“Yolsuzluğu anlattı”
Sözcü gazetesinin manşeti gündemde öne çıktı
02.12.2019
Sözcü gazetesi manşetinde, “Yolsuzluğu anlattı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“İstanbul Üsküdar Belediyesi’nde müdürlük yapan Veysel Kömürcü, işten atılınca belediyede dönen yolsuzluklarla ilgili çok önemli ihbarda bulundu. Belediyede yeminli zabıt katibi eşliğinde 10 sayfalık ifade veren Veysel Kömürcü, Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’ndeki personelin, dışarıdan kurdukları ekiple nasıl yolsuzluklar yaptıklarını kalem kalem anlattı. Yolsuzlukları dosyayla Başkan Türkmen’e verdiğini belirten Kömürcü, ‘Başkana, poşet içinde gelen paraları kimlerin aldığını söyledim. Makbuzsuz toplanan kayıt paralarının akıbetinin belli olmadığını aktardım’ dedi. Başkan Hilmi Türkmen’in ‘Babamızın oğlu olsa affetmeyiz’ demesine rağmen sonuç çıkmadığını açıklayan Kömürcü, ‘Anlattıklarım iddia değil, belgeli yolsuzluktur. İfadem ihbarımdır’ dedi.”
“Niye işkence gördün cezası!”
Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Niye işkence gördün cezası!” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Yıllarca ‘işkenceye sıfır tolerans’ diyerek propaganda yapan hükümet, artık işkence yapana değil işkence görene ceza veren uygulamalara imza atıyor. 22 Temmuz 2016’da Van Gürpınar’da gözaltına alınan insan hakları aktivisti Koçer Sason Yapıcı, İlçe Emniyer Müdürlüğü’nde darp edilip, işkence gördü. Olayın ardından Yapıcı’nın şikayeti ile Emniyet Amiri M.A.K. hakkında ‘yaralama’ suçundan kamu davası açılırken, işkence gören Yapıcı hakkında ise ‘görevli memura hakaret’ ve ‘görevi yaptırmamak için direnme’ iddiasıyla dava açıldı. Gürpınar Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada karar açıklandı. Emniyet Amiri M.A.K.’nin ‘hiddetli elemin etkisi altında darp yoluna başvurduğunu’ belirterek beraatına karar verdi. Mahkeme, işkence gören Yapıcı’ya ise ‘hakaret ve direnme’ nedeniyle 1 yıl 7 ay hapis cezası verdi. Karara tepki gösteren Yapıcı, ‘İşkenceye uğrayan, mağdur edilen bana ceza verildi. Bu kararla teyit edildi ki işkence ve hukuksuzluk devlet politikası olarak uygulanmaktadır’ dedi. Yapıcı, karara itiraz edeceklerini söyledi.”
“Milli Protokol Bakanlığı”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Milli Protokol Bakanlığı” başlıklı haberinde, “Milli Eğitim Bakanlığı ile dini vakıf ve dernekler arasında imzalanan protokollere her gün bir yenisi daha ekleniyor. Bakan Ziya Selçuk, ‘Haziran 2018-Kasım 2019 tarihleri arasında Bakanlığınızın dernek ve vakıflarla yaptığı protokollerin sayısı kaçtır?’ sorusunu yanıtsız bıraktı. Bakanlığın hangi vakıf ve dernekler ile kaç tane protokol imzaladığını açıklamayan bakan Selçuk, protokollerin kamu yararı gözetilerek yapıldığını savundu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, ‘kamu yararı’ gözetilerek yapıldığını öne sürdüğü protokoller arasında, Edirne Müftülüğü ile imzalanan ‘Dersimi Camide Yapıyorum Protokolü’, Deniz Feneri Derneği ile imzalanan ‘İyilik Okulu Protokolü’ ve Nur Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Hizmet Vakfı ile imzalanan ‘Değerler Eğitimi Protokolü’ yer aldı” ifadelerini kullandı.
“Ek iş yapmazsak aç kalacağız”
Evrensel gazetesi manşetinde, “‘Ek iş yapmazsak aç kalacağız’” başlıklı habere yer verdi:
“İşçi ve emekçilerin en büyük toplu sözleşmesi olan asgari ücret pazarlığında ilk görüşme bugün yapılacak. Pazarlık masasında hükümet adına Çalışma Bakanı ve bakanlık yetkilileri, patronlar adına Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, işçiler adına ise en fazla üyeye sahip olan Türk-İş oturacak. Toplantı saat 14:00’te yapılacak. İlk oturum öncesi Ankara ve Kocaeli’de görüştüğümüz asgari ücretle çalışan işçiler dertli. Geçinemediklerini belirten işçiler bu sebeple ek iş yaptıklarını anlatıyor: ‘Normalde çalıştığımız işyerinde iş bitince akşamları da 1-2 saatlik ek iş yapmazsak aç kalacağız’ diyor. İşçiler asgari ücrette ciddi bir artış olmasını istiyor.”
“Osmanlı arşivinde küf kokusu”
Karar gazetesinin manşetinde, “Osmanlı arşivinde küf kokusu” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Türkiye’nin neredeyse tüm tarihi belleğinin yer aldığı Osmanlı arşivleri ‘küf’ tehdidi altında. Kağıthane’deki merkezin inşası sırasında uzmanların dikkat çektiği tüm uyarılar haklı çıktı. Dere yatağına inşa edilen merkezdeki Osmanlı dönemine ait 100 milyondan fazla belge ve 370 bin defter çürüme tehdidi altında. Arşiv Merkezi için TOKİ’nin açtığı ‘Temel Altı Susuzlaştırma İhalesi’ni TBMM’ye taşıyan İYİ Partili Ahad Andican, paha biçilmez eserlerin büyük risk altında olduğunu söylüyor. ‘Bina dere yatağında olduğu için ihale de fayda etmeyecek’ diyen Andican merkezdeki belgelerin 60'tan fazla ülkenin tarihini ilgilendirdiğine dikkat çekiyor. Andican, ‘Bina dere yatağından sızan sudan etkileniyor, depolarda rutubet kokusu yayılıyor, incelenen bazı evrakların ıslak olduğu ortaya çıkıyor’ diyor. Geçtiğimiz sene de aşırı yağışlar nedeniyle binayı su basmış bazı eserler de zarar görmüştü. Sultanahmet’te yer yokluğundan boşaltılan eski arşiv merkezi ise daha sonra otel olarak hizmete açılmıştı.”