“Cevap bekleyen sorular”
Basının gündeminde Ankara’da yaşanan katliamla ilgili gelişmeler yer aldı
14.10.2015
Zaman gazetesi manşetinde, “Kahreden şüphe” başlıklı haberi kullandı. Haberde, “Türkiye’yi yasa boğan Başkent katliamında ilginç ilişkiler tespit edildi. Emniyet’in araştırmasına göre, iki canlı bomba, Diyarbakır ve Suruç saldırılarını gerçekleştiren IŞİD militanları ile bağlantılı. Biri, Suruç bombacısı Adıyamanlı Abdurrahman Alagöz’ün kardeşi Y.E, diğeri de onun arkadaşı. IŞİD bağlantısı tespit edilen iki canlı bombanın uzun süredir Suriye’de bulunduğu ve saldırıdan iki gün önce kara sınırından Türkiye’ye girdiği ifade ediliyor. Saldırganların dikkat çekmemek için barış mitingine katılan grupların arasında Ankara’ya geldiği belirtiliyor. Reuters da üst düzey iki Emniyet yetkilisine dayandırdığı haberinde ilk bulguların IŞİD’i işaret ettiğini dünyaya duyurdu” ifadelerine yer verildi.
Gazetenin manşetinin yanındaki, “Cevap bekleyen sorular” başlıklı haberde ise, “Devlet kurumlarının en yoğun olduğu başkente bombalar nasıl sokuldu? İki canlı bomba Suriye’den Ankara’ya 2 günde nasıl gelebildi? İki şüphelinin, Diyarbakır ve Suruç bombacıları ile bağlantısı olduğu iddia ediliyor. Söz konusu iki olayla ilgili soruşturma neden ilerlemedi? Olaydan üç gün önce istihbarattan ‘mitingde ses getirecek eylem hazırlığı var’ notu iletildiği, polisin bunu ciddiye almadığı iddiası doğru mu? Bir gün önce ‘Ankara’da eylem yapılacak’ şeklinde tweetler atıldı. Bu mesajlar hangi örgüt ya da istihbarat yapılarını gösteriyor, araştırıldı mı? Canlı bombalar, miting toplanma alanı Gar bölgesinde polisin arama yapmadığını nereden biliyordu? Önceden keşif mi yaptılar?” soruları soruldu.
Taraf gazetesi manşetine Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarını taşıdı. “Diktatör Kasım’da devrilecek” başlığıyla verilen haberde, “Türkiye’yi yasa boğan katliamın ardından Sıhhiye Meydanı’nda toplanan on binlerce kişiye seslenen HDP lideri Demirtaş, ‘Ülkede kuş uçsa, kanat çırpsa haberi olan devlet, Ankara’nın göbeğinde bir katliamı önlememiştir. Diyarbakır’daki, Suruç’taki gibi önünü açmıştır. Dün akşamdan bu yana Başbakan, yaptığı açıklamaların yarısından fazlasını bize tehdide ayırmıştır. En azından acıda, katliamda birleşebilmeyi çok isterdik ama biz katillerimizle acıda nasıl buluşalım? Bizi katledenlerle, arkamızdan sırıtıp gülenlerle biz acıda nasıl buluşalım? Kimliklerimiz, inançlarımız ne olursa olsun; bizler ezilenler olarak, ‘bu devlet bizim, bu vatan ortak malımızdır’ diyeceğiz. Aynı anda ayağımızı asfalta vursak Saray’ın camları titrer. O kadar çoğuz biz ama intikam ve kinle hareket etmeyeceğiz. Şiddet, şiddeti doğurmasın diyeceğiz. Ancak hesabını da soracağız. 1 Kasım bunun ilk adımıdır. Kasımda diktatör devirmek başkadır’ dedi” ifadeleri yer aldı.
Manşetin altındaki, “Muhbirlerle irtibat koptu” başlıklı haberde ise, “İçişleri Bakanı Selami Altınok’un, ‘güvenlik zafiyeti yoktur’ açıklamasına rağmen, Türkiye’yi yasa boğan katliam, birçok ihmali de gözler önüne serdi. En büyük zafiyet ise terör örgütlerinden devlet birimlerine bilgi akışı sağlayan ‘muhbirlerle’ irtibatın kopmasında yaşandı. Katliam ile ilgili olarak ‘çerçeve uyarı’ yapıldı. Ama muhbirlerden sağlıklı bilgi alınamadığı için, canlı bombaların nerede ve ne zaman patlatılacağı tespit edilemedi” ifadeleri kullanıldı.
