“Milli bayram”
A Milli Takım, son dünya Kupası’nın sahibi Fransa’yı 2-0 yenerek grupta liderliğe yükseldi.
09.06.2019
Fanatik gazetesi manşetinde, “Tarih yazdık” başlığını kullandı ve “A Milli Futbol Takımımız, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri H Grubu 3. maçında Konya’da son Dünya şampiyonu Fransa'yı konuk etti. Millier, 90 dakika boyunca Fransızlara adeta adım attırmayarak müthiş bir oyun sergiledi ve maçtan 2-0'lık galibiyetle ayrıldı. Gollerimiz 30'da Kaan Ayhan, 40'ta da Cengiz Ünder'le geldi. Burak Yılmaz da birçok önemli gol pozisyonundan yararlanamadı. Sol bekte Hasan Ali Kaldırım, Mbappe'yi sahadan silerken, Pogba, Griezmann ve Giroud gibi yıldızlar savunmamız arasında eriyip gitti” dedi.
Fotomaç gazetesi, “Destan” başlığıyla verdiği haberde, “Milli Takım, EURO 2020 Elemeleri H Grubu 3. maçında Dünya Kupası şampiyonu Fransa ile karşılaştı. Ay-yıldızlılar kritik mücadeleyi Kaan Ayhan ve Cengiz Ünder'in golleriye 2-0 mağlup ederek hem liderliğe yükseldi, hem de rakibini tarihinde ilk kez mağlup etti” ifadelerini kullandı.
Hürriyet gazetesi habere, “Türkiye tarih yazdı!” başlığını attı ve “EURO 2020 (Avrupa Futbol Şampiyonası) Elemeleri H Grubu'nda, A Milli Takımımız, son dünya şampiyonu Fransa'ya hezimeti yaşattı. Türkiye, Fransız Milli Takımı'nı sahada silerek 2-0 mağlup etti. Zorlu maçta Milliler, Kaan Ayhan'ın golüyle üstünlüğü yakaladı. 40. dakikada sahneye Cengiz Ünder çıktı. H Grubu'ndaki ilk iki maçında Arnavutluk'u 2-0 ve Moldova'yı 4-0 yenen A Milli Takım, son dünya şampiyonu Fransa'ya da üstünlük kurdu. Grubunda üst üste üçüncü galibiyetini alan ve puanını 9'a çıkaran Türkiye, liderliğe yükseldi” ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Dünya Şampiyonu’nu perişan ettik” başlığını kullandı ve “2020 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2020) Elemeleri H Grubu'ndaki üçüncü maçında Fransa ile karşılaşan Türkiye A Milli Futbol Takımı, neredeyse maçın büyük bir bölümünü üstün oynayarak son Dünya Şampiyonu Fransa'yı 2-0 mağlup ederek liderliğe yükseldi” dedi.
Sabah gazetesi, “Biz tarih yazmayı severiz” başlığıyla verdiği haberde, “Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri H Grubu 3. maçında son dünya şampiyonu Fransa'yı 2-0 mağlup ederek kritik bir 3 puanın sahibi oldu. Karşılaşmanın başından sonuna kadar oyun üstünlüğünün sahibi olan A Milli Takım'a galibiyeti getiren goller Kaan Ayhan ve Cengiz Ünder'den geldi” ifadelerine yer verdi.
Yeni Şafak habere, “Milli bayram” başlığını attı ve “A Milli Takımımız, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası maçında Fransa'yı 2-0 mağlup ederek H Grubu'nda liderliğe yükseldi” ifadelerini kullandı.
Star gazetesi manşetinde, “Milliler’den tarihi zafer” başlığını kullandı ve “EURO2020 Elemeleri H Grubu üçüncü maçında A Milli Futbol Takımımız ile Fransa karşı karşıya geldi. Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda oynanan mücadeleyi Milli Takımımız, son Dünya Kupası şampiyonunu 2-0'lık skorla kazandı. Maçın ilk bölümünü üstün oynayan Millilerimiz, 30. dakikada Merih Demiral'ın asisti ve Kaan Ayhan'ın golüyle öne geçti. 40. dakikada bu kez Dorukhan Toköz asisti yaptı, Cengiz Ünder fileleri havalandırdı ve ilk yarıyı 2-0 önde kapattık. İkinci yarıda skoru koruyan ve Fransa'ya pozisyon şansı vermeyen Millilerimiz, tarihi bir zafere imza attı. Milli Takımımız, bu galibiyetle birlikte puanını 9'a yükseltti ve grubun zirvesine yükseldi. İlk mağlubiyetini alan Fransa ise 6 puan ile 2. sıraya indi. Millilerimiz, 11 Haziran saat 21.45'te İzlanda'nın konuğu olacak. Fransa ise aynı gün Andorra deplasmanına gidecek” dedi.
Akşam gazetesi manşetten verdiği habere, “Horoz’u Güneş çarptı” başlığını attı. Haberde, “EURO2020 Elemeleri H Grubu üçüncü maçında A Milli Futbol Takımımız ile Fransa karşı karşıya geldi. Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda oynanan mücadeleyi Milli Takımımız, son Dünya Kupası şampiyonunu 2-0'lık skorla yendi” ifadeleri yer aldı.
