Kılıçdaroğlu cesaretin peşinde

15 Temmuz için 90 bin camide okutulan salalar, AB’nin Türkiye’ye ‘Doğu Akdeniz’ yaptırımı kararını ve Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz çağrısını bastırdı.

P24

16.07.2019

15 Temmuz tarihi iktidar ve yönettiği onlarca gazetesi için “Allah’ın bir lütfu” olmaya devam ediyor. Çünkü, İstanbul seçimlerinin iki defa üst üste kaybedilmesi, seçimlerden sonra partiden kopuşların hız kazanması, “iman gücü” gibi eşsiz bir milli savunmaya sahip olunmasına rağmen inatla alınan S-400’lerin karşılığında kapıda bekleyen ABD yaptırımları, gittikçe daha da derinleşen ekonomik kriz ve son olarak dün kararı alınan, Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarının ilk sonucu olan AB yaptırımları birkaç gazete dışında “aziz millet”in dikkatinden bugünlük kaçırılmaya yetti.

Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz’la ilgili dün sosyal medyadan savcılara yaptığı çağrı da Yeşilköy’den yükselen seslerin arasında kaybolup gitti. Kılıçdaroğlu CHP’nin resmi Twitter hesabından yayımladığı açıklamada, “Yürekli bir savcı arıyorum, Cumhurbaşkanı dahi olsa Erdoğan’ı çağıracak ve soracak; 'Ne istediler?' ve 'Siz ne verdiniz?' İşte o gün FETÖ’nün siyasi ayağı da çözümlenmiş olacak” dedi. (Bkz: “Kılıçdaroğlu’ndan 15 temmuz çıkışı”) Birgün ve Sözcü gazeteleri Kılıçdaroğlu’nun çağrısına ön sayfalarında yer verirken yandaşlardan Güneş ve Türkiye gazeteleri, Kılıçdaroğlu’nun paylaşımından ‘sakıncalı’ gördükleri yerleri çıkartarak CHP liderini “kınadı”.

Birgün gazetesi habere manşetin altında, “Ne istediler, ne verdiniz?” başlığıyla yer ayırdı ve “15 Temmuz Darbe Girişimi’nin üçüncü yılı için özel gündemle toplanan Meclis gerilime sahne oldu. AKP Grup Başkan Vekili Mehmet Muş, 15 Temmuz sonrası ‘bağımsız yargı’nın gereken cezaları verdiğini iddia ederken, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ‘FETÖ’ye kimin destek olduğu cevabını ‘ne istediniz de vermedik’ diyen Cumhurbaşkanı vermiştir’ dedi. Kılıçdaroğlu ise savcılara çağrıda bulundu. ‘Cumhurbaşkanı dahi olsa Erdoğan’ı çağıracak ve soracak; ‘Ne istediler?’ ve ‘Siz ne verdiniz?’ İşte o gün FETÖ’nün siyasi ayağı da çözümlenmiş olacak’ diye konuştu” ifadelerini kullandı.

Sözcü gazetesi ön sayfasının altındaki habere, “Kılıçdaroğlu: Cesur bir savcı arıyorum” başlığını attı ve “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün twitterdan ‘Erdoğan’ı çağırıp ‘Ne istediler ve siz ne verdiniz’ diye soracak yürekli bir savcı arıyorum’ mesajını paylaştı” ifadelerine yer verdi.

Türkiye gazetesi haberi birinci sayfasının altından, “Kılıçdaroğlu’ndan skandal paylaşım” başlığıyla anonsladı.

Güneş gazetesi habere, “Ne FETÖ dedi, ne 15 Temmuz” başlığını attı. Haberde, “Kanlı darbe girişimini sadece Twitter’da yaptığı paylaşımla anan CHP lideri Kılıçdaroğlu, mesajında ne ’15 Temmuz’ ne de ‘FETÖ’ ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu’na sosyal medyada tepki yağarken, bir skandala da CHP Grup Başkanvekili Özkoç imza attı. Özkoç, TBMM’deki özel oturumda direniş destanını itibarsızlaştırmaya kalkıştı” ifadeleri yer aldı.

