“Güldürme garantili terör örgütü iddianamesi”
Ankara Başsavcılığı’nın iddianamesinde Gülen Cemaati için “Terör Örgütü” tanımı yapılması, havuz medyasında sevinçle karşılandı.
13.04.2015
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 5’i polis 7 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, Gülen Cemaati için ilk defa “Fethullahçı Terör Örgütü” tanımlaması yapıldı.
Zaman manşetin yanında yer ayırdığı habere, “Güldürme garantili terör örgütü iddianamesi” başlığını attı ve “Hizmet Hareketi ve Fethullah Gülen’e terör örgütü suçlaması yapmaya çalışanlar, ‘araba hırsızlığı’na kadar düştü. Ankara Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame, trajikomik bir olaya dayanıyor. Bir polisin evinin önündeki emniyet arabasını çalıp satmışlar. Böylece ‘devleti aciz göstererek terör faaliyeti’ yapmışlar! Eylemi, yedek anahtara sahip polis arkadaşları; yani o arabaya binme yetkisi olan kişiler gerçekleştirmiş! Yegane delili de kimliği belirsiz birinin ankesörlü telefondan yaptığı ihbar. Bu kişilerin ‘paralel’ olduğunun delili de, bir kişinin evinden çıkan vaaz CD’si ve savcının akıl yürütmesi. Savcı, ‘Sanığın çalıştığı dönemde Emniyet’in bütün kritik görevlerinde örgüt üyelerinin görev yaptığı ve Aksit’in de bu yapıya üye olmadan teknik dinleme biriminde çalışamayacağı…’ şeklinde akıl yürütüyor. Bu eşsiz mantıktan hareketle, Daire Başkanı Engin Dinç başta olmak üzere, o dönemde aynı birimdi görevli herkesi kodese tıkmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Taraf haberi birinci sayfasının altından, “Gülen iddianamesi kabul edildi” başlığıyla anonsladı.
Bugün gazetesi ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Savcı Yargıtay’ı yok saydı” başlığını attı: “Fethullah Gülen Hocaefendi’nin avukatı Ankara Başsavcılığı’nın terör örgütü suçlamasıyla hazırladığı iddianameye tepki gösterdi. ‘Terör örgütüne’ emniyet-savcının değil Yargıtay’ın karar verebileceğini kaydetti. Açıklamada, ‘Aynı kurumdaki polislerin birbirlerini aradığı gerekçe gösterilerek açılan bu dava olsa olsa HTS örgütü davası olur. İnsan ve vicdan sahibi herkes suçlamaların haksızlığını görecektir’ denildi.”
Hürriyet manşetin yanında yer verdiği habere, “‘Fetullahçı Terör Örgütü’ iddianamede” başlığını attı ve “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bir polise ait aracın çalınması olayı üzerine başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, 4’ü polis 7 şüpheli hakkında dava açtı. İddianamede, 17-25 Aralık sonrası başlatılan soruşturmalar dikkate alındığında ilk defa Gülen Cemaati için ‘Fetullahçı Terör Örgütü’ tanımlaması yapıldı. İddianamede ‘söz konusu yapının bir terör örgütlenmesi olduğunu hükümetin sonradan anladığı’ ifade edildi” dedi.
Sabah manşetten verdiği haber için, “‘FETÖ’ Silahlı Terör Örgütü” başlığını kullandı ve “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesiyle, Paralel Yapılanma’nın ‘Silahlı terör örgütü’ olduğu resmen belgelendi” ifadelerine yer verdi.
Yeni Şafak, “Fetullahçı Terör Örgütü” manşetiyle çıktı ve “İlk kez ‘Fetullahçı Terör Örgütü” suçlamasıyla dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede 5’i polis 7 kişi, FTÖ’ye üye olmak, mafya ile işbirliği yapmak ve Emniyet’in görevini yapmasını engellemekle suçlanıyor” dedi.