Uğur Meleke Hürriyet gazetesindeki, “Formanızı kirletmeden kazanamazsınız” başlıklı yazısında, “2010 Dünya Kupası’na gidemedik. Euro 2012’ye gidemedik. 2014’e gidemedik. Gitmeyeni dövdükleri Euro 2016’ya gittik, son 16’ya kalamadık. 2018’e gidemedik. Bizim seviyemizde bir futbol ülkesi 10 yıl kesintisiz “top 16”nın dışında kalıyorsa neşter gerekir, sürekli kaybeden ve bahane üreten nesle veda gerekir. Bu nesil değişikliğini 2018 elemelerinde “mış gibi” yaptık. Ama 2020 elemeleriyle beraber nihayet vurduk neşteri. Dün ilk 11’imizin 7’si 25 yaş altıydı. Kalan 4’ün üçü de (Mert, Hasan, Mahmut) sürekli yenilen ve adamlık edebiyatı parçalayan o milli çetenin parçası değillerdi. Bu yepyeni, tertemiz milli takım maç kazanabilir-kaybedebilir. Dün iyi bir gündü sevindik. Yarın kötü bir gün olabilir, üzülebiliriz. Hayatta bunlar var. Ancak bu medeni çocukların bizi utandırmayacaklarına, başımızı öne eğdirmeyeceklerine emindim. Eğdirmediler. Çok da gururlandırdılar bizi dün. Dün Şenol Güneş sahaya teknik olarak çok güçlü bir 11’le çıkmadı, tercihi mücadeleydi. Ben saat 20:45’te ilk 11’i gördüğümde biraz endişe etmiştim; ama Güneş beni yanılttı, tercihlerinde yüzde yüz haklı çıktı. Üç temel fark yarattık dün Fransa’ya karşı: 1- Duran toplarda harikaydık. Güneş, aynen Beşiktaş’ta yaptığı gibi kornerlerde topu kalabalığın dövüştüğü penaltı noktası üzerine değil, ön ya da arka direğe çalıştırmış. Merih ve Kaan’la da fark yarattık duran toplarda. 2- Fransa, UEFA’nın esame listesinde verdiği gibi 4-3-3 değil; 4-2-3-1 oynadı. Göbekte Pogba-Sissoko, sağda Mbappe, solda Matuidi, santrfor arkasında Griezmann’la… Bizse sahaya 4-3-3 dizildik ve orta alanda 3’e 2 üstünlüğün tadını çıkardık. Mahmut-Dorukhan-İrfan presle kaç top kazandılar sayamadım ben. 3- Özellikle ilk devrede az faul yaptık. Dorukhan’ın rakibinin yakınına girip rahatsız etmesine rağmen faul yapmamasına bayılıyorum. İlk 30 dakikada biz tek bir faul yapmışken, Fransa’ya tam 9 faul çalınması ilk devrenin sırrı. Fransızlar, formalarını kirletmeden basit faullerle kazanmak istediler maçı. Çok geç anladılar gerçekten savaşmak zorunda olduklarını. Anladıklarında da iş işten çoktan geçmişti zaten. Dün 14 adamımızın dokuzu Süper Lig oyuncusuydu. Üçü Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmiş adamlardı. Yani Fransa’yı gurbetçi ağırlıklı bir kadroyla yenmedik, dört büyükler karması bir takımla yenmedik; nüvemiz özbeöz Süper Lig’di. Herhalde artık hiç kimse millileri bahane edip yabancı sınırı ilkelliğini dillendirmez diye umut ediyoruz artık. Bİz aslında 16 yıl önce de böyle genç ve dinamik bir takımla Fransa’yı çok zorlamış ama o gün yıkamamıştık. Haziran 2003’te Konfederasyonlar Kupası yarı final maçında Fransa’yla oynadığımızda yine karşımızda Henry, Desailly, Wiltord, Pires gibi efsaneler vardı; bizim takımımız yine gençleşme ve yeniden yapılanma kaygısı içindeydi. Dün ilk 11’de 25 yaş altı 7 gencimiz vardı; baktım o gün de 25 yaş altı tam 7 adam (Tuncay, İbrahim, Selçuk, Gökdeniz, Fatih, Okan, Yıldıray) varmış 11’de. O gün 3-2 kaybetmiştik, Okan 90’da bir penaltı kaçırmıştı. Dün 2-0 kazandık ve bence farkı orta sahada yarattık. 2003’te ön liberolarımız Toraman’la Selçuk’muş, sonradan Volkan Arslan girmiş. Bugünkü Dorukhan-İrfan ve yedekleri Ozan daha umut verici bir grup” ifadelerini kullandı.
Mehmet Demirkol Fanatik gazetesindeki, “En iyi organizasyon” başlıklı yazısında, “Bu Milli Takım evrensel anlamda bu topaklardaki en iyi organizasyon. En azından dün akşam itibarıyla bunu söylemek hiç de abartılı değil. Hatta belki de az bile. Yetenek ve tecrübe açısından öyle olağanüstü bir birikimimiz olmasa da olağanüstü bir organizasyonla sahadaydık. Hem de rakip bu konularda fersah fersah öndeyken… Yakın oynadık. İşin sırrı buydu. Pogba’dan başlamak üzere top almalarına izin verdik ama düşünmelerine izin vermedik. Burak’tan başlayarak, Dorukhan ve Mahmut’tan devam ederek ve özellikle Hasan Ali’nin, Mbappe’yi sindirmesiyle bir robot takım gibiydik. Bunu Türkiye’de bir takıma, herhangi bir ekibe yaptırabilmek kolay iş değil. İkinci yarıda Fransa bütün riskleri almışken bu kadar doğal bir şekilde bu kadar beton gibi durabilmek inanılmazdı. İzlemeyenler şu kadarını bilsin. Pozisyon vermedik. Burak da 2 net pozisyon kaçırdı” ifadelerine yer verdi.