“Beyler, bu sofraya birlikte oturdunuz”
Erdoğan ve Davutoğlu arasında hafta sonu başlayan, itiraflarla, iftiralarla ve meydan okumalarla dolu yeni kavga gündemde öne çıktı
09.12.2019
Birgün gazetesi manşetinde, “Beyler, bu sofraya birlikte oturdunuz” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Eski Bakan Ali Babacan ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni parti hazırlıkları sürerken, AKP içinde yaşanan kriz giderek derinleşiyor. Kayyuma devredilmeye hazırlanan İstanbul Şehir Üniversitesi’ne ilişkin başlayan tartışma, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski yol arkadaşlarını dolandırıcılıkla itham etmesinin ardından alevlendi. Bir dönem birlikte yürüyen yol arkadaşlarının hukuksuzlukları, ortaklık bozulunca teker teker ortalığa saçıldı. Erdoğan, yeni oluşumlara karşı partisinin tabanını bir arada tutmaya çalışırken, taraflar arasında restleşmeler yaşandı. Tartışmanın odak noktasında yer alan İstanbul Şehir Üniversitesi’nin üzerine kurulu olan TEKEL arazisine ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Tahsisini ben yaptım, malum şahıs başbakan olunca mülkiyet devrine dönüştürdü’ itirafında bulundu. Eski iktidar ortaklarını hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanıt eski Başbakan Davutoğlu’ndan geldi. Davutoğlu, ‘Madem başbakana dolandırıcılık iftirasında bulunulmuştur, o zaman şu anda görev yapanlar da dahil olmak üzere bütün cumhurbaşkanları, başbakanlar, onların birinci ve ikinci derece hısım ve akrabalarının mal varlıkları TBMM’de gerekli komisyonlar kurularak araştırılmalıdır’ dedi. Konuyu BirGün’e değerlendiren Gazeteci-Yazar Murat Yetkin, ‘Tarafların bütün çamaşırları ortaya dökmemesi için o mahallelerden sözü geçen kişilerin devreye girip ‘durun, siz kardeşsiniz’ deyip demeyeceğini bilmiyoruz ama bu olmazsa kamuoyu 17 yıllık iktidar boyunca gizli kalan pek çok şeyi öğrenecek demektir’ şeklinde konuştu. TEKEL arazisinin Şehir Üniversitesi’ne devrine ilişkin açıklamalarda bulunan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, ‘Her iki taraf da Mimarlar Odası’nı işin içine katarak bu işi başka türlü bir şeye çevirdiler’ dedi.”
Sözcü gazetesi manşetindeki, “Meclis herkesin mal varlığını araştırsın” başlıklı haberinde, “Erdoğan’ın, yeni parti kuracak olan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ı Şehir Üniversitesi üstünden dolandırıcılıkla suçlaması, siyaseti karıştırdı. Bazı AKP’liler bile ‘İç kavgalar tadımızı kaçırır’ derken en sert tepki Davutoğlu’ndan geldi. Davutoğlu, ‘Yaşayan tüm cumhurbaşkanları’ ifadesini kullanarak Erdoğan’a verdiği cevapta, cumhurbaşkanları, başbakanlar ve ilgili yetkililerin 1 ve 2’nci derece hısım ve akrabalarının mal varlıklarının araştırılmasını istedi” ifadelerine yer verdi.
Karar gazetesi Davutoğlu’nun açıklamalarına manşetin yanında, “17 yılın mal varlığı araştırılsın” başlığıyla yer ayırdı:
“Ahmet Davutoğlu, Şehir Üniversitesi üzerinden kendisi ve dönemin iki bakanı ile üniversite yönetimini dolandırıcılık ile suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert cevap verdi. Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Davutoğlu, ‘Oğluma, damadıma, kızıma bırakmayacağım’ dedi. Davutoğlu, tüm Cumhurbaşkanları, Başbakan, Özelleştirme İdaresi ve kamu bankaları yöneticileri ile bunların akrabalarının mal varlıklarının artışının araştırılması için de ‘Meclis komisyonu kuralım’ çağrısı yaptı: ‘Kimin nereye savrulduğunu, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını, ekonomik servet oluşturma bakımından kimlerin nasıl statü değiştirdiklerini milletimiz çok iyi biliyor. Başbakanlığım süresince şahsıma yöneltilen tek ithamın, kızıma, oğluma, damadıma, gelinime bırakmayacağım bir eğitim kurumuna arazi devri olmasından gurur duydum. Madem ‘dolandırıcılık’ iftirasında bulunulmuştur o zaman, şu anda görev yapanlar da dahil, bütün Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve bakanların, devlet görevini üstlendikleri günden bugüne mal varlıklarındaki değişimi araştırmak için Meclis komisyonları kurulmalıdır.’”
Cumhuriyet gazetesi ise ön sayfasının altındaki, “Erdoğan’ın erimeyi durdurma çabası” başlıklı haberinde, “Davutoğlu ekibi, Erdoğan’ın Şehir Üniversitesi’ne ilişkin ‘dolandırıcılık’ iddiasını algı oluşturma çabası olarak yorumladı. Bu ekibe göre Erdoğan, yeni partilere geçişleri önlemek istiyor. O dönemde aynı ekipte yer alan Güllüce’nin suçlanmadığını hatırlatan ekip, ‘Bir usulsüzlük varsa Cumhurbaşkanı, 4 isim hakkında da suç duyurusunda bulunmalıdır’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“Ensar’ın oyunları”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Ensar’ın oyunları” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“İBB iştiraki Medya AŞ’nin AKP döneminde Ensar ve Türken Vakfı’nın yönetimlerinde bulunan Halil İbrahim Bacacı’nın şirketine verdiği durak ihalesinde yeni skandallar ortaya çıktı. Şirket, 1066 akıllı durağı yapmadı. Diğer durakların bakım ve işletmesini gerektiği gibi yürütmedi. Durakların kira parasını ödemedi. Medya AŞ 11 milyon liralık icra işlemi başlattı. İstanbul’daki bir imam hatip lisesinin yurdunda ise, Ensar Vakfı tarafından getirilen yemekten zehirlenen öğrencilere, şikayetçi olmamaları için okul müdürü tarafından baskı yapıldı. Öğrenciler, ‘Müdür bize ‘Ensar Vakfı’na büyük oyun oynanıyor. Bu oyuna alet olmayın dedi.’ Şikayetçi olan birkaç öğrenciye okul müdürünün tavırları sertleşti’ dedi.”