“Sansürlenen israf”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Sansürlenen israf” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “CNN Türk’teki ‘Tarafsız Bölge’ programına katılan seçilmiş İBB Başkanı İmamoğlu’nun İBB’deki israfla ilgili açıklama yapacağını söylemesinin ardından ‘Süre bitti’ denilerek program sonlandırıldı. İsrafı açıklamasına fırsat verilmeyen İmamoğlu’nun tespitlerine göre son bir yılda vakıflara 308 milyon lirayı bulan kaynak ve mülk aktarıldı. Milyarlarca lira ciro yapan belediye iştiraklerinin kasası boş. Çok sayıda kalemde ve plansız projelerde milyonlarca liralık zarar var. 27 milyar lira borcu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) son bir yılda belirli vakıflara toplamı 308 milyon lirayı bulan kaynak ve mülk aktardığı ortaya çıktı. 2018’de 264 milyon lira ciro yapan İBB iştiraki BELTUR’un kârı ise sadece 134 bin lirada kaldı. 2018’de sadece 1 milyon lira kâr eden İSPARK’ın son 5 yılda 1.3 milyar TL ciro yapmasına rağmen sadece 18 milyon lira kâr ettiği ortaya çıktı” ifadeleri yer aldı.
 
Sözcü gazetesi habere manşetinde, “İsrafın boyutu” başlığıyla yer verdi ve “Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun canlı yayında sansüre uğrayan İBB’nin israf tablosu çarpıcı rakamları ortaya çıkardı. İmamoğlu’nun ulaştığı verilere göre sadece Sayıştay denetimi ile ortaya çıkan zarar 753 milyon lira. İhtiyaç dışı araç masrafının İstanbul’a maliyeti 120 milyon TL. İsraf tablosuna göre İBB şirketlerinden Beltur 2018 yılında 264 milyon lira ciro yaparken sadece 134 bin TL yani 10 binde 5 oranında kar etti. Son 6 yılda hiç uygulanmayan fikir projelerine 226 milyon lira harcandı. İmamoğlu'nun tespitlerine göre İBB'nin kötü mali yönetimi sonucu 2019 yılı faiz gideri 1.1 milyar TL. İBB'nin 13 bin 600 kişilik personel gideri ise 1.3 milyar TL. İBB'nin son 5 yılda faiz yükü 8 kat arttı ve bu sürede sadece 27.5 km metro hizmete alınabildi. Kötü mali yönetim nedeniyle borçlanma da arttı. 2014-2019 yılları arasında borçlanma 4.5 kat artarak 6 milyar TL'den 27 milyar TL'ye çıktı. Yıllık faiz yükü 8 kat artarak 149 milyon liradan 1 milyar 155 milyon liraya çıktı. Yıllık bütçe açığı da 20 kat arttı. 216 milyon liralık bütçe açığı beş yıl içinde 4 milyar liraya yükseldi. İmamoğlu'nun ulaştığı verilere göre İBB'nin şirketlerinde de kötü bir mali tablo hakim. Beltur 2018 yılında 264 milyon lira ciro yaparken sadece 134 bin TL yani 10 binde 5 oranında kar etti. İSPARK 2018 yılında 351 milyon lira ciro elde ederken binde 3 oranında yani sadece 1.07 milyon lira kar edebildi. İSPARK son beş yılda toplam 1.3 milyar lira ciro yaparken yalnızca 17-18 milyon lira kar etti. Seçilmiş İBB Başkanı İmamoğlu, son 3 yılda İBB web sitesi için 80 milyon lira harcandığını da ortaya çıkardı. Son 6 yılda sadece tek bir müdürlükte uygulanmayan fikir projelerine 226 milyon lira harcandı. Bu alanda yapılacak tasarruf ile 40 milyon lira Evlilik Destek Paketi'ne, 98 milyon lira da Sofra Destek Paketine harcanacak. Araç kiralamalarla ilgili çarpıcı bir tablo da ortaya konuldu. Tabloya göre İBB'de 643 yöneticiye bin 717 makam aracı, İSKİ'de 124 yöneticiye 874 makam aracı, İETT'de 48 yöneticiye 150 makam aracı düşüyor. İhtiyaç dışı araçlarda tasarrufa gidildiğinde yılda 120 milyon TL tasarruf edilecek” ifadelerini kullandı.
 
“Yeni gerekçeler AYM yolunu açar”
 
Birgün gazetesi manşetindeki, “Yeni gerekçeler AYM yolunu açar” başlıklı haberinde, “YSK’deki parti temsilcileri ve hukukçular, 217 sayfalık gerekçeli kararda, ‘kısa karar’da yer almayan konuların ve AKP’nin asılsız iddialarının kullanılması durumunda konunun AYM’ye taşınabileceği görüşünde. İstanbul seçimlerinin iptali kararının gerekçesi, önceki günkü toplantıda karşı oy yazan muhalif YSK üyeleriyle paylaşıldı. 217 sayfa olduğu belirtilen gerekçeli kararda, ‘kısa karar’da yer almayan konuların yer alacağı iddiaları tartışma yarattı. Kısa kararını, “sandık kurulunun oluşumunda hukuka aykırılık”a dayandıran YSK’nin, gerekçeli kararında AKP’nin kabul görmeyen iddialarına da yer vermesinin Anayasa’ya aykırı olacağı bildiren hukukçular, bu durumda yeni itirazların doğacağı uyarısında bulundu. YSK’nin İYİ Parti Temsilcisi Zehra Aylin Özgül, ‘Gerekçeli kararda, AKP’nin ortaya attığı iddialar yer alamaz. Bu durum yargılama hukukunun en temel prensipleri arasındadır’ dedi. Gerekçeli kararla kısa kararın uyumlu olmasının Anayasa gereği zorunlu olduğunu ifade eden Özgül, ‘Daha önce hiç başımıza gelmedi ancak kısa kararla gerekçeli karar birbirinden farklı olursa, atılacak adımları hukukçular olarak bir araya gelip tartışacağız’ diye konuştu. CHP’nin YSK Temsilcisi Hadimi Yakupoğlu da kısa kararla gerekçeli karar arasında bir fark olamayacağının altını çizdi. YSK’nin işleyişi hakkında bilgi veren Yakupoğlu, ‘Karar verilecek konuda mutabakat sağlandığı anda oylamaya geçilir. Oylama sonunda verilen karar, dosyanın üzerine kısaca yazılır. Buna kısa karar deniliyor. Böylece o itiraz dosyasının üzerinde verilen karar ve sebebi ile üyelerin imzalarıyla artık YSK kararı ortaya çıkmış olur. Kısa karar, tüm YSK üyelerinin imzasını taşıyan kararın, ivedi olarak duyurulmasıdır’ diye konuştu” ifadelerine yer verdi.