“Koltukta var, bilimde yok”

“Sınıfta kalan” rektörler Karar gazetesinin manşetindeydi

P24

10.12.2019

Karar gazetesinin manşetinde, “Koltukta var, bilimde yok” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Türkiye’deki 206 rektörden 71’inin uluslararası atıf yapılan makalesi, 68’inin ise uluslararası hiçbir yayını yok. Çok şey anlatan tablo, akademide bilimin unutulduğunun, liyakatin yok edildiğinin ve makam için harcanan çabanın bir kısmının bile eğitime harcanmadığının en çarpıcı kanıtı oldu. Üniversitelerdeki çöküşe karşı reform gerekliliğini gösterdi. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Karadağ’ın tüm dünyanın kabul ettiği, Scopus ve Web Of Science bilimsel makale veri tabanlarında yaptığı araştırma, yükseköğretimde vahim tabloyu ortaya koydu. Karadağ’ın 206 üniversitedeki akademisyenlerin uluslararası yayınlarda çıkan bilimsel makalelerini incelediği çalışmaya göre, 71 rektör hiçbir atıf alamadı. 68 üniversitenin başında bulunan rektörlerin ise hiçbir uluslararası makale yazmadığı ortaya çıktı. Prof. Karadağ, araştırmasında bilimsel makalelere yapılan atıfların kaydedildiği Scopus and Web of Science’ın verilerinde Türkiye’deki üniversitelerin başında bulunan rektörlerin atıf sayısını tabloya döktü. Tabloya göre, sıfır atıf alan rektör sayısı kadar 1 ila 5 arasında atıf alanlar da dikkat çekti. Sadece 12 rektör bu sayılar arasında atıf alabildi. Bilimsel çalışmaları en çok atıf alan rektörlerden 4’ünün vakıf üniversitesinden olması ise dikkat çekti. Harran ve Tarsus’un ise sıralamada 3. ve 6. sırada yer aldığı görüldü. Sonuçlarla ilgili konuşan Prof. Karadağ, ‘Scopus’ ve ‘Web Of Science’ veri tabanlarının uluslararası makaleleri derlediğini ve bütün sıralama şirketlerinin bunları baz aldığını belirterek ‘Buralarda ne kadar çok yayın yaparsan üniversitenin sıralamadaki yeri yüksek çıkıyor’ dedi. Türkiye’deki 026 rektörden 139’unun akademide tanınmadığını ortaya koyan veriler vahametin sebebini gündeme taşıdı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle rektörlük için ‘üç yıl prof’ olma şartı kaldırıldı. Küresel ‘en iyi üniversiteler’ sıralamasında ilk 500’e Türkiye’den hiçbir okul giremedi. Paralı yayın yapan dergilerdeki makalelerle, sahte konferanslarla yükselen ‘kağıt üstünde’ hocaların sayısının artması ise sistemdeki çürümenin geldiği noktayı gösterdi.”

Birgün gazetesi habere sürmanşetinde, “37 rektör var, tek makale yok” başlığıyla yer verdi:

“Üniversite Araştırma Laboratuvarı’nın yaptığı çalışma akademideki liyakatsizliği gösterdi. 68 rektörün uluslararası yayın ve atıf sayısı sıfır. Çalışmaya göre 1 yayın yapan 8, 2 yayın yapan 10, 3 yayın yapan 6 rektör bulunuyor. 36’dan fazla yayın yapan rektör sayısı ise 23. Hiç makalesi yayımlanmayan rektörlerin 8 tanesi İslami Bilimler ya da İlahiyat alanında çalışıyor. Yayınsız rektörler arasında çarpıcı isimler var. AKP Milletvekili Nükhet Hotar, yandaş kanalda vaizlik yapan Nihat Hatipoğlu ve sık sık TV kanallarında AKP’yi öven Yaşar Hacısalihoğlu dikkat çekiyor. Makalesi olmayan rektörlerin bulunduğu üniversiteler arasında Medipol, Medeniyet, İstinye, Üsküdar Üniversiteleri de yer alıyor.”  

Cumhuriyet gazetesi manşetin yanındaki habere, “Rektörler sıfır çekti” başlığını attı ve “Saray’ın atadığı rektörler akademiyi çökertiyor. 68 rektörün uluslararası yayını bulunmuyor. 71 rektörün araştırmalarına(!) ‘sıfır’ atıf var. Prof. Engin Karadağ, ‘Edirne’yi çıktıktan sonra kimse tanımıyor bu rektörleri’ dedi. Prof. Tahsin Yeşildere de ‘Siyasi vesayet var, dini vesayet de yerleşiyor. Bilim özgür değil’ diye konuştu” ifadelerini kullandı.    

“Ver parayı, al işi”

Sözcü gazetesi manşetinde, “Ver parayı, al işi” başlıklı habere yer verdi:

“Türkiye’de milyonlarca işsiz, kuyruklarda iş beklerken parası olan kamuda rahatça iş sahibi oluyor. Bunu AKP’nin Diyarbakır eski Milletvekili Abdurrahman Kurt dile getirdi. Kurt, devletteki yasa dışı iş borsasını şöyle anlattı: ‘Şehrimizdeki kamu kurumlarında eleman alımlarında kadro satışı yapılıyor. DSİ’de bir kadro için 80 bin lira, havaalanında güvenlik görevlisi olmak için de 22 bin lira para isteniyor. Bu işin içinde simsarlar var. Bunu il başkanlığımız anlattım.’”  

“140 milyonluk vurgun”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “140 milyonluk vurgun” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Avrupa’daki 250 bin Türk işçinin dini duygularını sömürerek 1 milyar 750 milyon Avro toplayan ve binlerce dava açılan Kombassan’a piyango vurdu. Eski adıyla Kombassan yeni adıyla Bera Holding, İttifak Holding gibi Borsa İstanbul’da işlem gören şirketleri kurtarmayı amaçlayan düzenleme yürürlüğe girdi. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na dün açıklama yapan Bera Holding, düzenlemeyle 3 bin dolayında davanın düşmesinin beklendiğini duyurdu. Açıklamada, mahkemelere depo edilen 155 milyon lira nakit olduğu, yargılama giderleri nedeniyle 15 milyon lira nakit çıkışı sonrası holdinge 140 milyon lira net nakit girişi olacağının hesaplandığı belirtildi.”

“Bir buzdolabı için 83 aylık emek”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Bir buzdolabı için 83 aylık emek” başlıklı haberinde, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bugün gerçekleştirilecek ikinci toplantısı öncesi DİSK Birleşik Metal-İş Araştırma Merkezi, bir araştırma yayımladı. Araştırma, kriz koşullarında asgari ücretlinin içinde bulunduğu vahim durumu ortaya koydu. Eşi çalışmayan ve iki çocuklu bir asgari ücretli, kasım ayında gıdaya günlük yalnızca 18 TL ayırabildi. Buna göre bir kişiye öğün başına 1,5 TL düşüyor. Bu ücrete kimi yerde bir simit bile alınamıyor. Ülke genelinde ortalama kira bedeli 999 TL iken asgari ücretlinin kira için ayırabildiği tutar 410 TL. Bu durum, sağlıksız ve riskli konutlarda yaşamak zorunda kaldığına işaret ediyor. Tek bir belediye otobüsü biletinin ortalama 2,46 TL olduğu koşullarda, ulaşıma 2,1 TL ayırabiliyor. Günde bir otobüse binme hakkı bile yok. Asgari ücretlini beyaz eşya için bir ayda ayırabildiği bütçe 37 lira iken, bir buzdolabı için 83 ay çalışması gerekiyor” ifadelerini kullandı.