere 5.5 milyon liralık vergi cezası kesen eski Maliye Müfettişi Abdullah Kiraz’ın adaylık için nabız yokladığı gelen haberler arasında. Bank Asya kararını veren Muttalip Ünal ve Şakir Ercan Gül ile İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok da Saray’dan gelecek telefonu bekliyor” ifadeleri yer aldı.

“Şeffaflık seçim sonrasında”

Hürriyet gazetesinin manşetinde, “Şeffaflık seçim sonrasında” başlıklı haber yer aldı: “Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında uygulanması konusunda görüş ayrılığı çıkan mal bildirimi ve imar düzenlemelerini içeren ‘Şeffaflık Paketi’ değişecek. Başbakan Davutoğlu, 14 Ocak’ta açıkladığı paketteki imarla ilgili düzenlemeler için, ‘Şu andan itibaren geçerlidir’ dedi. Meclis Başkanı Cemil Çiçek de siyasi etik komisyonu kurulması için partilere çağrı yaptı. Erdoğan, 15 Ocak’ta Saray2da görüştüğü AK Parti grup yöneticilerine tepkisini iletti. Erdoğan, ‘Mal bildirimini ilçe başkanı düzeyine indirirseniz bu görevi üstlenecek kişiyi bulamazsınız. İnşaat sektörü ekonominin lokomotifidir. İmarda yapılan düzenlemelerin bu sektöre zarar vermemesi gerekir’ deyince paket yeniden ele alındı. Düzenleme seçim sonuna kaldı.”     

“Dalga mı geçiyorsun bizimle Cemil Çiçek?”

Birgün gazetesinin manşetindeki, “Dalga mı geçiyorsun bizimle Cemil Çiçek?” başlıklı haberde, “CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, yolsuzluk skandalı sonrası istifa eden dört eski bakan hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu Raporu’na ilişkin, ‘Komisyon başkanı kendiliğinden diğer komisyon üyelerine haber vermeden dosyada bizzat soruşturma konusu suçla ilgili delilleri yok etmiş, gizlemiş, kaçırmış. Meclis Başkanı da bu suça iştirak ediyor yani dalga mı geçiyorsun Sayın Cemil Çiçek’ dedi. Özgündüz, Meclis Başkanlığı’na geçen hafta verdiği soru önergesine verilen yanıta dikkat çekerek Cemil Çiçek’i sert sözlerle eleştirdi” ifadeleri yer aldı.    

“Kadınsız kadın komisyonu”

Cumhuriyet gazetesi, manşetten verdiği, “Kadınsız kadın komisyonu” başlıklı haberinde, “TBMM çatısı altında kadına yönelik şiddetin sebeplerini araştırmak üzere kurulan araştırma komisyonunun ilk toplantısına kadın örgütlerinin çoğu davet edilmedi. Mor Çatı, İstanbul Feminist Kolektif, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ve Uçan Süpürge’nin de aralarında bulunduğu 60 örgüt, AKP’li vekillerden oluşan komisyondan, davet edilen örgütlerin hangi kriterlere göre seçildiğini açıklamasını istedi. Komisyon ise örgütlere ‘Sizden yazılı görüş alacağız’ yanıtını verdi” ifadelerini kullandı.