“İnsanların hepsi öldü, açıklamıyorlar”
Selahattin Demirtaş’ın Cizre’yle ilgili açıklamalarına basının büyük bölümü sayfalarında yer vermedi.
11.02.2016
Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, “20 gündür herkesin gözünün içine baka baka katliam yapıyorlar. Kanaatimiz odur ki tüm insanları öldürdüler. Çünkü raralı olduklarını kanıtlamıştık görüşmelerle, telefon kayıtlarını duyurduk. Toplu bir katliamı örtmek için gün be gün açıklıyorlar” dedi.
Özgür Gündem gazetesi sürmanşetindeki habere, “Savaş suçu gözler önünde” başlığını attı ve “HDP Eşbaşkanı Demirtaş, AKP ve Saray’ın Cizir’deki vahşetine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. ‘Sivilleri katledip sokaklara dağıtıyorlar’ diyen Demirtaş, AKP ve Saray’ın Ergenekon, eski BBP ve İşçi Partisi ile ‘Ölümü gösterip, Başkanlığa razı etmek’ için ittifak kurduğunu kaydetti. ‘Karşımızda faşizan bir blok var. Ergenekoncularla ittifak yaptılar. Buna karşı demokrasi bloku kurmalıyız’ diyen Demirtaş, tüm insanlığı eyleme çağırarak, ‘Cizre, Roboski gibi, Suruç gibi, Ankara gibi. İnsanlık tarihi katliam tarihi olduğu kadar onurlu mücadele tarihidir de’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Gazetenin manşetinde ise, “Hesap günüdür” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Cizir’de günlerdir iki evin bodrumunda kuşatılan yaralılar, bomba ve kimyasal silahlarla katledildi. Saray ve AKP, halkın öfkesini durdurmak için psikolojik savaşa başlarken, 27 yurttaşın cenazesi alındı. Türkiye ve Kürdistan’da ise on binler sokaklarda. Başta Amed, Adana, Mersin, Wan, İstanbul, Ankara, İzmir ve Dersim olmak üzere onlarca kentte on binler direnişe geçti. Polis Amed’de bir çocuğu katletti. Yurttaşlar, tüm halkı her yerde topyekun serhildana ve hesap sormaya çağırdı” ifadeleri kullanıldı.
Evrensel gazetesi Demirtaş’ın sözlerine sürmanşetinde yer verdi. “Demirtaş: katliamı örtmek istediler” başlığını kullanan gazetenin haberinde, “‘Cizre’de 20 gündür herkesin gözünün içine baka baka katliam yapıldığını’ söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘Kanaatimiz odur ki tüm insanları öldürdüler. Çünkü yaralı olduklarını kanıtlamıştık görüşmelerle. Toplu bir katliamı örtmek için gün gün açıklıyorlar’ diye konuştu” ifadelerine yer verildi.
Gazetenin sürmanşetindeki, “Cizre’deki vahşet bodrumundan 27 cenaze çıkarıldı” başlıklı haberde ise, “Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaralıların sığındığı iki binanın bodrumuna asker ve polislerce düzenlenen saldırıda katledilenlerin bir kısmının cenazesine ulaşıldı. Dün mahalleye giden belediye ambulansları bodrum kattan 27 cenaze çıkardı. Cizre’de yaralıların katledilmesini protesto için Diyarbakır’da binlerce kişi sokağa çıktı. halka tazyikli su, gaz bombası ve gerçek mermilerle saldıran polis, 16 yaşındaki Mahmut Bulak isimli çocuğu başından vurarak katletti” ifadeleri yer aldı.
Cumhuriyet gazetesi Demirtaş’ın açıklamalarına ön sayfasının altında, “İnsanların hepsi öldü, açıklamıyorlar” başlığıyla yer verdi: “Selahattin Demirtaş, ‘Kanaatimiz odur ki, bu bölgedeki insanların hepsi öldü; açıklamıyorlar’ diye konuştu.”