Evrensel gazetesi ise Kılıçdaroğlu’nun çağrısını gözden kaçırsa da manşetindeki, “Laf çok yanıt yok” başlıklı haberinde önemli bir noktaya dikkat çekti. İhsan Çaralan imzalı haberde, “15 Temmuz darbe girişiminde yaşamını yitirenler üçüncü yılında anıldı. Geçen zamana rağmen Meclis’te verilen önergeler AKP-MHP oyları ile reddedildi, siyasi ayak araştırılmadı. ‘FETÖ’cü darbe girişiminin hemen arkasından gündeme gelen ama yanıtı verilmeyen, verilmeden de darbe girişimi ve darbecilerle gerçek bir hesaplaşmanın yapılamayacağı açıkça görülen soruların başlıcaları şunlar: ‘1- Darbe girişimi ve arkasındaki güçlere ışık tutabilmek için bir fırsat olabilecek Meclis raporu neden oldu bittiye getirildi? 2- Fidan ve Akar’ın ifade vermesi Erdoğan tarafından neden engellendi? 3- Yıllardır adım adım örgütlenen darbe girişimiyle ilgili istihbarat alamayan MİT Müsteşarının MİT Başkanı, Genelkurmay Başkanı’nın da Milli Savunma Bakanı olarak ödüllendirilmesinin nedeni nedir? 4- 3 yıldır açığa çıkarılmayan siyasi ayak kimlerden oluşmaktadır?” ifadeleri kullanıldı.

AB sondaja başladı

Doğu Akdeniz’deki inatlaşmanın sonunda Avrupa Birliği Türkiye’ye yaptırım kararı aldı. Yaptırımlar, Türkiye’nin AB’den 2020’de alması öngörülen katılım öncesi mali yardımlarda kesintiye gidilmesini, ortaklık konseyi gibi ekonomi ve ticari ilişkilere ilişkin kurumsal ve yine üst düzey siyasi diyalogun askıya alınmasını öngörüyor. Havacılık Anlaşması müzakerelerinin de askıya alındığı belirtilirken, ayrıca Avrupa Yatırım Bankası’ndan Türkiye’ye verilecek kredi desteğinin de gözden geçirmesi talep ediliyor.

Yaptırım kararına en büyük tepki, Karar ve Sözcü gazetelerinden geldi. Karar gazetesi ön sayfasının altından, “Fonda kesinti, havada fren” başlığıyla paylaştığı haberde, “Ankara’nın meşru doğalgaz sondaj çalışmaları karşısında Rum kesimine tam destek veren AB’nin Dışişleri Bakanları, Türkiye’ye yaptırım kararı aldı. AB, Türkiye’ye aktarılan kaynakların kesilmesi ve Hava Taşımacılık Anlaşması müzakerelerinin durdurulmasında mutabık kaldı. Skandal karara ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı” ifadelerine yer verdi. Sözcü gazetesi manşetin üstündeki habere, “Türkiye’ye karşı Batı küstahlığı” başlığını attı ve “Avrupa Birliği, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de gerçekleştirdiği sondaj çalışmalarını gerekçe göstererek bir dizi yaptırımı öngören paketi onayladı. AB, Ankara’ya yapılan finansal yardımı kısıtlayacak ve hava taşımacılığı anlaşması ile ilgili görüşmeleri askıya alacak” dedi. Birgün gazetesi ön sayfasının altından, “Çifte yaptırım kapıda” başlığıyla verdiği haberde, “Doğu Akdeniz ile S-400 krizlerine ilişkin AB ve ABD’den peş peşe yaptırım tehditleri geldi. Brüksel’de bir araya gelen AB dışişleri bakanları Türkiye’ye yönelik yaptırım kararlarını onayladı. Yaptırımlar arasında AB’nin Türkiye’ye yapılan yardımları azaltması, hava yolu ulaşım anlaşmasını dondurması var” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet gazetesi ise manşetin yanında yer ayırdığı habere, “Sondaja karşı ‘fon’ tehdidi” başlığını attı. Haberde, “Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne arka çıkan AB’nin dışişleri bakanları, Türkiye’nin Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetlerini ve AB fonlarının kısıtlanması ile hava taşımacılığı anlaşmasının askıya alınmasını içeren yaptırım taslağını görüştü. Almanya’nın da aralarında bulunduğu bazı AB ülkeleri, bölgedeki haklarını koruyan Türkiye’ye ‘Uluslararası hukuka dön’ çağrısı yaptı” ifadeleri yer aldı.

Önemli not!!!! Galiba Erdoğan kendisini MB Başkanlığı görevinden alacak

Erdoğan 15 Temmuz anması sırasında yaptığı konuşmasında, “Asıl sorumluluğumuz FETÖ’yü doğuran ekosistemi yok etmek. Bunun yolu ehliyet ve liyakata dayalı sistemi inşa etmekten geçiyor” dedi. (ya da demiş, ben dinlemedim.) (Bkz: “FETÖ’yü doğuran iklimi yok edeceğiz”)

Eğer Erdoğan bu sözlerinde samimiyse, her ne kadar daha önce kendisinin “ekonomist” olduğunu iddia etse de (Bkz: “Erdoğan: Ben ekonomistim”), Hazine ve Maliye Bakanı yaptığı damadıyla beraber yakın zamanda ekonomi işlerini ehline bırakabilir.