“Oy uğruna ortaoyunu”
Cumhuriyet manşetinde “Oy uğruna ortaoyunu” başlıklı habere yer verirken, Evrensel, “Gençler işsiz, çiftçi borçlu” başlıklı haberi manşete taşıdı.
28.03.2019
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Oy uğruna ortaoyunu” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Memleketteki tiyatro binalarını yıkan ya da kaderine bırakan iktidar, önceki akşam televizyonlarda ve sosyal medyada ‘Sanat Varsa Hayat Var’ adlı bir klip yayımladı. Klibin sonunda ‘Cumhurbaşkanlığı’ amblemini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Dünya Tiyatro Günü’nü kutlayan yazısını gördük. Şaşırdık mı? Hayır, çünkü seçim yakın… Merak ettik ve klipte şarkı söyleyen duayen sanatçılara işin aslını sorduk. Suna Keskin, Haldun Dormen, Göksel Kortay ve Nevra Serezli gibi neredeyse tüm sanatçılar bu klip için Nilgün Belgün’ün kendilerini arayıp çağırdığını söylediler. Sanatçılar, klibin Cumhurbaşkanlığı için çekildiğini hatta klibin sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dünya Tiyatro Günü mesajını bilmediklerini söyledi. Şaşırdık mı? Konuyla ilgili konuştuğumuz Nilgün Belgün ise yapılan klibin Kültür Bakanlığı desteğiyle yayımlanacağını klipteki sanatçılarla paylaştıklarını; fakat Cumhurbaşkanlığı desteğiyle değil de Kültür Bakanlığı desteğiyle olarak aktardıklarını belirtti. ‘Kültür Bakanlığı da Cumhurbaşkanlığı’na bağlı değil mi?’ diyen Belgün; seçimlerden hemen önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm televizyon kanallarında yayımlayarak Dünya Tiyatro Günü’nü kutladığı klibin sonuna kendi mesajını ekleyeceğinden sonradan haberdar olduklarını aktardı” ifadeleri yer aldı.
Gazete manşetin altındaki, “Seçim kumarı” başlıklı haberinde ise, “Seçim öncesi dolar/TL’deki artışı durdurma operasyonunun maliyeti ağırlaşıyor. Siyasi talimatla Türk bankalarının Londra’da dolar-TL takası (swap) yapılan piyasaya TL sunması, yabancıyı ellerindeki Türk varlıkları yoğun olarak satmaya yönlendirdi. BIST 100’de günlük kayıp yüzde 6’ya ulaşırken, 21 Mart’tan bu yana yüzde 10’u, bankacılıkta ise yüzde 18’i buldu. Londra’da gecelik takas faizlerinin yüzde 1300’ü aşmasıyla sıkışan yabancılar, TL geri ödemelerini yapmak için borsa ve tahvil piyasasında Türk varlıklarını elden çıkardı. Dolar/TL ise dün 5.30 ile 5.46 arasında sert dalgalandı. Yabancıların Türk tahvillerini elden çıkarmasıyla iki yıllık gösterge faizi yüzde 21.34’e, 10 yıllık tahvil faizi yüzde 18.96’ya kadar yükselerek yılın zirvesine oturdu. 21 Mart’ta 2 yıllık gösterge faizi yüzde 18.28, 10 yıllık tahvil faizi yüzde 15.95’ti. İki yıllık gösterge tahvil faizi 16 Ocak’ta yüzde 17.98, 10 yıllık tahvilin faizi ise 31 Ocak’ta yüzde 14.27 idi. Bir aracı kurum hisse senedi uzmanı, ‘Swap piyasası üzerinden TL’ye geçen yabancı yatırımcı TL ihtiyacı yüzünden geniş bantta satışa geçti. Tahvilden de çıkıyor’ dedi. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks, dolar/TL kuru 5.50’nin altına gelirken Türkiye ekonomisinin bir yıldan az bir süre içinde ikinci kez ‘ani duruş’ (sudden stop) yaşadığını söyledi. Brooks, faizlerdeki sıçramaya ve bunun ekonomi üzerinde olumsuz etkisi olacağına dikkat çekti. ‘Ani duruş’, piyasalara sermaye girişlerindeki ani yavaşlamaları ya da ani çıkışları anlatmak için kullanılan bir terim. Türkiye, ağustos-eylül aylarında yabancı sermaye girişlerindeki ani duruş ile ağır bir şok yaşamıştı” ifadelerine yer verdi.
“Gençler işsiz, çiftçi borçlu”
Evrensel gazetesi manşetinde, “Gençler işsiz, çiftçi borçlu” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “İktidar seçime günler kala ‘beka’ söyleminin dozunu artırırken, halkın ana gündemi işsizlik, yoksulluk ve geleceksizlik. Adana’nın Doğakent mahallesi 24 Haziran’da AKP’nin yüzde 80 civarında oy aldığı bir mahalle. Bu oranın hızla aşağı düştüğü söyleniyor. Zira ana geçim kaynağı tarım olan kentte gençler işsiz, üretici borç batağında. Bugüne kadar AKP’ye oy vermiş ve hayvancılıkla geçinen bir yurttaş, ‘Bir torba yem 7 lira, samanın tonu 700 lira. Zarar ediyoruz’ diyor ve beka söylemine tepki gösteriyor” ifadeleri yer aldı.
