“Berberoğlu, Gül ve Dündar’a 15 yıl istendi”

Berberoğlu, Dündar ve Gül için istenen hapis cezası birkaç gazetede yer aldı, HDP’li Garo Paylan’ın iddiası ise Cumhuriyet’te yer bulabildi.

P24

21.12.2017

MİT TIR’ları davasında savcı Can Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu için 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.

Cumhuriyet habere manşetin altında, “Dosya eksik dolu, savcı ceza istedi” başlığıyla yer verdi ve “MİT TIR’ları davasında savcı, gazeteciler Erdem Gül, Can Dündar ve tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istedi. Savcı daha önce de eksiklikler tamamlanmadan mütalaa vermişti” dedi.

Evrensel gazetesi ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Dündar, Gül ve Berberoğlu için 15’er yıl hapis istendi” başlığını attı ve “MİT TIR’ları davasında savcı, tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül için, ‘Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım’ suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep etti. Karara tepki gösteren avukat Murat Ergün, ‘Savcının peşin ceza verelim düşüncesi var, bunun hukukta yeri yok’ dedi” ifadelerine yer verdi.  
Birgün gazetesi manşetin yanında yer verdiği haber için, “Berberoğlu, Gül ve Dündar’a 15 yıl istendi” başlığını kullandı Haberde, “MİT TIR’larına ilişkin görüntülerin yayımlanması davasında tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Erdem Gül ve gazeteci Dündar’ın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında savcı her üç isim hakkında 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep etti. Mahkeme 24 Ocak’a ertelendi” ifadeleri yer aldı.

Yeni Şafak habere birinci sayfasının altında, “Berberoğlu için 15 yıl istendi” başlığıyla yer verdi ve “MİT TIR’larının durdurulduğu görüntülerin yayımlanmasına ilişkin davada savcı, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, firari Can Dündar ve Erdem Gül’ün ‘Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım’ suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapislerini talep etti” dedi.

Star gazetesi ön sayfasının altından, “MİT kumpasına 15 yıl istendi” başlığıyla verdiği haberde, “MİT tırlarına yönelik ihanet görüntülerini yayınlayan Dündar, Gül ve Berberoğlu hakkında mütalaa veren savcılık ‘teröre bilerek yardım etmek’ten 15 yıla kadar hapis cezası istedi” ifadelerini kullandı.

“Suikast hazırlığı var!”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Suikast hazırlığı var!” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “HDP Milletvekili Garo Paylan, vahim bir iddiada bulundu. Paylan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, başta Almanya olmak üzere Avrupa’da yaşayan muhalif TC vatandaşlarına suikast düzenleneceğini söyledi. HDP milletvekili, kendilerine ulaşan ve teyit edilmiş istihbari bilgileri, İçişleri Bakanlığı ve MİT ile paylaştığını açıkladı. Paylan, ‘Alevi, Ermeni ve Kürt kimlikli vatandaşlarımız ile AKP’nin baskıcı uygulamalarından dolayı binlerce akademisyen, gazeteci, siyasetçi Avrupa’da yaşamak durumunda bırakıldı. Bu kişiler hükümet tarafından ‘vatan haini’ olarak yaftalandılar’ dedi. Paylan, bu söylemin yarattığı iklim nedeniyle belli odakların harekete geçtiğini ifade etti. Gazetecilerin soruları üzerine Paylan, ‘Kimin hedef alındığını açıklayamayacağım. Hedef göstermek istemiyorum. Bazıları çok ciddi koruma altına alınmış durumdalar. Ogün Samast gibi 3 suikastçı devrede. 3 tetikçiyi harekete geçiren yapı durdurulmalı. Allah korusun böyle bir şeyle karşı karşıya kalırsak sorumluluk hükümetin olacaktır’ dedi” ifadeleri kullanıldı.
Gazete ön sayfasının altındaki, “Muhtar havayolları” başlıklı haberinde ise, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019 başkanlık seçimlerine kadar 30 bin muhtarla buluşmayı hedefleyince Cumhurbaşkanlığı Özel Kalemi’nden Türk Hava Yolları’na talimat verildi. Talimatın ardından THY 2018 yıl sonuna kadar her ay 500 muhtar için yüzde 50 indirimli bilet uygulaması başlattı” ifadelerine yer verdi.

“Çapkın’ın tahliyesiyle neyin üzeri örtülüyor?”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Çapkın’ın tahliyesiyle neyin üzeri örtülüyor?” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “CHP Milletvekili ve Eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner gazetemize yaptığı açıklamada; Eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın, Mehmet Ağar’ın ‘kefilim’ ifadesinin ardından tahliye edilmesini kirli pazarlık olarak yorumladı: ‘Asıl belirleyici konumda olanlara ilişilmiyor. Kirli pazarlık AKP ve Cemaatin sorumluluğunun kesiştiği alanlarda oluyor. AKP’li sorumluların açıklanması risk olabilir, konuşmasından korkuluyor olabilir, geçmiş ilişkiler vb. Hüseyin Çapkın, kumpas olduğu sabit olan Ergenekon Balyoz gibi tuzak davaların tamamında İstanbul Emniyet Müdürüydü. O süreçte alt kademedeki polisler bile tutukluyken, belirleyici konumdaki Çapkın’ın tahliye olması kirli pazarlığı gösteriyor. Kefaletle serbest kaldıysa bunun ceza hukukunda yer yok. Gülmen ve Özakça için Türkiye’nin en makbul insanları kefil oldu ama aylarca tahliye edilmediler. Hukuk kuralları bu kadar çifte standartlı olursa bizim de bunları sorma hakkımız var’” ifadeleri yer aldı.  

“Reza Zarrab başı sıkışınca milyonlarca dolar rüşvet alan Aslan’a başvuruyordu”

Sözcü gazetesi sürmanşetindeki, “Reza Zarrab başı sıkışınca milyonlarca dolar rüşvet alan Aslan’a başvuruyordu” başlıklı haberde, “İran’a ambargoyu delme davasında, 3.5 hafta süren duruşma trafiği tamamlandı. Gözler jürinin kararında. Son duruşmaya, Atilla’nın avukatı Rocco’nun şu sözleri damga vurdu: ‘Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Zarrab, genç aşıklar gibi mesajlaşıyorlarmış. Zarrab sorunla karşılaşınca Atilla’yla değil, Aslan’la konuşuyordu. Satın aldığı adama, yani utanmazca ve sürekli milyonlarca dolar rüşvet alan Aslan’a başvuruyordu’” ifadelerine yer verdi.