Demirtaş’ın açıklamalarının küçük bir bölümüne ön sayfasından veren Cumhuriyet gazetesinin, “Cizre ümidini kaybetti” başlıklı haberinde ise, “Cizre’deki çatışmalarda yaşanan kayıplar konusunda hala sağlıklı bilgi alınamazken yasaklı bölgede mahsur kalan yaralı yakınlarının Nusaybin’deki tedirgin bekleyişi de sürüyor. Yaşananlar nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlayan yaralı yakınları, ‘Barış talebimizi hep reddettiler. Bundan sonra biz de artık istemiyoruz bu kadar kanın içinde’ diyor” ifadeleri yer aldı.
Zaman gazetesi, Selahattin Demirtaş’ın Cizre’yle ilgili açıklamalarını ön sayfasının altından, “HDP lideri Demirtaş: Bodrumdaki siviller toplu olarak katledildi” başlığıyla anonsladı.
Sözcü gazetesi birinci sayfasının altında, “Mamo ve Rozan öldürüldü” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Cizre’de günlerdir ambulansların giremediği terörist dolu hücre evinde operasyon bitti. Çok sayıda yanmış ceset bulundu. Bunlar arasında, Kandil’in ‘Ne olursa olsun onları canlı çıkarın’ dediği Mamo ve Rozan adlı teröristbaşları da var” ifadeleri kullanıldı.
Sabah gazetesinin manşetinde, “Bodrum katın Mamo’su öldü” yer aldı: “Cizre’deki operasyonlarda sona yaklaşan güvenlik güçleri, birkaç binanın bodrumunda sıkışan PKK’lı üst düzey teröristleri tek tek etkisiz hale getiriyor. Son çatışmada sözde Cizre sorumlusu Mustafa D. de öldürüldü. PKK’nın dağ kadrosunda yer alan ve terör eylemlerini örgütlemek için Cizre’ye gönderilen Mamo kod adlı Mustafa D.’nin cesedi teröristlerden temizlenen bir evde bulundu. Yanında M16 silah duruyordu. Yönetici kadrodan Havin kod adlı Kania Ö. ile General kod adlı terörist de ölü ele geçirildi. Ayrıca Kandil’in telsizlerine yanıt vermeyen Agir, Doktor ve Dijvar kod adlı hainlerin kaçtığı ya da öldüğü sanılıyor.”
“PYD restleşmesi”
ABD Dışişleri’nden yapılan, “PYD’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” açıklamasından sonra ABD Büyükelçisi Bass, Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldı.
Zaman manşetten verdiği habere, “PYD restleşmesi” başlığını attı ve “ABD ile Türkiye arasındaki PYD ihtilafı krize dönüştü. Erdoğan’ın ‘ortağını seç’ çıkışının ardından ABD’den ‘PYD’yi terörist olarak görmüyoruz’ açıklaması geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, yönetiminde PKK’nın yer aldığı PYD’nin ‘terör örgütü’ sayılmamasının kabul edilemez olduğunu söyledi. ABD Büyükelçisi Bass, bakanlığa çağırıldı” ifadelerini kullandı.
Taraf gazetesi manşetinde, “Lobi savaşı” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Türkiye’nin tüm ısrarına rağmen, ABD ve AB’nin PKK’nın Suriye kolu olarak bilinen PYD’nin askeri kanadı YGP’yi ‘terör örgütü’ olarak kabul etmemesi, başkentte rahatsızlığa yol açtı. Ankara, bölgedeki çatışmaların ‘iç savaş değil terörle mücadele’, PYD’nin de ‘silahlı bir terör örgütü olduğunu’ anlatmak için yurt dışında atağa geçecek. Bu kapsamda, Türkiye’nin yurt dışı temsilciliklerinin yanı sıra işadamları ve sivil toplum örgütlerinden yararlanılacak. Bölgede yaşananlar seminer ve toplantılarla, yurtdışındaki karar vericilere anlatılacak. Ayrıca YPG ile PKK arasındaki bağlantılar konusundaki bilgiler de kamuoyu ile paylaşılacak” ifadeleri yer aldı.
