“Savcı ‘köşe’ye sıkıştı”

İstanbul Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede Can Dündar ve Erdem Gül için dört kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası istendi.

Cumhuriyet gazetesi, “Savcı ‘köşe’ye sıkıştı” manşetiyle çıktı ve “Suriye’ye mühimmat taşıdığı ortaya çıkan MİT TIR’larına ilişkin haberleri nedeniyle tutuklu bulunan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’e ilişkin soruşturma tamamlandı. İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede Dündar ve Gül hakkında, dört kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası istendi. Fidan iddianamede yönelttiği ağır suçlamalara köşe yazıları ve haberleri delil gösterdi. Yazılar ve haberler üzerine yapılan yorumlarla gazeteciler ‘suç’la ilişkilendirilmeye çalışıldı. Savcı Fidan ‘örgüte üye olmadıklarını’ belirttiği Dündar ve Gül’ün davasının ‘Selam Tevhid’de Kumpas’ davasıyla birleştirilmesini talep ederek büyük bir çelişkiye imza attı” ifadelerine yer verdi.    
  
Murat Sabuncu ve Aydın Engin dışında Cumhuriyet gazetesi yazarları, Genel Yayın Yönetmenleri Can Dündar ile Ankara temsilcisi Erdem Gül hakkındaki suçlamalara köşelerinde yer vermedi.   

Zaman manşetin altında yer ayırdığı haber için, “Habere müebbet, dayağa tahliye” başlığını kullandı ve “Gazeteci Ahmet Hakan’a saldıran tutuklu tek sanık, ilk duruşmada tahliye edildi. Sanıkların adli kontrol şartı da kaldırıldı. Gazeteciye saldıranların tahliye edildiği gün Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül’e savcı 2 kere müebbet hapis cezası istedi. İstanbul Başsavcı Vekili İrfan Fidan, gazetecileri cebir ve şiddet kullanarak hükümeti yıkmaya teşebbüsle suçladı. Davanın bir numaralı şikayetçisi Cumhurbaşkanı Erdoğan” dedi.  

Taraf gazetesi sürmanşetindeki habere, “Gazetecilere müebbet istendi” başlığını attı ve “Can Dündar ve Erdem Gül için hazırlanan iddianamede, ayrı ayrı bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis istendi. ‘Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme ve açıklamakla” suçlanan iki gazeteci hakkındaki iddianamede, Can Dündar için ’17 ve 25 Aralık girişimlerini de meşrulaştırmaya çalıştı’ dendi. Savcılık, yargılamanın kapalı yapılmasını talep etti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 gün içerisinde iddianamenin kabul veya reddine karar verecek” ifadelerine yer verdi.  

Özgür Düşünce habere manşetin altında, “Gazeteci Dündar ve Gül’e iki müebbet” başlığıyla yer ayırdı.

Evrensel gazetesi manşetinde, “Gazetecilikten müebbet” başlığını kullandı ve “Can Dündar ve Erdem Gül, iktidarı rahatsız eden gazetecilik faaliyetleri nedeniyle casuslukla suçlandı ve haklarında ikişer kez müebbet hapis istendi” dedi.

Yeni Şafak ön sayfasının altındaki habere, “17-25 Aralık’tan haberi vardı!” başlığını attı ve “İddianamede Can Dündar ve Cumhuriyet’in Ankara temsilcisi Erdem Gül için müebbet istendi. Savcı, Dündar’ın 17-25 Aralık kumpaslarından önceden haberdar olduğuna ve FETÖ’nün verdiği görevleri yerine getirdiğine dikkat çekti. İddianamede 17 Aralık’tan iki hafta önce, 25 Aralık’tan bir gün önceki yazıları da örnek gösterildi” ifadelerini kullandı.

Gazete ayrıca birinci sayfasının altında, “2 milyon dolarlık film” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “MİT TIR’ları soruşturmasında casusluk suçlamasıyla yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın, FETÖ’den 17 Aralık belgeseli çekmek için 2 milyon dolar aldığı iddia ediliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, istihbarat raporları üzerine MASAK’a Dündar ve ailesinin banka hesaplarındaki hareketliliği incelemesi talimatı verdi. Paranın Dündar’a, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın firari başkanı Mustafa Yeşil tarafından verildiği iddia ediliyor. Bu nedenle iki ismin geçmişe dönük telefon kayıtları da incelemeye alındı” ifadeleri yer aldı.   

Star gazetesi ön sayfasının altındaki habere, “İhanete müebbet” başlığını attı ve “TIR ihaneti davasında Can Dündar ve Erdem Gül için ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi. Savcılık iddianamesi, sanıkların 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinden önceden haberdar olduklarını ortaya koydu” ifadelerine yer verdi.  

Akşam gazetesi manşetin altında, “Talimat Pensilvanya’dan” başlığıyla verdiği haberde, “MİT TIR’ları soruşturması tamamlandı. İddianamede, 2 kez müebbetleri istenen Can Dündar ile Erdem Gül’ün, Türkiye’yi Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılatmak için FETÖ’nün emriyle yayınlar yaptıkları bilgisi yer aldı” ifadelerini kullandı.

