“Nokta dergisine basılmadan toplatma kararı”
“2 Kasım Pazartesi Türkiye iç savaşının başlangıcı” kapağı nedeniyle Nokta dergisinin toplatılması basında pek yankı bulmadı.
04.11.2015
Cumhuriyet birinci sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Basılmadan toplama kararı” başlığını attı ve “Nokta dergisine bir toplatma kararı daha geldi. Seçimlerin ardından hazırladığı ‘İç savaş’ başlıklı kapağını sosyal medyadan duyuran dergiye henüz basılmadan toplatma kararı tebliğ edildi. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Yazı işleri Müdürü Murat Çapan da gözaltına alındı” ifadelerini kullandı.
Zaman habere ön sayfasının altında, “Nokta dergisi yine toplatıldı, iki gözaltı” başlığıyla yer verdi ve “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yer aldığı bir kapağından dolayı daha önce toplatılan Nokta dergisi, yine polis baskınına uğradı. Dün akşam dergi binasına gelen polisler, kararı tebliğ ederek 24. sayıyı topladı. Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan gözaltına alındı. 24. sayının kapağında ‘2 Kasım Pazartesi, Türkiye iç savaşının başlangıcı’ başlıklı haber yer alıyordu” dedi.
Hürriyet birinci sayfasının altında, “Toplatma kararı ve iki gözaltı” başlığını kullandı ve “‘2 Kasım Pazartesi Türkiye İç Savaşı’nın başlangıcı’ kapağı ile çıkan Nokta Dergisi’nin 24’üncü sayısı hakkında toplatma ve el koyma kararı çıkartıldı. Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve ile Sorumlu Yazı İşleri Müdür Murat Çapan da gözaltına alındı” ifadelerine yer verdi.
“9 puanın 10 sırrı”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “3 kritik sınav” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Daha önce ertelenen ve rafa kaldırılan sorunların çözümünde Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uyumu belirleyici olacak. 1-Çözüm süreci ne zaman?: 7 Haziran öncesinde MHP’ye oy kaptırıldığının görülmesi üzerine çözüm sürecini durduran AKP’nin konuyla ilgili karar vermesi gerekecek. 2-Başkanlık sistemi tartışması: Erdoğan’ın ısrarcı tavrı nedeniyle yeni anayasa çalışmalarının başkanlık sistemi tartışmalarına kilitlenmesine kesin gözüyle bakılıyor. 3-Ekonomiye patron aranıyor: Erdoğan’ın Ali Babacan’a mesafesi nedeniyle yeni hükümette ekonominin patronunun kim olacağı büyük önem taşıyor” ifadelerine yer verildi.
Taraf gazetesi sürmanşetinde Murat Belge’nin seçim analizine yer verdi. “AKP ve PKK, HDP’nin burnunu sürttü” başlığıyla verilen yazıda, “7 Haziran’dan sonra ilginç bir şekilde AKP ve PKK birlikte harekete geçtiler. PKK adına karar verenler HDP’ye bu zaferi kazandıranların burnunu sürttü. Kandil 7 Haziran’dan sonra mutlu oldu herhalde ama yüzde 13’ü kazandıranlardan mutlu olmadı. Zaten iki gün içinde sivil siyaset yapanlara haddini bildiren demeçler, ‘emanet oy falan yoktur’ türünden düzeltmeler başladı. İlginç bir şekilde AKP ve PKK birlikte harekete geçti. Herhalde resmi konuşmaların dışında Erdoğan’ın kendisi de kabul eder ki, PKK’nın bu süreçte ciddi yardımını gördü” ifadeleri yer aldı.
