AİHM dedi ki; YouTube yasağı insan hakları ihlalidir
AİHM’in ibretlik YouTube kararı az sayıda gazetenin birinci sayfasında yer alabildi.
03.12.2015
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, YouTube yasağının insan hakları ihlali olduğuna hükmetti ve Türkiye’yi 2008 ve 2010’da YouTıbe’a erişimi engellediği gerekçesiyle mahkum etti.
Zaman manşetten verdiği habere, “AİHM’den yasakçılığa karşı emsal karar” başlığını attı ve “AİHM, video paylaşım sitesi YouTube’u yasaklayan Türk mahkemelerinin, ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Avrupa Mahkemesi, yasakla tüm vatandaşların bilgi edinme hakkının engellendiğine hükmetti” ifadelerine yer verdi.
Taraf sürmanşetinde yer ayırdığı haber için, “Sosyal medyaya özgürlük kararı” başlığını kullandı ve “AİHM, sosyal medyayı sık sık yasaklayan Türkiye’yi 2008 ve 2010’da YouTube’a erişimi engellediği gerekçesiyle mahkum etti. Türkiye’nin tüm vatandaşların ifade özgürlüğünü ve bilgi edinme hakkını kısıtladığına hükmeden AİHM, bu kararla bundan sonra kullanıcıların da erişim engellerine karşı dava açabilmesinin yolunu açtı” dedi.
Cumhuriyet habere birinci sayfasının altında, “AİHM: YouTube yasağı hak ihlali” başlığıyla yer verdi ve “AİHM, Türkiye’de YouTube’a erişimin engellenmesi kararının insan hakları ihlali olduğuna karar verdi. Mahkeme, yasağın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüne garanti altına alan 10’uncu maddesine aykırı olduğuna hükmetti” ifadelerini kullandı.
Hürriyet ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “AİHM: YouTube yasağı hak ihlali” başlığını attı ve “AİHM, Türkiye’de 2008-2010’daki Youtube’a erişim yasağının ifade özgürlüğü ihlali olduğuna hükmetti” dedi.
“Bu nasıl gerekçe?”
Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasına yapılan itiraz reddedildi.
Cumhuriyet sürmanşetten verdiği habere, “Bu nasıl gerekçe?” başlığını attı. “Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutukluluğuna itiraz reddedildi” üst başlığıyla verilen haberde, “Gerekçede, Dündar ve Gül’ün ‘FETÖ/PDY terör örgütünün TC devletini ve yöneticilerini teröre yardım eden ülke konumuna sokarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılatmak amacına yardım ettikleri’ iddia edildi. Ancak Rıza Türmen’e göre Türkiye, bu mahkemede taraf değil ve orada yargılanamaz. ‘Casusluk maksadıyla devlet sırrının temini ve ifşası suçu, tutuklama gerektiren ‘katalog suçlardan’ değil. Buna karşın itiraz reddedildi. 8. Sulh Ceza Hakimliği, ret kararında, savcılık ve mahkeme aşamasındaki hiçbir savunmayı dikkate almadı, dilekçenin hukuki üslupla yazılmadığını belirtti. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu: ‘Casusluk suçu yok burada. Kaçma şüphesi var mıydı, yok muydu tartışmasına girmek bir yana, onlar hakkında soruşturma açılması bile skandaldır’” ifadeleri yer aldı.
Taraf habere sürmanşetinde, “Tutuklamalara itiraz reddedildi” başlığıyla yer verdi ve “Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasına yapılan itiraz üst mahkeme tarafından reddedildi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti iki gazetecinin bırakılması için uluslararası dayanışma çağrısı yaptı” dedi.
“Polis vekilleri hastanelik etti”
Çatışmaların devam ettiği Derik’te çıkan olaylar sırasında HDP milletvekilleri polisin sert müdahalesi sonucu hastaneye kaldırıldı.
Cumhuriyet manşetin altında yer ayırdığı haber için, “Polis vekilleri hastanelik etti” başlığını kullandı ve “Sokağa çıkma yasağı bulunan Derik’e giren HDP’li vekiller Meral Danış Beştaş ve Çağlar Demirel, polisin gaz ve tazyikli su müdahalesi sonucu rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı” ifadelerine yer verdi.
“Görüntüler ‘polis’ diyor”
Tahir Elçi cinayeti itinaya karartılamaya devam ederken, Elçi’nin ağabeyi Ahmet Elçi cinayeti polisin işlediğini söyledi.
Özgür Gündem gazetesi sürmanşetinde, “Görüntüler ‘polis’ diyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Katledilen Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin ağabeyi Ahmet Elçi, DİHA’ya konuştu. Ağabey Elçi, kardeşinin ‘PKK hareketi terörist bir hareket değil” dedikten sonra hedef haline getirildiğini, izledikleri görüntülerin kardeşinin polislerce öldürüldüğünü gösterdiğini kaydetti. ‘Hala tehdit ediliyoruz’ diyen Ağabey Elçi, kardeşinin hayatını faili meçhulleri ortaya çıkarmaya ve barışa adadığını kaydetti. Ağabey Elçi, ‘Bu sorunun muhatabı bellidir. Bunlardan biri devlettir, diğeri de Kürt halkının lideri Öcalan’dır. Öcalan’la görüşmeler başlamalı’ dedi” ifadeleri yer aldı.
Evrensel gazetesinin sürmanşetinde yer alan, “O iki saatte deliller mi karartıldı?” başlıklı haberde, “Avukat Reyhan Yalçındağ, Tahir Elçi’nin katledilmesinden sonra olay yerinde inceleme yapmak isteyen heyete saldırı olduğu iddiasını yalanlayarak, ‘Görevli savcı iki saat sonra geldi. Bazı delillerin bizim elimize geçmesinin engellendiğini düşünüyoruz’ dedi. Tahir Elçi için Meclis araştırması talebinin AKP’lilerin oylarıyla reddedilmesinden sonra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da inceleme heyetinde yer alanların ‘Bize saldırı olmadı’ açıklamalarına rağmen, ‘Heyete saldırdılar’ açıklamasını tekrarladı” ifadelerine yer verildi.
Cumhuriyet ön sayfasının altında, “Elçi’nin vurulduğu yeri halk koruyor” başlıklı habere yer verdi ve “Tahir Elçi cinayetinin yaşandığı sokakta hala mermi kovanları duruyor. Sokaktaki kan izleri ve çatışmadan kalan mermi kovanları yurttaşlar tarafından korunmaya çalışılıyor. Türkan Elçi’yi ziyaret eden Adalet Bakanı Bozdağ, ‘Kullanılmış bir mermi çekirdeği bulundu’ dedi. Yetkililer de bu merminin özel incelemeye alındığını belirtti” dedi.