Star habere manşetin altında, “Yılan seni de sokar” başlığıyla yer verdi ve “ABD’nin terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD’yi ‘müttefik’ olarak tanımlaması, Ankara’da şok etkisi yaptı. ABD’ye ‘Suriye’de ortağınız Türkiye mi, terör örgütleri mi’ diye soran Bakan Çavuşoğlu ‘Yılan seni de sokar’ diyerek uyardı. ABD Büyükelçisi Bass da Dışişleri’ne çağırılarak rahatsızlık iletildi” ifadelerini kullandı.
Hürriyet manşetin üstünde yer ayırdığı habere, “ABD ile PYD krizi” başlığını attı ve “ABD’nin, PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’yi terör örgütü olarak görmediğini açıklaması Washington ile Ankara arasında ipleri gerdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıklamanın kabul edilemez olduğunu belirterek, ‘yarın o yılan gelir sizi de sokar’ dedi. ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass da Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Bass’a Türkiye’nin duyduğu rahatsızlık ifade edildi” dedi.
Akşam gazetesi manşetinde, “İşte üst akıl” başlıklı habere yer verdi: “Küresel güçler, çıkarları üzerinden Suriye’yi dizayn etmeye çalışıyor, BM vahşeti sadece izliyor. Ve bu kirli süreçte adeta gizli bir el hepsini terör örgütü PYD’nin safında buluşturuyor! ABD Dışişleri Sözcüsü Kirby, PYD’yi terörist örgüt olarak görmedikleri, DAEŞ’e karşı ‘etkin mücadele eden’ bu grupları desteklemeyi sürdüreceklerini açıkladı. Muhaliflere yönelik bombardımanıyla yeni bir dramı tetikleyen Putin’in özel temsilcisi Bogdanov PYD Eş Başkanı Salih Müslim’le bir araya geldi. Türkiye’nin Cenevre için ‘PYD muhalif değil’ itirazının doğruluğu belgelendi! Esad, Kamışlı’daki havaalanı üzerinden YPG’ye 4 uçak askeri malzeme gönderdi. Ne Rus, ne Esad zulmüne dur diyebilen, ne de çözüm için net tavır alabilen BM, katliamdan kaçan mülteciler için Türkiye’ye ‘kapıları aç’ çağrısı yaptı.”
“Saray pişman”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Saray pişman” başlıklı haber yer aldı. “Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki büyük çekişme su yüzüne çıkıyor” üst başlığıyla verilen haberde, “Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik’ten gelen peş peşe açıklamalarla AKP’de gözler ‘liste dışı’ kalan isimlere çevrilirken asıl çekişmenin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında yaşandığı belirtiliyor. Erdoğan’ın, kendisiyle istişare etmeden kararlar alması nedeniyle Davutoğlu ile ilgili rahatsızlığının arttığı, hatta yakın çevresiyle, onu genel başkan yaptığı için pişman olduğunu paylaştığı ileri sürülüyor. Davutoğlu’nun ise parti tabanında Erdoğan lehine olan dengeleri değiştirmek için ‘ben temizim’ mesajı verdiği, uyumlu çalışıyor görüntüsüyle etki alanını genişletmeye çalıştığı dile getiriliyor” ifadeleri kullanıldı.
“‘One minute’in sarayda bittiği an”
Sözcü gazetesi manşetinde, “‘One minute’in sarayda bittiği an” başlıklı habere yer verdi: “Davos’ta 7 yıl önce ‘One minute’ diyerek İsrail’le köprüleri atan Erdoğan, tabanının tüm tepkisine rağmen Yahudi cemaatlerini sarayında ağırladı! Erdoğan daha önce kendisine cesaret madalyası veren Amerikan Yahudi Komitesi’nin bağlı olduğu ‘Conference of Presidents’ heyetiyle uzun uzun toplantı yaptı. Geleneksel kippa takan misafirler dikkat çekti. AKP’li Ömer Çelik’in de masada olması, İsrail’le ikili ilişkilerin yeniden başlayacağı şeklinde yorumlandı.”