“IŞİD zihniyeti”
MHP’li Yusuf Halaçoğlu’nun çok tartışılan açıklamaları birkaç gazetenin ön sayfasında yer buldu
09.07.2015
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, TBMM Başkanlık seçimiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
Taraf manşetten verdiği habere, “IŞİD zihniyeti” başlığını attı: “MHP’li Yusuf Halaçoğlu, Baykal’a neden oy vermediklerini açıkladı: Dinsiz, inançsız bir partinin adamını seçtik diye bize yükleneceklerdi.”
Cumhuriyet manşetin yanında yer ayırdığı haber için, “MHP’ye göre suç Baykal’da” başlığını kullandı ve “MHP’li Halaçoğlu, CHP’li Gök’e grubun TBMM Başkanı seçiminde serbest bırakılacağına dair bir ifadede bulunmadığını söyledi. Halaçoğlu, ‘Baykal’a oy verseydik ‘dinsiz bir partinin inançsız adamını seçtiniz’ diye bize yükleneceklerdi’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Hürriyet manşetin altında yer verdiği habere, “‘AKP bize dinsiz partinin adamını seçtiniz derdi’” başlığını attı ve “‘Biz eğer sayın Baykal’ı desteklemiş olsaydık, kamuoyuna şunlar yansıtılacaktı: AKP’nin tabiriyle ‘Siz Baykal’ı seçtiniz, muhalif adı altında dinsiz, inançsız bir partinin adamını seçtirdiniz’ diye yine bize yükleneceklerdi” ifadelerine yer verdi.
Milliyet haberi ön sayfasının altında, “‘Grup serbest kalır’ demedim” başlığıyla verdi ve “MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, CHP’li Baykal’ın Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili iddialarını yanıtladı: ‘Grubumuz serbest bırakılacak demedim. Eğer Baykal’ı desteklemiş olsaydık bu kez MHP’ye, AKP’nin tabiriyle ‘Siz Baykal’ı seçtiniz, muhalif adı altında dinsiz, inançsız bir partinin adamını seçtirdiniz’ diye yine yükleneceklerdi” ifadelerini kullandı.
“Çankaya fanusuna girmeli”
Hürriyet gazetesinin manşetinde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları, “Çankaya fanusuna girmeli” başlığıyla yer aldı: “1-Çözüm süreci denen ‘çözülme süreci’ derhal son bulmalı. 2-17-25 Aralık dosyaları açılmalı, sorumlular yargılanmalı. 3-Erdoğan, Saray’ı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmelidir. Devlet Bahçeli, Ahmet Davutoğlu’na bu üç şartı aynen söyleyeceklerini belirtti ve ekledi: ‘Beraber koalisyon kurup birbirimizi aldatmanın gereği yok diyeceğiz. Koalisyon kurup birbirimizi karakol amiri gibi takip ettirmenin gereği yok diyeceğiz. Bu bakanlığı bu, şu bakanlığı şu parti kontrol edecek. Böyle bir şey olabilir mi? Tek başına iktidar olmadığına göre sorunları çözecek koalisyon kurulmalı diyeceğiz. Bunun için en geçerli model AK Parti-CHP modelidir. Bu modeli hayat geçirin diyeceğiz. Bize düşen ana muhalefettir. Biz Türkiye’nin yararına olan uygulamaları destekleriz, yararına olmayan uygulamalara da muhalefet ederiz.”
Gazetenin sürmanşetinde ise, “Bombacıda ihmal var” başlıklı habere yer verildi. Haberde, “İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, ‘terör nitelikli kayıp şahıs’ diye kayıtlara geçen Orhan Gönder’in, HDP mitingine bomba koymadan iki gün önce asker kaçağı olarak yakalanıp bırakılmasının ciddi bir ihmal olduğunu söyledi. ‘Yakalanıp sorgulanmış ve arandığı görülmemişse ihmal vardır. İhmalin boyutuna bakıyoruz. Teknik mi, personelin aymazlık ve gafleti mi, müfettiş raporunda göreceğiz. Kayıt UYAP’a girilmişse polis kendisine verilen linkten bunları görebilir. Ancak UYAP’a girilmemiş. Terör nitelikli kayıt ise UYAP’ta olmalı. Neden girilmediğini tespite çalışıyoruz. Tabii UYAP’ta yok ama poliste ‘kayıp’ başvurusu nedeniyle arama var. Yani bu başvuru ile UYAP olmadan da yakalanabilirdi” ifadeleri yer aldı.
“Devlet dayağı”
Roboski’de günlerdir devam eden gerginlik dün HDP’li milletvekili Ferhat Encü ve Cumhuriyet gazetesi muhabirinin tartaklanmasıyla doruğa çıktı.
Cumhuriyet manşetten verdiği habere, “Devlet dayağı” başlığını attı ve “Roboski’de meydana gelen olaylar nedeniyle bölgeye gitmek isteyen HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, ‘Burada devlet yok diye yazıyordunuz, işte devlet biziz’ denilerek askerler tarafından dövüldü. Encü’yü ve muhabirimiz Mahmut Oral’ı tartaklayan askerler gazetecileri öldürmek ve makinelerini kırmakla tehdit etti. Roboski halkı önceki gün tapulu arazilerindeki askeri ablukanın kaldırılması için yürüyüş yapmak istemiş, ancak gaz bombası ve gerçek mermiyle müdahale eden askerler, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu halka ateş açmıştı. İsa Encü, karnından vurularak yaralanmıştı” ifadelerini kullandı.
“Hükümet Meclis’i hiç beklemedi”
Bugün gazetesinin manşetindeki, “Hükümet Meclis’i hiç beklemedi!” başlıklı haberde, “7 Haziran’daki seçimin üzerinden tam bir ay geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümeti kurma görevini hala kimseye vermedi. Meclis Başkanı'nı’ seçilmesi ve Meclis Başkanlık Divanı’nın oluşmasının beklendiği ifade edildi. Ancak geride kalan 13 yılda AKP hükümetleri kurulurken ne Meclis Başkanı’nın seçilmesi ne de Meclis Divanı’nın kurulması beklenmişti. YSK’nın kesin seçim sonuçlarını açıklamasının ardından, 2002’de hükümet 10 günde, 2007’de 30 günde, 2011’de ise 15 günde kurulmuştu. Kenan Evren bile hükümeti kurma görevini Turgut Özal’a seçimden 14 gün sonra vermişti. Geçmişteki örneklerin aksine bu defa seçimin üzerinden 1 ay, YSK’nın sonuçları açıklamasının üzerinden 20 gün geçti. Ancak hükümeti kurma görevi henüz kimseye verilmedi” ifadeleri yer aldı.
“MHP’nin kalesine büyük operasyon”
Taraf gazetesi sürmanşetinde, “MHP’nin kalesine büyük operasyon” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “7 Haziran seçimleriyle gündemden düşen ‘muhalif şirket operasyonları’ yeniden hortladı. Bu kez hedef, MHP’nin kalesi olarak bilinen ve 780 bin kayıtlı işletmesi bulunan KOSGEB oldu. Savcılık, son 7 yıldır KOSGEB’den destek alan şirketlere inceleme başlattı. Seçimlerden dört gün sonra KOSGEB’e gönderilen savcılık yazısında, hem KOSGEB yöneticileri, hem de şirketler hakkında bilgi istendi. 50 bin liranın üzerindeki tüm ihalelerin dosyasını da isteyen savcılık, 70 bin şirketi soruşturuyor” ifadeleri yer aldı.