“44 çocuk öldü, 52 çocuk yaralı”

Cumhuriyet gazetesi, dün büyük yankı uyandıran haberini devam ettirirken, manşetinde de çok çarpıcı bir başka habere yer verdi.

24.12.2015

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “44 çocuk öldü, 52 çocuk yaralı” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “26 Temmuz-30 Kasım 2015 tarihleri arasında Diyarbakır, Şırnak, Ağrı, İstanbul, Mardin, Van, Ankara, Hakkari ve Adana’dan en küçüğü 35 günlük bebek, en büyüğü 18 yaşında olan en az 44 çocuk öldü, 52 çocuk da yaralandı. Dün de Diyarbakır’daki olaylarda 16 yaşındaki Şiyar Baran yaşamını yitirdi. Araştırmaya göre, çocukların ölüm ve yaralanma sebepleri: Operasyonlar, çatışmalar, gösteriler, bomba patlaması, hastaneye götürülememe, sokağa çıkma yasağı sırasında parkta veya evin önünde oynarken vurulma, polis tarafından dövülme” ifadelerine yer verildi.

“İsimleri gizlediler”

Cumhuriyet gazetesi sürmanşetinde, dünkü sayısında yer alan, Kemal Göktaş imzalı haberinin devamına yer verdi. “İsimleri gizlediler” başlıklı haberde, “Kayıtların çözümü yapılırken IŞİD’cilerin görüştüğü askerlerin isimleri belgelerde yer almadı, bazı belgelerde ise gizlendi. Ankara Başsavcılığı’nın IŞİD üyeleri hakkındaki iddianamesinde askerlerle IŞİD’ciler arasındaki görüşmelere atıf yapılmadı. Ankara Başsavcılığı, terörden ötürü doğrudan soruşturma yürütebilecekken, soruşturmayı elinden çıkarmayı tercih etti. Dosya yetkisizlik kararıyla askeri savcılığa gönderildi. Oysa anayasanın 145. maddesindeki ‘Devletin güvenliğine karşı suçlara ait davalar adliye mahkemelerinde görülür’ hükmüne göre soruşturma askeri yargının görev alanında değil. Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı, yine anayasa hükmüne rağmen soruşturmayı elinde tutmaya devam ediyor” ifadeleri yer aldı.   

“Erdoğan da şüpheli”

Sözcü gazetesi manşetin üstünde, “Erdoğan da şüpheli” başlıklı habere yer verdi ve “CHP’li Atilla Kart, sır Dolmabahçe görüşmesi için suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde, Erdoğan ve Büyükanıt’ı ‘şüpheli’ olarak gösterdi. Savcılık da bu başvuruyu kabul ederek, işleme koydu. Erdoğan ve Büyükanıt’ın 8 yıl önceki gizli görüşmesi yargı kayıtlarına girmiş oldu. Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt hakkında, 27 Nisan bildirisi nedeniyle açılmış bir soruşturma zaten vardı. Böylece, soruşturma sayısı 2’ye çıkacak” dedi.   

“Çelişkiler yumağı”

“Tahşiyecilere kumpas” ya da “Medyaya darbe” adlı davanın ilk duruşması dün görüldü.

Zaman manşetten verdiği habere, “Çelişkiler yumağı” başlığını attı. “Medyaya darbe davası başladı” üst başlığıyla verilen haberde, “Medyayı susturma operasyonu kapsamında açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. Aralarında Hidayet Karaca ile Ömer Köse, Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer gibi 33 polisin yer aldığı sanıklar, 1 yıl sonra İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Sanık avukatları, iddianameye geçmeden birçok usulsüzlük ve hukuksuzluğa dikkat çekti: ‘Bakırköy’deki Tahşiye Davası bitmeden açılan dava hukuksuz, yargılama anayasaya aykırı. Müvekkiller proje mahkemeler eliyle tutuklandı, siyasiler açıkça yargıya müdahale etti. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi hukuksuzluğu durdurdu ve sanıkları tahliye etti, bu karara savcılık itiraz etmedi dolayısıyla müvekkiller tutuklu bile değil. MİT’in duruşmaya saatler kala gönderdiği ve Tahşiye grubunun terör örgütü olmadığını belirten yazı mahkemeye müdahaledir. MİT’in örgüt ilan etme yetkisi yoktur.’ Duruşma, Cuma gününe ertelendi” ifadeleri kullanıldı.   
 
Sabah habere manşetin altında, “Şimdi hesap zamanı” başlığıyla yer verdi ve “İstanbul’da Paralel Yapı’ya yönelik ilk dava olan Tahşiye Kumpası Davası 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Bir no’lu sanık ‘Firari’ Gülen ile 2 no’lu sanık Karaca için 34 yıla kadar hapis isteniyor. Eski polis şefleri Atayün ve Yılmazer’in de arasında olduğu 31 sanık da 26 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor” dedi.

Yeni Şafak ön sayfasının altındaki habere, “Tahşiye kumpası belgelendi” başlığını attı ve “Paralel Yapı’ya yönelik ilk dava olan Tahşiyecilere kumpas duruşması başladı. Gülen’in de aralarında bulunduğu 33 sanığın yargılandığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşan MİT raporunda Tahşiyecilerin ‘Silahlı teşkilatlanmaya dönüştürüldüğüne dair bir tespitimiz olmadı’ denildi” ifadelerine yer verdi. 

Star gazetesi habere birinci sayfasının altında, “Mübaşir ‘Fetullah Gülen’ dedi” başlığıyla yer ayırdı ve “FETÖ hakkında açılan ilk dava olan Tahşiye Kumpası’nda ilk duruşma Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Adliyesi’nde yapıldı. Mehmet Doğan’ın etrafında toplanan Tahşiyecilere kumpas kurulduğu iddiasıyla açılan davada 9’u tutuklu 33 sanık yargılanıyor. Davanın bir numaralı sanığı firari Fetullah Gülen’in adı da adliye koridorlarında ilk kez yankılandı” ifadelerini kullandı.
Akşam haberi ön sayfasının altından, “FETÖ ilk kez hakim karşısında” başlığıyla anonsladı.    

“Samast’ın gözcüsünü TÜBİTAK da bulamadı”

Taraf gazetesinin sürmanşetinde, “Samast’ın gözcüsünü TÜBİTAK da çözemedi” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast’ı olay yerinde izleyen siyah pantolonlu kişinin kimliği tespit edilemedi. Davanın dünkü duruşmasında, TÜBİTAK tarafından yapılan incelemenin sonuçları tartışma yarattı. Avukatların ‘Ogün Samast’ı izleyen o kişi Osman Hayal mi?’ sorusu yanıtsız kaldı. TÜBİTAK tarafından mahkemeye gönderilen müzekkerede, ‘Görüntü üzerinden kişinin kimlik tespiti faaliyet kapsamımız dışında’ dendi” ifadelerine yer verildi.  

Evrensel gazetesi haberi ön sayfasının altından, “Dink davasında Yargıtay kararı beklenecek” başlığıyla verdi ve “Dink davasının dün görülen 7. duruşmasında, mahkeme cinayet günü Ogün Samast’ı takip eden ‘Siyah pantolonlu kişi kim?’ sorusuna TÜBİTAK’tan da yanıt alınamadığını söyledi. Mahkeme, davaların birleştirilmesine yönelik uyuşmazlığın çözümü için Yargıtay’ın beklenmesine karar verdi” dedi.