‘Seslerine kulak verin’
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın 62. gününe giren açlık grevi Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde yer aldı
09.05.2017
OHAL kararnameleriyle ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevi 62. gününe girdi.
Cumhuriyet gazetesi habere manşetin altında, “‘Seslerine kulak verin’” başlığıyla yer verdi. Haberde, “CHP milletvekilleri, ihraç edilmelerinin ardından ‘İşimizi geri istiyoruz’ diyerek başlattıkları açlık grevinin 61. gününü tamamlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’yı ziyaret etti. Gülmen ve Özakça, somut kazanım olmadan grevi bırakmayacaklarını söyledi. Sanatçı Sezen Aksu da yayımladığı mesajda ‘Bu ülkenin iki genç öğretmeni hayatlarından vazgeçiyor. Bütün yetki sahiplerinden rica ediyorum: Lütfen bir dinleyiniz, seslerine kulak veriniz’ dedi” ifadeleri yer aldı.
Hürriyet ön sayfasının altındaki haber için, “Açlık grevi 62. gününde” başlığını kullandı ve “OHAL kararnameleriyle ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevi 62’nci gününe girdi. İki eğitimci, ‘Darbeyi biz yapmadık, bedelini bize ödetmeye çalışıyorlar. Bedeli bedenimizden eriyerek ödüyoruz’ diyorlar” ifadelerine yer verdi.
“‘O toplantıya eski MİT’çi ile katıldım’”
HDP milletvekili İdris Baluken, özerkliğin tartışıldığı DTK toplantısına eski MİT Müsteşarı ile birlikte katıldığını söyledi.
Cumhuriyet gazetesi ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “‘O toplantıya eski MİT’çi ile katıldım’” başlığını attı ve “Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle tutuklu yargılanan HDP milletvekili İdris Baluken Diyarbakır’daki duruşmada savunma yaptı. Baluken, DTK toplantılarına katılmasına ilişkin suçlamalara dikkat çekerek, ‘Demokratik özerkliğin tartışıldığı bir DTK toplantısına eski MİT Müsteşarı ile birlikte katıldım. Bu nasıl yasadışı bir faaliyettir’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“Birliktelik ortak kader”
Hürriyet gazetesinin manşetinde, “Birliktelik ortak kader” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “İlk röportajını Hürriyet’e veren Avrupa Birliği’nin yeni Türkiye Büyükelçisi Christian Berger: ‘AB ve Türkiye olarak birlikte bir ilerleme yolu bulmak ortak kaderimiz. Bence her iki taraf da güçlü bir ilişkinin olması için ellerinden geleni yapmalı. Tarih boyunca arada problemler olmuş ama hep üstesinden gelinmiştir. Şu anda Türkiye aday ülkedir, resmi olarak bunu değiştirecek hiçbir şey söylenmemiş ya da yapılmamıştır. Halihazırda müzakereler fiilen yürümese de şartlar uygun olduğunda sürdüreceğiz. Haritaya bir bakın. Komşuyuz, çok yakınız ve Türkiye zor bir coğrafyada bulunuyor. Birlikte çalışmak, birlikte ilerleme yolu bulmak Türkiye ve AB’nin ortak kaderidir. AB yolunda kalmak bugüne dek Türkiye’ye çok güçlü bir avantaj sağladı. Ekonomideki gelişmeye bakın. Aslına bakarsanız bölgedeki ülkeler Türkiye’deki bu gelişimi kıskanıyor’” ifadeleri kullanıldı.
“Yıldırım yine sahaya”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Yıldırım yine sahaya” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “AKP, 2019 seçim planlarına başladı. FETÖ tutuklusu damadın tartışılan tahliyesinin ardından AKP’de Topbaş’a 2019’da emekli edilecek ilk isim olarak bakılıyor. AKP kulislerinde, seçimde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yerine Başbakan Binali Yıldırım’ın getirileceği konuşuluyor. Yıldırım, daha önce de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmişti. AKP’nin bu kararında referandumda İstanbul’da hayır oylarının yüksek çıkmasının etkili olduğu dile getiriliyor. Partide, Erdoğan’ın siyasal yükselişine İBB Başkanlığı ile başlamış olmasının da önemine dikkat çekilerek, ‘İstanbul’u yeniden geri almak zorundayız’ hedefi benimsendi. Seçimler planlandığı gibi yapılırsa, Yıldırım’ın Başbakanlık’tan istifa ederek yerel seçimlerde aday olması gerekecek” ifadeleri yer aldı.
“OHAL, infazları olağanlaştırdı”
Evrensel gazetesi manşetinde, “OHAL, infazları olağanlaştırdı” başlıklı habere yer verdi: “14 Nisan’da Gazi Kent Ormanı’nda doğum günü kutladıktan sonra polis kurşunuyla öldürülen çocukların aileleri, dün açıklama yaptı. Adı geçen polislerin görev başında olmalarına tepki gösteren aileler ve hukukçular, polislerin OHAL yasalarıyla korunduğunu ifade etti. Polis ve amirlerinin 2 kez kasten öldürme suçu, 3 kez de kasten öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklu yargılanmaları gerektiğini vurgulayan avukatlar, OHAL’in 23. maddesinin buna engel olduğunu ifade ettiler.”