Özgür Gündem, “Katil Erdoğan” manşetiyle çıktı: “Ankara’yı barış eylemcilerinin kanıyla kızıla boyayan Saray ve AKP, katledilenleri ve onların yoldaşlarını suçlarken, halk faili açıkladı. Katliamın yapıldığı Ankara Sıhhiye Meydanı’nda buluşan on binler, ‘Katil Erdoğan, katliamın karargahı Beştepe’ dedi.”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Bomba patladı, polis izledi” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Ankara’daki saldırıya ilişkin güvenlik açığını gösteren yeni bir ayrıntı gün yüzüne çıktı. Bölgede görevli istihbaratçı bir polis, ‘Saldırı 25 metre yanımda oldu. Kalabalıktan fark edemedim’ dedi. Yaralılardan Abdulselam Altun’un da bombacıyı gördüğü ve bağırdığı iddia edildi. Katliamla ilgili soruşturmada polis DNA karşılaştırmasıyla bombacıların kimliğini tespit etmeye çalışıyor. Saldırganlardan birinin Suruç katliamını yapan IŞİD üyesi Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün kayıp ağabeyi Emre Alagöz olabileceği belirtiliyor” ifadeleri yer aldı.
Hürriyet manşetinde, “Polis IŞİD izi sürüyor” başlıklı haber yer verdi. Haberde, “Ankara’da Barış Mitingi’ni kana bulayıp 97 kişiyi katleden iki teröristin kimlik tespiti için, canlı bomba eylemcisi olarak aylardır aranan 16 IŞİD’çinin ailelerinden DNA örneği alınıyor. İki erkek canlı bombanın, 34 kişinin öldüğü Suruç saldırısındaki düzeneği kullandığı, demir bilyelerle güçlendirilmiş 10’ar kiloluk TNT patlattığı tespit edildi. Saldırganlardan birinin net görüntüsünün güvenlik kameralarına yansıdığı da öğrenildi. ‘İki canlı bombanın eylem yapacağı’ istihbaratına rağmen saldırının önlenememesi tartışılıyor. İki mülkiye, iki polis başmüfettişi ‘ihmal soruşturması’ başlattı” ifadeleri yer aldı.
Gazetenin sürmanşetindeki, “Barış derken iki canım gitti” başlıklı haberde ise, “Şanlıurfa’da öğretmenlik yapan İzzettin Çevik, HDP Ankara Milletvekili adayı eşi Hatice ve kız kardeşi Nilgün’le mitingdeydi. İnşaat fakültesi öğrencisi kızı Başak Sidar’la buluştuğu an patlama oldu. Kızı ve kardeşi can verdi. Yaralanan eşine sarılıp teskin etmeye çalıştı. Eşi hastanedeyken iki cenazesinin Şanlıurfa’ya götüren Çevik, şunları söyledi: Kızım seneye mezun olacaktı. Biz barış diyorduk, başka bir şey demiyorduk. Onlar da Ankara’nın göbeğinde bize bunları yaptılar. Şimdi tek arzum canlarımı toprağa vermek’” ifadelerine yer verildi.
Yeni Şafak’ın manşetinde, “33 yelek alarmı” başlıklı haber yer aldı: “95 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısını gerçekleştiren iki canlı bombanın erkek olduğu tespit edildi. Polis, Gaziantep’te ele geçen 33 intihar yeleğiyle bağlantılı isimlerin peşine düştü. 12 bombacı yakalanmış, 1’i Suruç’a saldırı düzenlemişti. 20 terörist hala kayıp.”
Star gazetesi manşetin altında, “Şifre ‘Kanlı meydan’ türküsü” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Ankara’daki katliamın izini süren güvenlik ve istihbarat uzmanları, canlı bombanın, halay çeken grubun ‘bu meydan kanlı meydan’ türküsüyle harekete geçtiğini, ikinci bombacının da birkaç aniye sonra kendini patlattığını tespit etti. Eylemin ilk haberinin terör örgütüne yakın bir internet sitesinden verilmesi ise dikkatleri bir kez daha HDP ve PKK’ya çevirdi” ifadeleri yer aldı.
Akşam gazetesi manşetinde, “Talimat Esad’dan, bomba PKK’dan” başlıklı haber yer verdi ve “Başkentte kurulan özel birim, 97 can alan kanlı saldırının perde arkasındaki güçlere yönelik önemli bulgulara ulaştı. Buna göre, eylem Suriye gizli servisi tarafından planlandı, PKK’nın fedai timleri taşeronluk yaptı” ifadelerini kullandı.