Star manşetin altında yer verdiği haber için, “Fethullahçı İntikam Örgütü” başlığını kullandı: “Ankara Başsavcılığı, 4’ü polis 7 kişi hakkında, ‘Fethullahçı Terör Örgütü’ üyesi oldukları gerekçesiyle dava açtı. İddianamede, FTÖ’nün amacının hükümetten intikam almak olduğu vurgulanarak, şüphelilerin ‘örgütün devlet içinden pasifize ve tasfiye edilmesini engellemek, devleti paralel yapının mensuplarına muhtaç göstermek, yeni atanan kadroların başarısız olduğunu ispatlamak için cebir ve şiddete başvurduğu’ bildirildi” ifadelerine yer verdi.
Akşam gazetesi manşetten verdiği habere, “Fethullahçı Terör Örgütü” başlığını attı ve “Ankara’daki paralel yapı operasyonunda gözaltına alınan 7 kişi hakkında, ‘Devleti ele geçirmek için Fethullahçı Terör Örgütü adına faaliyet yürütmek’ten dava açıldı” dedi.
Milliyet haberi ön sayfasının altından, “Fethullahçı Terör Örgütü” başlığıyla anonsaldı.
Vatan birinci sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Gülen Cemaati için 4’üncü terör davası” başlığını attı ve “Ankara Başsavcılığı, ‘Fethullahçı Terör Örgütü üyesi oldukları’ iddia edilen 4’ü polis 7 kişi için iddianame hazırladı. ‘Örgütün varlığına ve amacına ilişkin somut delil var’ dedi. Suçlamalar arasında oto hırsızlığı da var” ifadelerini kullandı.
“Aile boyu dava”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Aile boyu dava” başlıklı haber yer aldı: “Gazetemiz yazarları hakkındaki davanın şikayetçilerini Saray erkanı oluşturdu. Charlie Hebdo katliamı nedeniyle çıkarılan özel sayının kapağını dayanışma amacıyla köşelerinde yayımlayan Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan hakkında 6 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamenin 1280 kişilik şikayetçi listesinde Erdoğan ailesi ve avukatları göze çarptı. Erdoğan’ın oğlu Bilal, kızları Sümeyye ve Esra, AKP milletvekili adayı damadı Berat Albayrak’ın yanı sıra Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank, avukatları Ahmet Özel ve Ferah Yıldız da şikayetçi oldu. Kapatılan 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında yer alan şüpheli isimlerin avukatları da listede.”
“Damadın gazetesi listeyi beğenmedi”
Taraf gazetesi manşetinde, “Damadın gazetesi listeyi beğenmedi” başlıklı haber yer verdi. Haberde, “AKP’nin aday listesi Saray ile Başbakanlık arasında yeni bir gerilimin kaynağı haline geldi. Saray’ın listesinden rahatsız olduğu ve bu nedenle milletvekili aday listesinin hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah Grubu’nda yayınlamadığı öğrenildi. Saray’ın talebine rağmen Davutoğlu’nun veto ettiği isimler şöyle sıralanıyor: Binali Yıldırım’ın sağ kolu olarak bilinen TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay…” ifadeleri kullanıldı.
“Haramları helalleştirme yolunda hızla ilerliyorlar”
Zaman gazetesinin manşetinde, Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz’ın açıklamaları, “Haramları helalleştirme yolunda hızla ilerliyorlar” başlığıyla yer aldı: “Kamu mallarının harcanmasında şeffaf olunmadı. Referansım İslam diyeceksiniz, ama tersini yapacaksınız. Hayallerimiz, inancımız vardı. Yalan söylemeyecektik, hak yemeyecektik, aldatmayacaktık. Son 4-5 yılda olanlar yüzünden ideallerim çöktü. Necip Fazıl’ın dediği gibi, ‘hohlaya hohlaya buz dağı eridi’ ama ortalığı kaplayan balçık daha da derinleşti.”
Bugün gazetesi de Yılmaz’ın açıklamalarını manşetine taşıdı. “İdeallerimiz çökertildi” başlığını kullanan gazete, “Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye’nin ahlaki çöküntü yaşadığını söyledi. ‘Güç insanı kirletiyor’ diyerek ahlaki manifesto niteliğindeki çok çarpıcı uyarılarını sıraladı” dedi.