“Genelkurmay MİT’i suçladı”

Cumhuriyet gazetesi sürmanşetinde dünkü “Bahoz geçecek” başlıklı manşetinin devamına yer verdi. “Genelkurmay MİT’i suçladı” başlıklı haberde, “Genelkurmay Başkanlığı’nın 34 kişinin can verdiği Roboski katliamı soruşturmasını yürüten adli makamlara, MİT’in Fehman Hüseyin’in eylem hazırlığında olduğuna ilişkin ‘doğruluğu kuvvetle muhtemel’ notuyla ilettiği istihbaratın, bombardıman kararında ‘önemli rol oynadığını’ bildirdiği ortaya çıktı. Genelkurmay’ın, savcılığa 28 Mayıs 2012’de gönderdiği yazıda şöyle denildi: ‘MİT’in 21 Aralık 2011’de paylaştığı ve Ortasu/Gülyazı’da terörist saldırı gerçekleşeceğini ifade ederek, karar sürecinde önemli rol oynayan duyum OBİPAS (Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi) üzerinden alınmıştır” ifadeleri kullanıldı.   

Gazetenin manşetinde ise Murat Sabuncu’nun, “Milli kavga” başlıklı yazısı yer aldı: “AKP milletvekili ve MKYK üyesi Berat Albayrak, dün Sabah’taki köşesinde, Ali Babacan’la ilgili isim vermeden şunları yazdı: ‘Çıpa herhangi bir şahıs değil, aldığı cesur ekonomik kararlarla ülkeyi bu noktaya getiren sağlam irade oldu.’ ‘Çıpa Babacan değil Erdoğan’ diyor Albayrak. Albayrak ‘gelecekte sadece o yok ben de varım’ diye bitiriyor yazısını: ‘Bu iktidar seçimden sonra Türkiye’yi yeniden yönetme görevini üstlenirse, eskisiyle yenisiyle evvelinden kararlı ve motive bir şekilde ülke ekonomisini daha ileriye taşıyacağından kimsenin şüphesi olmasın. Tabii ki yine şahıslara takılmadan.’ Erdoğan’ın desteklediği damadı Albayrak ve Yiğit Bulut’un milli ekonomicileri ile Abdullah Gül’e yakın ve Davutoğlu’nun desteklediği Babacan-Şimşek ekibinin kavgası giderek büyüyecek gibi gözüküyor.”

“Krizdeyiz”

Taraf gazetesi sürmanşetinde yer verdiği, “1 Kasım’ın kılıfı da bayrak mitingleri” başlıklı haberinde, “Gezici’nin son anketinde ‘terörün tırmanmasıyla oluşan kaos ortamının sorumlusu’ olarak ilk sırada yer alan Erdoğan, Yenikapı ile ‘bayrak mitinglerinin’ startını verdi. Erdoğan, 1 Kasım öncesi 7 bölgede her hafta bir ‘bayrak mitingi’ yapacak. Toplu açılış yapılacak yer bulunamadığı için ‘mega proje’lerin belirli aşamalarına yönelik özel tören düzenlenecek. Yenikapı’nın aksine Erdoğan’ın mitinglerine Davutoğlu katılmayacak” ifadeleri yer aldı.   

Gazetenin manşetindeki, “Krizdeyiz” başlıklı haberde, “Tüketici Güven Endeksi, eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 6.1 oranında gerileyerek, 58.5 düzeyine indi. Bu rakamla ekonominin krize girdiği resmen belgelendi. Çünkü 2008 krizinin derinleştiği dönemde de Tüketici Güven Endeksi bu düzeye gerilemişti. Krizi ortaya koyan rakamların açıklandığı gün, AKP bize ekonomiyi krize sokanları yeniden aday olarak tanıttı. Hala işin ciddiyetini anlayamayan AKP’nin neyin peşinde olduğu akıllara takıldı. Seçmen doları 3 lira yapanları artık karşısında görmek istemiyor” denildi.   

Manşetin altında yer alan, “YÖK’ten yandaş oyunu” başlıklı haberde ise, “Yüksek Öğretim Kurumu, üniversitelerde yandaş kadrolaşmanın önünü açacak değişikliği yaptı. Araştırma görevlileri, artık sınavla atanmayacak. Üniversitelere merkezi sistemle puana göre araştırma görevlisi atayan ÖYP uygulaması, bütçe kanunda bir oyunla kaldırıldı. YÖK 27 Ağustos’ta aldığı kararla 2016 yılından itibaren ÖYP'ye son verdi. Kararı bir yazıyla Maliye Bakanlığı’na bildiren YÖK, 2016 yılına ilişkin bütçe kanununda ÖYP ile ilgili hükmün kaldırılmasını istedi” ifadelerine yer verildi.   

“Suçlanmayan yok”

Bugün gazetesinin manşetinde, “Suçlanmayan yok” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Başsavcı vekili İrfan Fidan’ın talimatıyla polis tarafından hazırlanan 1700 sayfalık ‘Selam Tevhid’ fezlekesinde, Gültekin Avcı’nın dışında çok sayıda gazetecinin isim ve haberine yer verildi. Amberin Zaman’ın röportajı, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun açıklamaları ‘casusluk’ ve ‘algı operasyonuna’ emsal gösterildi. Can Dündar, Cumhuriyet’teki IŞİD’e giden silah TIR’ları haberi nedeniyle Savcı Fidan tarafından, ‘terör ve casusluk’ suçlamasıyla ‘şüpheli’ olarak, Gültekin Avcı’nın tutuklandığı ‘Selam Tevhid’ çatı soruşturmasına eklendi. Zaman, Habertürk ve Bugün’ün ’17 Aralık’ manşetleri de ‘darbe’ delili olarak fezlekede yer aldı. Savcının talimatıyla hazırlanan raporda ismi geçen gazete ve gazetecilerin ‘talimat doğrultusunda sistematik olarak bu konuları işledikleri’ ve ‘algı oluşturdukları’ iddia edildi. Fezlekedeki bu şaşırtıcı tespitlere, Gültekin Avcı’nın tutuklanma kararının gerekçesinde birebir yer verildi” ifadeleri kullanıldı.    

“Çocuk yuvasını terör polisiyle bastılar”

Zaman gazetesi manşetinde, “Çocuk yuvasını terör polisiyle bastılar” başlıklı haber yer verdi: “Geçen ay 8 farklı kurumun denetiminden geçen Ankara’daki Samanyolu ile Atlantik Eğitim Kurumları, dün polis baskınına maruz kaldı. Kaçakçılık, Narkotik, Terör, Siber Suç ve Asayiş şubelerinden yaklaşık 500 polis, Sulh Ceza Hakimi Yunus Süer’in kararı ile 4 okulda arama yaptı. Çok sayıda bakan ve milletvekili çocuğunun mezun olduğu, uluslararası bilim olimpiyatları ile YGS ve LYS’de şampiyonlar çıkaran okullardaki aramada garip uygulamalara imza atıldı. Önce güvenlik kameralarını kapatan polisler, koltukların yüzünü kesti, öğrenci kemanlarına, kreşteki bebek odaları ve çocuk bezlerine kadar baktı, silah ve uyuşturucu aradı. Rögar kapaklarını kaldıran bir memur, ‘Narkotik böyle arama yapar’ dedi. Bir şey bulamayınca olimpiyat madalyalarının bulunduğu dolabı kırıp arama yaptılar.”