Zaman gazetesi manşetinde, “Hukuku güçlendirip ekonomiye odaklanalım” başlıklı habere yer verdi ve “İş dünyası, sandıktan tek başına iktidar olarak çıkan AK Parti ile Meclis’e, ekonomi ve reformlara odaklanma çağrısı yaptı. Oda ve dernek başkanları, uzlaşı içinde hareket edilerek toplumsal kutuplaşmanın sona erdirilmesini istedi. TÜSİAD, seçim sonuçlarının Türkiye’ye huzur, başarı ve refah getirmesini diledi. ‘Yeni Parlamento’nun demokratik standartları yükseltme, hukuk devletini güçlendirme ve refahı arttırma yolunda uyum içinde çalışmasını arzu ederiz’ açıklamasını yaptı. Ayrıca ‘yıpratıcı düzeyde keskinleşmiş olan toplumsal kutuplaşmanın sona erdirilmesi yönünde, ortak akıl ve uzlaşı içinde hareket edilmesini’ istedi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, ‘Aynı gemide olduğumuzu unutmadan, uzlaşı ve ortak akılla tüm meselelerimizin üstesinden gelebiliriz’ dedi. TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, kaybedilen 2015 yılının yeni bir heyecanla 2016’da telafi edilmesi gerektiğini belirtti…” ifadelerini kullandı.
Sözcü gazetesinin manşetindeki, “Muhalefette kazan kaynıyor” başlıklı haberinde, “Seçimin kaybedenleri CHP ve MHP’de parti içi muhalefet düğmeye bastı. CHP’li Sağlar, ‘Çeyrek parti olamayız’ dedi. MHP’de de Bahçeli hedefte. CHP: Fikri Sağlar, ‘Yüzde 25 oyda çakılıp kalmak başarı değildir. CHP yönetilemiyor. Değişim gerekli’ dedi. Rahatsızlar sesini yükseltti. MHP: 7 Haziran’a göre 2 milyon oy ve 37 vekil kaybetmesi şok yarattı. Bahçeli’nin çizdiği Sinan Oğan ve Meral Akşener kolları sıvadı” ifadeleri yer aldı.
Birgün gazetesinin manşetinde, “Cihatçı vefası” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Suriye’deki 20 cihatçı örgüt sonuçların belli olmasının ardından AKP’yi kutlayan mesajlar yayınladı. Sultan Murat Tugayı Komutanı Fehim İsa, AKP’nin iç savaşta kendilerini desteklediğini belirtti. Müslüman Kardeşler de (İhvan) seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından AKP’yi kutladı. İhvan, Facebook üzerinden yazılı açıklama yaparak, ‘Teşkilat, değişim için seçtiği demokrasi yolunda başarı kaydeden Türk halkını ve kazandığı büyük başarıdan ötürü AK Parti’yi kutluyor’ ifadesini kullandı. Suriye’deki cihatçı örgütlerden İslam Ordusu da tebrik mesajı yayınlamayı ihmal etmedi” ifadelerine yer verildi.
Hürriyet gazetesi sürmanşetinde, “9 puanın 10 sırrı” başlıklı habere yer verdi: “AK Parti seçim başarısını hem MHP hem HDP’den oy çekerek hem de geçen seçimde sandığa gitmeyen vatandaşı geri getirerek kazandı. Peki bunu nasıl yaptı? İşte yanıtı: 1-MHP lideri Bahçeli’nin HDP’ye kapıyı tamamen kapatmasıyla AK Parti’siz formülün imkansız hale gelmesi. 2-Muhalefetin Erdoğan ve AK Parti’nin oyun planını tersyüz edecek siyasi hamleler geliştirememesi. 3-Erdoğan’ın ‘Çözüm süreci buzdolabına kaldırıldı’ mesajının, bu sürece destek vermeyenleri etkilemesi. 4-PKK ve IŞİD terörünün yarattığı tedirginlik. HDP’nin PKK’nın eylemlerine karşı net tavır koyamaması. 5-12 Eylül’deki kongreyle AK Parti yönetiminin tamamen değiştirilmesi. Yürütülen etkili seçim kampanyası. 6-Siyasette tecrübe sahibi 3 dönemlik isimlerin dönüşü ve yeniden seçim kampanyasına katılmaları. 7-TRT başta olmak üzere AK Parti’ye yakın medyanın geniş erişim sağlaması ve bazı devlet imkanları. 8-AK Parti’nin, CHP’nin 7 Haziran’daki ekonomik vaatlerini geliştirip sunması, bunun karşılık bulması. 9-7 Haziran’da ana hedef olarak gösterilen başkanlık tartışmasının bu kez gündeme getirilmemesi. 10-Yurtdışı oyların çok yakın takibi ve AK Parti’nin burada sağladığı mutlak üstünlük.”