“Kartopu cinayeti için Erdoğan’a rica”
Gazeteci Nuh Köklü’nün katil zanlısının ağabeyinin Erdoğan’a yazdığı ‘rica mektubu” az sayıda gazete yer aldı.
10.08.2015
Kadıköy’de Serkan Azizoğlu isimli bir esnaf tarafından bıçaklanarak öldürülen gazeteci Nuh Köklü’nün davasına, katil zanlısının ifadesi ve abisinin Erdoğan’a gönderdiği ‘yardım mektubu” damga vurdu.
Taraf manşetten verdiği habere, “Kartopu cinayeti için Erdoğan’a rica” başlığını attı ve “Camına kartopu isabet etti diye gazeteci Nuh Köklü’yü öldüren esnafın abisi, Erdoğan’a mektup yazdı. Köklü’nün ‘AKP karşıtı ve Gezici’ olduğunu yazan mektubun, Adalet Bakanlığı tarafından davaya gönderilmesi herkesi şok etti. Kadıköy’de gazeteci Nuh Köklü’yü bıçaklayarak öldüren esnaf Serkan Azizoğlu’nun müebbet istemiyle yargılanmasına dün başlandı. Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya, zanlının abisinin BİMER aracılığıyla Erdoğan’a yazdığı rica mektubu damga vurdu. Abi Barış Azizoğlu, ‘Bizler sizi seven ve gönül veren kişileriz’ diye başladığı mektupta şunları yazdı: ‘Olaydan AKP milletvekilimiz Metin Külünk’ün haberi vardır. Vefat eden kişi AKP’ye karşı ve Gezi olaylarının öncülerindendir’” ifadelerine yer verdi.
Zaman, “Katilin ağabeyi, Erdoğan’dan böyle yardım istemiş” üst başlığıyla sürmanşetinden verdiği haberi, “Ölen zaten ‘Gezi’ciydi” başlığıyla anonsladı.
Birgün sürmanşetinde yer ayırdığı haber için, “Selamünaleyküm, ben esnafınızın kardeşiyim” başlığını kullandı ve “İstanbul Kadıköy’de kartopu oynarken bıçaklanarak öldürülen gazeteci Nuh Köklü’nün katili Serkan Azizoğlu’nun ağabeyinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazdığı ortaya çıktı. Dün görülen davada mahkemeye sunulan mektupta katilin ağabeyi, ‘Vefat eden kişi AKP’ye karşı ve ‘Gezi olaylarının öncülerindendir’ ifadeleriyle Erdoğan’dan ‘yardım’ istiyor” ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyet habere, “Nuh Köklü bıçağın üzerine düşmüş” başlığıyla ön sayfasının altında yer verdi ve “Gazeteci Nuh Köklü’nün öldürüldüğü dava başından beri ‘kartopu davası’ olarak anılıyor. Ama olayın tanıkları konuştukça bunun her mevsimin davası olduğunu anlıyorsunuz. Sanık Serkan Azizoğlu gri takım elbiseleri içinde süt dökmüş kedi gibi. ‘Bıçağı ben saplamadım, kendi üzerine düştü’ deyince salon homurdanıyor” ifadelerini kullandı.
Akşam, “Kartopu davasında bile hedefe Cumhurbaşkanı’nı koydular” üst başlığıyla manşetten verdiği habere, “Cinayet kadar rezil” başlığını attı ve “Gazeteci Nuh Köklü’nün kartopu yüzünden öldürülmesiyle ilgili davada müşteki avukatının sanıklara yönelttiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan sorular büyük tepki çekti” dedi.
Milliyet haberi birinci sayfasının altından, “Gazeteci Nuh Köklü’nün öldürülmesi davası başladı” başlığıyla anonsladı.
“Sopayla kovaladı”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Sopayla kovaladı” başlıklı haber yer aldı: “HDP heyetinin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı yetkilileriyle yaptığı görüşmede çözüm süreci ve Öcalan’ın değerlendirmeleri de ele alındı. Öcalan’ın, çatışmasızlığın bitmesine varan aşamaya gelinmesini önlemeyen ve önleyemeyen her kesime ciddi eleştirileri olduğu öğrenildi. Yaşananlarla ilgili çok rahatsız olduğu öğrenilen ve ‘Buraya gelinmemeliydi’ değerlendirmesini yapan Öcalan’ın devlet heyetiyle yaptığı görüşmelerin sürdüğü, ancak HDP’nin İmralı’ya gidişinin silahların devrede olduğu süreçte gerçekleşmeyeceği ifade edildi.”
“Faili meçhuller dönemi geri geldi”
Zaman gazetesi manşetinde, “Faili meçhuller dönemi geri geldi” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Türkiye’nin ‘karanlık dönemi’ olarak hafızalarda yer edinen, binlerce cinayet ve kayıp olayının yaşandığı 90’lı yıllardaki faili meçhuller kabusu geri döndü. PKK, DHKP-C, İBDA-C, El Kaide ve IŞİD gibi terör örgütlerinin yanı sıra mafya, sokaklarda cirit atmaya başladı. Fenerbahçe otobüsüne silahlı saldırı, Sultanahmet Polis Karakolu’na bombalı baskın, üniversite öğrencisi Fırat Çakıroğlu’nun öldürülmesi gibi birçok olay aydınlatılamadı. Bingöl, Yüksekova ve Diyarbakır’da sokak ortasında 8 güvenlik görevlisi şehit edildi. Kobani olaylarında 50 kişi hayatını kaybetti. Diyarbakır’da Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesiyle ilgili soruşturma skandala dönüştü. Olaylar sadece güvenlik görevlileriyle sınırlı değil. Gazeteciler, sivil vatandaşlar, üniversite ve sokak olayları ile mafya hadiselerindeki ölümler de çözülemedi. Üstelik şüpheli olaylarla ilgili soruşturmalara yayın yasağı getirildi. Emniyet birimlerinin içinde bulunduğu zafiyete dikkat çeken uzmanlar, faili meçhul olayların aydınlatılması için deneyimli personelin görev yapması gerektiğini vurguladı” ifadeleri yer aldı.