“Devletin KHK kaosu”

Cumhuriyet gazetesinin manşeti günün öne çıkan haberi oldu.

P24

15.01.2018

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Devletin KHK kaosu” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘Mor Beyin’ kumpasını tespit etmesinden 15 gün sonra devlet, ‘pardon’ diyerek KHK iadelerini gerçekleştirdi. Ancak çoğu hakkında hiçbir iddia bulunmayan yaklaşık 100 bin kişinin hak ihlali iddiası aylardır ne AİHM, ne Anayasa Mahkemesi ne de OHAL Komisyonu’ndan karşılık buldu. Savcılıklardan haklarındaki iddialara ilişkin takipsizlik kararı alanlar için bile bir adım atılmadı. Açlık grevindeki öğretmen Semih Özakça’nın iadesi, hakkındaki tüm iddialardan beraat etmesine karşın gerçekleşmedi. Haklarında hiçbir adli işlem yapılmayanlar da OHAL Komisyonu kararını bekliyor” ifadeleri kullanıldı.

“Gazetecileri değil, katliamdaki ihmali yargılayın”

Evrensel gazetesinin sürmanşetinde, “Gazetecileri değil, katliamdaki ihmali yargılayın” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “10 Ekim Ankara Katliamı’nda emniyete ulaşan canlı bomba istihbaratına rağmen önlem alınmadığını ortaya çıkaran haberlerimiz hakkında açılan dava bugün görülecek. Evrensel ve Cumhuriyet gazetelerinden dava açılan 5 gazeteci arasında genel yayın yönetmenleri Fatih Polat ve Can Dündar da bulunuyor. Dava öncesi konuşan Polat, yargının olayın aydınlanması ve sorumluların yargılanması yerine haber yapanları yargılamayı seçtiğini söyledi. Polat, ‘Ortada bir suç yok, gazetecilik var. Hedef gösterme yok, olayın sorumlularının sis perdesi arkasında kalmasına izin vermeyerek adaletin sağlanmasına yardımcı olma çabası var’ dedi” ifadelerine yer verildi.

“Sistem, yoksulluğu gizlemeye çalışıyor”

Birgün gazetesi manşetinde, “Sistem, yoksulluğu gizlemeye çalışıyor” başlıklı habere yer verdi: “Sıtkı Aydın isimli inşaat işçisi Meclis önünde bedenini ateşe verdi. Olay yandaşlar da dahil medyanın büyük bir kısmında yer almadığı gibi, Sıtkı Aydın kaldırıldığı hastanede polis ablukasına alındı, yakınlarını dahi görmesi engellendi. Türkiye’de yoksulluk üzerine en kapsamlı çalışmaları yapan, ‘Yoksulluk Halleri’ kitabının editörü Prof. Dr. Necmi Erdoğan, ‘Günümüz Türkiye’si açısından bunun bir haber konusu olmasını bile engelleyen bir siyasi dinamik var. Sıtkı Aydın’ın hikayesine bakınca, Türkiye kapitalizminin malum dinamiklerinin ürettiği sonuçları görüyoruz. Taşeronla çalışan bir inşaat firmasının şaşırtıcı olmayan bir şekilde işçilerin güvenliğini umursamadığı gibi, ‘kaza’ geçiren işçiyi de 200 lira vererek evinin önüne bıraktığını anlıyoruz. Yanı sıra yıllardır hak aranan bir yargı sistemi var. Devam edersek, bu olayı yok sayan ve haberleşmesini istemeyen bir medya ve ayrıca bu insanın hastanede ziyaret edilmesini engellemek isteyen güvenlik kuvvetleri de var bu sahnede. Yoksulluğun görünmezleşmesi yeni bir durum değil’ dedi.”