“Akademi bitti”

Son yayımlanan KHK’lar ile 330 akademisyenin görevden ihraç edilmesine yönelik tepkiler devam ediyor.

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Akademi bitti” başlıklı haber yer aldı. “Son OHAL KHK’siyle büyük çoğunluğu muhalif 330 akademisyen daha üniversiteden atıldı. İhraç edilenlerin sayısı 4 bin 808’e yükseldi” üst başlığıyla verilen haberde, “Yeni OHAL KHK’siyle dün gece 330 akademisyen daha üniversitelerden atıldı. İhraçların 167’sini Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan öğretim üyeleri oluşturdu. Ankara Üniversitesi 73, Anadolu Üniversitesi 28, Yıldız Teknik Üniversitesi 27, Marmara Üniversitesi 23 öğretim üyesi ile en çok bilim insanını kaybeden üniversiteler oldu. Ankara Üniversitesi’nden çok sayıda akademisyenin ihraç edilmesiyle birçok fakültede ders verecek öğretim üyesi kalmadı. Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü’nden beş akademisyenin atılmasıyla oyunculuk dalında 3 ve yazarlık dalında 1 hoca kaldı. Üniversite Öğretim Üyeleri derneği de, ‘İhraçlar üniversite kavramına, etik ve bilimsel değerlere, liyakata aykırıdır’ dedi” ifadeleri kullanıldı.    

Evrensel gazetesi manşetinde, “Bilime, sanata, barışa ihraç” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Yeni bir KHK ile 330 akademisyenin de içinde olduğu 4464 kişi memuriyetten ihraç edildi. İhraç edilen akademisyenlerin büyük bir bölümü barış bildirisine imza atan isimlerden oluştu. Akademisyenler ihraçlara, ‘Barışı ve bilimi savunmaya devam edeceğiz, hepimiz üniversitelere geri döneceğiz’ diye tepki gösterdi. KHK’lerin eğitim ve kültür alanında laik demokratik eğitim birikimini şahsında temsil eğitimcileri, öğretim üyelerini hedef aldığı bir gerçektir. İlerici demokrat güçler, laik demokratik eğitim yanlısı her çevre, sorunun giderek ‘ülke sorunu’ haline geldiğini görmelidir” ifadeleri yer aldı.   
 
Birgün gazetesi manşetindeki, “Böyle uğurlanmak bin saraya bedeldir” başlıklı haberinde, “OHAL kapsamında yayımlanan 686 Sayılı KHK ile 4 bin 464 kişi kamu görevinden çıkarıldı, 330 akademisyen de ihraç edildi. İhraç edilen 330 akademisyen arasında aynı zamanda Birgün yazarı olan Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu, Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, Nazım Oratoryosu’nu sahneleyen orkestranın şefi İbrahim Yazıcı da yer aldı. İhraç edilen akademisyenlerin 115’i barış için imza kampanyasına katılanlardan oluşuyor. Aynı gün, İstanbul’da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden efsane öğretmen Mustafa Turgut için öğrencileri, yol arkadaşları ve sevenleri dün veda törenleri düzenledi” ifadelerine yer verdi.

Sözcü gazetesinin manşetinde, “AKP’liler bile bu kıyıma isyan etti” başlıklı haber yer aldı: “330’u akademisyen 4 bin 464 kişinin KHK ile atılmasına bazı yandaş yazarlar sert tepki gösterdi. ‘Erdoğan’ın altı oyuluyor’ yorumu yaptılar. Cem Küçük, ‘Çok sayıda haksızlık var. Bu işte bir iş var’ diye yazdı. Yusuf Kaplan, ‘Erdoğan’ın altı oyuluyor. Kriptoların referandum darbesi’ dedi.”

Yeni Şafak ön sayfasının altında yer verdiği, “330 akademisyen ihraç edildi” başlıklı haberinde, “OHAL kapsamındaki son Kanun Hükmünde Kararname ile 4 bin 464 kişi kamu görevinden çıkarıldı, 17 kişi göreve iade edildi. İhraç edilenlerin 2 bin 585 MEB, 893’ü jandarma personeli ve 330’u akademisyen. Akademisyenlerden 83’ü PKK operasyonlarını eleştiren ‘bildiriye’ imza atmıştı. Tartışmaya neden olan yeni listede terörle ilgisi olmayan isimlerin de olduğu belirtiliyor” ifadelerini kullandı.

Hürriyet gazetesi birinci sayfasının altında, “Üniversitede ihraç şoku” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “330 akademisyeni meslekten ihraç eden 686 sayılı kanun hükmünde kararname şoke etti. İhraç edilenlerden yaklaşık 170’i kamuoyunda ‘barış bildirisi’ olarak bilinen, ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza koyanlar. Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü kapanma ile karşı karşıya. İhraç edilen Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, ‘Ömrüm darbelere karşı mücadeleyle geçti. Bu yapılan yanlıştır, ayıptır’ dedi. Hükümete yakınlığı ile bilinen bazı akademisyenler de ihraçlara tepki gösterdiler” ifadeleri yer aldı.

“Sokak sokak gezdi, kimse dur demedi”

Cumhuriyet gazetesi manşetin altında, “Sokak sokak gezdi, kimse dur demedi” başlıklı habere yer verdi: “34 kişinin öldüğü Suruç katliamının iddianamesi mahkemeye sunuldu. İddianame, canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün üzerinde bombalar varken elini kolunu sallayarak Suruç caddelerinde dolaştığını, patlamadan üç saat önce de İlçe Emniyet Müdürlüğü ile Polis Lojmanları önünden geçtiğini ortaya çıkardı. ‘Saldırı’ uyarılarına rağmen, canlı bombanın fark edilmemesi soru işareti yarattı.”