Hürriyet birinci sayfasının altında yer verdiği habere, “Dündar ve Gül’e çifte müebbet isteniyor” başlığını attı ve “MİT TIR’ları görüntülerini yayınlamaktan tutuklanan gazeteciler Can Dündar ile Erdem Gül hakkındaki iddianamede, her iki isim için ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve 35 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MİT müşteki oldu” dedi.

“Ambulans yerine panzer gitti”

Cizre’de ambulans bekleyen yaralılardan 20 yaşındaki Nusret Bayar da hayatını kaybetti. HDP’li vekiller, kalan yaralıların kurtarılması için İçişleri Bakanlığı’nda açlık grevine başladı.

Özgür Gündem gazetesi, “O binanın altında devlet kalacak” manşetiyle çıktı ve “Cizir’de devlet güçlerinin bombardımanı sonucu yaralanan ve 5 gündür bir evin bodrum katında can çekişen 24 yaralıdan Nusret Bayer de yaşamını yitirdi. 28 yaralıdan 5’i kamuoyunun gözü önünde saniye saniye katledilirken, AKP, dün ambulans yerine tank göndererek evi bombaladı. İçişleri Bakanlığı, emniyet, vali ve kaymakamın bilgisi dahilinde giden ambulanslar komployla başka bir yere götürüldü. Binanın bodrum katında olan 23 yaralıdan haber alınamıyor. Binanın tank ve panzerlerle yıkıldığı belirtiliyor. Cizir’den tüm Kürdistan’a serhildan çağrısı yükseliyor” ifadelerini kullandı.

Evrensel gazetesi sürmanşetindeki habere, “Ambulans yerine panzer gitti” başlığını attı ve “Şırnak’ın Cizre ilçesinde geçtiğimiz cumartesiden bu yana bir binanın bodrum katında bulunan yaralılardan biri daha yaşamını yitirdi. 20 yaşındaki Nusret Bayar’la birlikte ölenlerin sayısı 5’e yükseldi. Aralarında ağır yaralıların da bulunduğu 23 kişinin yaşam mücadelesi dün de devam etti. Günlerdir bakanlıkta temaslarını sürdüren HDP’li vekillerin İçişleri Bakanlığı ile yaptığı görüşmede önce ambulansa izin verildi. Ancak ambulans yerine bölgeye zırhlı araç gönderildi! Araçtan yaralılara ‘teslim olun’ çağrısı yapıldı” ifadelerine yer verdi.  

Özgür Düşünce habere ön sayfasının altında, “Yardım bekleyen 5’inci yaralı da öldü” başlığıyla yer ayırdı ve “Cizre’de çatışmalarda yaralanan Nusret Bayar ambulans gelmeyince 6’ncı gün hayatını kaybetti. Veli Çiçek (13) ve Sultan Irmak (16) adlı iki yaralı çocuğun daha yardım beklediği duyuruldu. Evdekilerin günlerdir cenazelerle birlikte yaşadığı öğrenildi”

Zaman gazetesi sürmanşetinden, “HDP’li vekiller İçişleri Bakanlığı’nda açlık grevine başladı” başlıklı haberi anonsladı.

Yeni Şafak gazetesi ise sürmanşetinde, “Yine o adam” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, güvenlik güçlerinin kıstırdığı 30 PKK’lıyı kaçmasını sağlamak için ‘ambulans tuzağı’ kurdu. Yaralıları almak için eve giden sağlık görevlileri ve polise ateş açıldı” ifadeleri yer aldı.  

“Üç rapor, üç vahim sonuç”

Zaman gazetesinin manşetinde, “Üç rapor, üç vahim sonuç” başlıklı haber yer aldı: “Dünyaca ünlü üç farklı kuruluş dün eleştirilerle dolu raporlar açıkladı. Türkiye’ye temel insan hakları, özgürlüklere saygı ve yolsuzlukla mücadelede önemli uyarılar yapıldı. Demokrasiden giderek uzaklaşıldığı ifade edildi.”  

Özgür Düşünce gazetesi de habere manşetinde yer verdi. “Üç utanç raporu” başlıklı haberde, “Dünyanın önde gelen kuruluşları Freedom House, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Şeffaflık Örgütü yayımladıkları raporlarda Türkiye’ye geniş yer ayırdı. STK’lar, medya ve iş dünyasına yönelik baskıların Türkiye’nin geleceğini kararttığı kaydedildi” ifadeleri yer aldı.  

Taraf gazetesinin manşetindeki, “Yolsuzlukta en hızlı ülke” başlıklı haberde ise, “Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2015 yılı yolsuzluk algılama endeksini açıkladı. Türkiye; 168 ülke arasında ‘yolsuzluk artışında en hızlı’ beşinci ülke oldu” ifadeleri kullanıldı.