“Süpürün şunları”

Birgün gazetesinin bugünkü manşetinde 10 Ekim katliamının hemen ardından başlayan polis terörünün detayları yer aldı.

19.04.2016

Birgün gazetesi manşetinde, “Süpürün şunları” başlıklı habere yer verdi. “Ankara’da yaralılara yardım edenler için polis telsizinden bu anons yapılmış” üst başlığıyla verilen haberde, “10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ni hedef alan Ankara Katliamı’yla ilgili skandal detaylar çıkmaya devam ediyor. Katliamdan 11 dakika sonra provokasyon gerekçesiyle ek kuvvet ve TOMA isteniyor. Birgün’ün ulaştığı telsiz kayıtları yaralılara müdahale edilirken, polislerce planlı bir saldırının gerçekleştirilmeye çalışıldığını açıkça belgeliyor. Saat 10.19.07’ye ait kayıtlarda, 15 dakika önce (10.04) patlamayı yaşayan ve can pazarı içinde bulunan insanlara, ‘Tazyikli suyla müdahale edin’ deniyor. Saat 10:42:17'de yapılan telsiz görüşmelerinde ise yaralılara müdahale edenlerin hedeflendiği anlaşılıyor. Ankara İl Emniyet Müdürü tarafından yapılan anonsta, ‘Olay yerindeki alakasız kişileri süpürün süratle’ deniyor. Emri alan polisin, ‘Efendim yaralılara müdahale ettiklerini söylüyorlar, bekleyerek yapayım uygunsa’ sözlerinin ardından ise emir şöyle tekrarlanıyor: ‘Anladım ama o infiale yol açıyor. Yani provokatif şeyler de yapıyorlar, bize saldırıyorlar. Ayakta olanların bir süpürülmesi lazım’” ifadeleri yer aldı.       

“Türkiye’den kargoyla IŞİD’e malzeme”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Türkiye’den kargoyla IŞİD’e malzeme” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “10 Ekim Katliamı’yla ilgili skandal bir istihbarat belgesi ortaya çıktı. Belgede Türkiye’den IŞİD’e nasıl rahatça lojistik destek gönderildiği anlatılıyor. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’nden birçok ilin istihbarat daire başkanlığına gönderilen 10 ve 16 Şubat 2016 tarihli yazılarda IŞİD’e kargoyla nasıl malzeme gönderildiğinin bilgileri yer aldı. Buna göre önce malzemenin fotoğrafı gönderiliyor, ardından kargo firmaları aracılığıyla istenilen malzeme Urfa ve Antep’e yollanıyor. Kargo Urfa’da Hesham A. ve Amal B.A. isimli kişilere, Antep’te ise HDP Genel Merkezi’ne yönelik bombalı eylem istihbaratında da adı geçen D.B’ye ve T.B isimli bilişim firmasına teslim ediliyor. Malzemeler daha sonra yasa dışı yollardan Suriye’ye aktarılıyor. Gönderilenler arasında uzaktan kumandalı helikopter-uçak dahi var” ifadeleri kullanıldı.

“Erdoğan’ı ürküten tablo”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Erdoğan’ı ürküten tablo” başlıklı habere yer verdi: “Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin araştırmasına göre Meral Akşener’in MHP genel başkanı olması durumunda partinin oy oranı yüzde 10.9’dan yüzde 18.7’ye çıkıyor. Akşener’in genel başkanlığında MHP; AKP’den 4.5 puan, CHP’den 2.3 puan, HDP’den 0.2 puan, parlamento dışındaki partilerden de 0.8 puan alıyor.”

“Korunan olursa dava eksik kalır”

Yarına Bakış gazetesinin manşetinde, “Korunan olursa dava eksik kalır” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Hrant Dink’in ölümünün üzerinden 9 yıl geçti. Yargılama sürecinde yarın yeni bir aşama başlıyor. Savcı Gökalp Kökçü’nün ‘Dink suikastında kamu görevlilerinin ihmali’ hakkında hazırladığı iddianamede yer alan kimi isimlerin korunmasıyla ilgili tartışmalara bir yenisi daha eklendi. Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler için soruşturma izni İçişleri Bakanlığı’nca reddedildi. Yargıtay Başsavcılığı, Danıştay’a başvurup Güler’in de soruşturulmasını istedi. Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, ‘Sorumlulardan biri hakkında iddianame düzenlenmemesi halinde dava eksik olacaktır’ dedi. Bakırcıoğlu, Savcı Kökçü’nün iddianamesinin iki kez iade edilmesine de ‘Cerrah ve Dinç sanık listesinden çıkarılmak isteniyor’ şeklinde tepki göstermişti. İddianamenin iade sürecinde de gündeme gelen Dinç’i yarınki duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da avukatlığını yapan isimlerin savunacağı belirtiliyor” ifadelerine yer verildi.        

Taraf gazetesinin manşetindeki, “Dink suikastında Güler’e yargı yolu” başlıklı haberde ise, “Hrant Dink Suikastı’nın gerçekleştiği dönemde İstanbul Valisi olan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’le ilgili soruşturma izni verilmesi talebiyle İçişleri Bakanlığı’na yapılan başvuru reddedildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Danıştay’a başvurarak karara itiraz etti. Beş sayfalık itiraz başvurusunda, ‘Güler hakkında ön inceleme başlatılmasını gerektirecek nitelik ve yeterlilikte delil bulunduğu anlaşılmakla, anılan kişi hakkında ön inceleme yapılarak sonuca göre, ihbar ve şikayetin işleme konulmaması’ kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. Kararın kaldırılması kamu adına talep olunur’ dendi” ifadeleri kullanıldı.