“Gizli Erdoğan seviciler vardı”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Gizli Erdoğan seviciler vardı” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Demirtaş, 7 Haziran öncesi ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ söylemine HDP içinden karşı çıkanlar olduğunu açıkladı. Demirtaş, 7 Haziran’da slogan olan ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ söylemini eleştiren eski vekiller hakkında ‘Partide Erdoğan sevdalısı bir damar her zaman vardı. Eski vekil olmaları da bu nedenledir’ dedi. Demirtaş, ‘Seni başkan yaptırmayacağız söylemi sığ bir tartışma değildir. Erdoğan sevicilerin kaygı duyduğu bir gelişmedir. Başka kimsede kaygı yaratmamıştır’ diye konuştu” ifadelerine yer verildi.

“Dokuz yıl sonra hesap verecekler”

Hrant Dink suikastında ihmali olan kamu görevlileriyle ilgili iddianame sonunda mahkemeye gönderilebildi. Daha önce iki kez başsavcılık tarafından iade edilen iddianamede 26 kamu görevlisinin ismi geçiyor. 

Cumhuriyet birinci sayfasının altındaki habere, “Emniyetteki bir yapı cinayete yol verdi” başlığını attı ve “Kamu görevlilerinin suikasttaki ihmaline ilişkin iki kez iade edilen Hrant Dink iddianamesi, başsavcılık engelini aşarak mahkemeye gönderildi. İddianamede, suikast ‘Emniyet içinde bir yapılanmanın aracı olarak yol verilen cinayet tasarısı’ olarak değerlendirildi. İddianamede, Dink’e Sydney’de suikast planlandığına ilişkin ihbar mektubu olduğu ortaya çıktı. Dönemin İstihbarat Şube Müdürü Dinç’in yetkilileri uyardığına yönelik ifadesinin sorumluluktan korunmaya dönük olduğu belirtildi” ifadelerini kullandı. 

Zaman haberi ön sayfasının altından, “İddianameden Engin Dinç’i çıkaramayınca davayı ‘özel’ mahkemeye gönderdiler” başlığıyla anonsladı.

Taraf manşetten verdiği haber için, “Dokuz yıl sonra hesap verecekler” başlığını kullandı ve “Hrant Dink suikastında 9 yıldır devam eden soruşturmanın ardından kamu görevlileriyle ilgili ‘ihmal iddianamesi’ Başsavcılık tarafından kabul edildi. Daha önce iki kez geri çevirdiği iddianameyi üçüncüde onaylayan Başsavcılık, dosyası İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, 26 kişinin şüpheli olarak yer aldığı iddianamenin kabul ya da reddine ilişkin kararını 15 gün içinde açıklayacak. İddianame kabul edilirse 26 kamu görevlisi hakkında dava açılmış olacak. Dink ailesinin avukatları, dokuz yıl boyunca savcılığa sık sık dilekçe vererek olayda ihmali olan görevliler hakkında dava açılmasını talep etmişti” ifadelerine yer verdi.

Hürriyet ön sayfasının altında yer verdiği habere, “İddianame sonunda mahkemede” başlığını attı ve “Gazeteci Hrant Dink cinayetine ilişkin 26 kamu görevlisi hakkındaki iddianame, 3 defa sunulduğu başsavcılık tarafından dün onaylanıp mahkemeye gönderildi” dedi.

Sabah haberi birinci sayfasının altından, “Hrant Dink iddinamesi 3’üncüsünde kabul edildi” başlığıyla anonsladı.

Akşam gazetesi habere ön sayfasının altında, “Dink iddianamesi mahkemede” başlığıyla yer ayırdı ve “Dink suikastında ihmali bulunan kamu görevlileri hakkında hazırlanan iddianame onaylanıp, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 25 sanık arasında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç de bulunuyor” ifadelerini kullandı.

“Ustalık dönemi”

Cumhuriyet gazetesinde manşetin üstündeki, “Ustalık dönemi” başlıklı haberde, “CHP’li Barış Yarkadaş, ‘Bilal Erdoğan’ın beş değil, 15 restoranının olduğu konuşuluyor. Bilal Erdoğan şu sıra, İtalya’da kahve ithalatı üzerine görüşmeler yapıyor. Brezilyalı bir firmayla görüşüyor ve kahve çekirdeği ithalatı üzerine çalışıyor. Bir yandan da pasta işine girmek için hazırlık yapıyor’ dedi” ifadeleri yer aldı.    

“Faili meçhul kalmasın”

Zaman gazetesi manşetinde, “Faili meçhul kalmasın” başlıklı habere yer verdi: “En büyük faili meçhul soruşturması olarak bilinen Cemal Temizöz davası 2 hafta önce bitirilirken, Ankara Başsavcılığı’nın 2000-2013 arasındaki faili meçhullerin araştırılacağını açıklaması yeni tartışma başlattı. Bugüne kadar üstü örtülen katliam ve cinayetlerin mağdurları ile avukatları, ‘Karartmayın, çözün’ çağrısı yaptı. Temizöz’le faili meçhuller kapandı: 90’lı yıllarda 21 faili meçhul cinayetten sorumlu tutulan emekli Albay Cemal Temizöz’ün davasında önce mahkeme değiştirildi, sonra savcılar görevden alındı. Şırnak’tan Eskişehir’e nakledilen davada beraat kararı verildi. Hablemitoğlu, karanlıkta kaldı:2002’de öldürülen Dr. Necip Hablemitoğlu ile ilgili soruşturma Sabri Uzun’un istihbarat Dairesi Başkanlığı döneminde bir arpa boyu yol alamadı. Yıllar sonra Uzun, ‘paralel’ iddiasına sarıldı. IŞİD’in Niğde eylemi çözülmedi: Yabancı uyruklu IŞİD militanları, 2014’te Niğde’de polis ve asker şehit etti. Tutuklu olduğu iddia edilen sanıklar, Sincan Cezaevi’nden mahkemeye hiçbir zaman getirilmedi. Dava 2016’ya uzatıldı. Ankara katliamına sınırlı soruşturma: 102 kişinin öldüğü saldırı sonrası siyasiler, ‘PKK, DHKP-C, IŞİD ortaklaşa yaptı’ iddiasında bulundu. IŞİD bağlantısı çıkınca dosyaya gizlilik kararı verildi. Bazı emniyet personeli ile MİT soruşturma dışında tutuldu. Suruç’ta 33 kişi öldü, sorumlu yok!: 33 kişinin öldüğü Suruç katliamıyla ilgili gizlilik ve yayın yasağı kararı alındı. Davada bir aşama kaydedilemedi. 17 yaşındaki bir gencin elini kolunu sallayarak bombayı patlatmasının izahı yapılamadı. Yazıcıoğlu’nun şüpheli ölümü örtbas edildi: 2009 yılından bu yana somut ilerleme olmadı. Dosyaya gizlilik kararı alındı. Görüntülere yasak getirildi. 17 Aralık sürecinden sonra suikast, manşetlerle örtbas edildi ve paralel safsatasına bağlanmaya çalışıldı.”