“Tek bir oyu bile çaldırmayacağız”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Tek bir oyu bile çaldırmayacağız” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Seçime üç gün kala muhalefetin önemli gündem maddelerinden birisi de seçim güvenliği. Geçmiş seçimlerde yaşanan şaibeler nedeniyle seçim güvenliğini de düşünmek zorunda kalan muhalefet partilerine sandık gününde büyük görev düşüyor. Muhalefet, seçimlerde oy kullanmanın ve sandıklara sahip çıkmanın önemine vurgu yaparken, hepsi gerekli alt yapı çalışmalarını, bilişim sistemlerini, sandık görevlilerini, kurullarını, eğitimlerini tamamlamış durumda. İktidarın bitmek bilmeyen tehditleri ve gözdağı eşliğinde girilen seçimlerde, muhalefet partileri ile 81 ilde 971 ilçede sürdürdükleri sandık günü hazırlıklarını konuştuk. 2011 yılından bu güne kadar YSK’de görev yapan CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadımi Yakupoğlu, şimdiye kadar 7 seçim geçirdiklerini ve 2017 yılındaki 16 Nisan Referandumu’nda mühürsüz oyların kabul edilmesi dışında seçim sonuçlarını etkileyecek türden bir hileyle karşılaşmadıklarını söyledi. Yakupoğlu, sandık güvenliği konusunda kurdukları sisteme ilişkin ‘Bizim 81 il başkanlığımız, 971 ilçe başkanlığımız arasında BİTEM dediğimiz Bilgi ve İletişim Teknolojileri Genel Başkan Yardımcılığı’na bağlı kapalı bir bilişim sistemi vardır. Tıpkı YSK’nin il ve ilçe seçim kurulları arasında sahip olduğu gibi’ dedi. Şu an yapılması gereken her şeyin yapıldığını söyleyen Yakupoğlu, bu süreçte hukukçularla sıkça toplandıklarını ifade ederek, ‘Bütün arkadaşlarımız alandalar, sürekli bilgilendirme yapıyoruz. Sandık yapılanma son anda çıkan bir eksiklik aksaklığı varsa telafilerini yapıyoruz. Şu anda 24 saat esasına göre çalışıyor bütün örgütlerimiz’ diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak da, yurttaşların oylarının heba edilmesi gibi bir fikre kapılmaması, bunun için ellerinden gelen her şekilde çalıştıklarını ifade ederek, ‘CHP olarak ciddi bir alt yapımız var. Her okulda avukatlarımız olacak, yine sandık sorumluları baştan itibaren takipleri de yapacağız. Sandık başında ciddi bir sorun çıkmadan oyların takibi ile ilgili bir açık vereceğimizi düşünmüyoruz. Hiçbir vatandaşımız oyunun heba olacağı gibi bir izlenime kapılmasın. Her oyun yerini bulması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz’ dedi” ifadeleri kullanıldı.
Gazete manşetin altındaki, “Siyasi ahlaksızlık!” başlıklı haberinde, “PTT’nin 490 bin adet İzmir’in mevcut yerel yönetimleri ve CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer hakkında ağır hakaretlere varan üslupla haberlerin bulunduğu ‘Ege Yerel Gündem Gazetesi’ adlı bir yayının adressiz dağıtımını yapacağı ortaya çıktı. ‘Ege Yerel Gündem Gazetesi Dağıtımı’ tarafından PTT’ye yazılan 25 Mart 2019 tarihli ve 1496 sayılı yazıda şu ifadeler kullanıldı: ‘İzmir Posta İşletme Merkezi’nde kabul edilen 490.000 adet adressiz gazetenin ekli Dağıtım Şemasında belirtilen adreslerde ilçe ve mahallelerdeki konutlara 1’er adet, kahvehane ve berber dükkanlarına 2’şer adet olmak üzere ivedi dağıtımın sağlanması ve herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini önemle rica ederiz.’ PTT’nin dağıtım ile ilgili yazışmalarını ve gazetenin içindeki bazı haberleri basın ve kamuoyu ile paylaşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, ‘Partimiz, yönettiğimiz belediyelerimiz ve adaylarımız hakkında hakaretlere varan üsluplarla yazılmış haberlerin bulunduğu sözüm ona gazete olan bu yayının dağıtımı için 98 bin TL bütçe ayıran Ege Yerel Gündem Gazetesi kimdir? Sahibi kimdir? Ofisi neredir? Sağlıklı bilgiye ulaşamadık. Yaptığımız araştırmalarda gördük; söz konusu yayının künyesinde adı geçen bir vatandaş kendisinin konuyla hiçbir ilgisinin olmadığını ve yayının künyesinde imtiyaz sahibi olarak yazıldığı için savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıklamış. ‘Ege Yerel Gündem Gazetesi’ adlı bu yayın Basın İlan Kurumu’nun Mart 2019 listesinde yer almıyor. Bu yayını hazırlayanlar kimler? PTT’nin yayının dağıtımının 20 kuruşa yapacağı iddia ediliyor, PTT’ye bu 98 bin TL’yi ödeyen kim?’ diye konuştu” ifadelerine yer verdi.