“Yoksula hastane kapısı kapanıyor”

Günün dikkat çeken haberleri Yeni Yaşam, Birgün, Cumhuriyet ve Karar gazetelerinin manşetinde yer aldı

24.12.2019

Birgün gazetesi manşetinde, “Yoksula hastane kapısı kapanıyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Prim borçlarını ödemeyen Genel Sağlık Sigortası (GSS) ve Bağ-Kur'lu yurttaşlara Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile kamu üniversite hastanelerinde sağlık hizmetlerinden faydalanması için verilen süre 31 Aralık'ta sona eriyor. Herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen vatandaşların marttaki seçimler nedeniyle sağlık hizmetlerinden faydalanması için verilen süre bu yılın sonuna kadar uzatılmıştı. Kısa bir süre sonra Bağ-Kur ve GSS prim borcu olanlar ve onların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler ile kamu üniversite hastanelerinde sağlık hizmeti alma hakkı sona eriyor. Simit Sarayı, Dünya Göz Hastanesi gibi krizdeki yandaş şirketleri kurtarma derdine düşen, gelen tepkiler üzerine geri adım atmak zorunda kalan AKP iktidarının Genel Sağlık Sigortası prim borcunu ödeyemeyen milyonlarca vatandaşın sorununu çözmek için nasıl bir adım atmayı planladığı belirsiz. TBMM’de bu durum düzeltmek için verilmiş bir kanun tasarısı da hali hazırda gözükmüyor. Sorun çözülmez ise yaklaşık 5 milyon vatandaş sağlık hizmetlerinden faydalanamayacak. Primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen Bağ-Kur ve Genel Sağlık Sigortalılar ile onların bakmakla yükümlü oldukları kişiler herhangi bir düzenleme yapılmaz ise 01.01.2020 tarihinden itibaren Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler ile kamu üniversite hastanelerinde sağlık hizmetlerinden faydalanamayacak. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Selim Bağlı’nın 28 Mart 2018 tarihli basında yansıyan ‘borcun üstü çiziliyor’ açıklaması ile prim borcunu ödeyemeyenlerin sayısının 6,4 milyon kişi olduğu bildirilmişti. 2020 yılı bütçe sunumunda 1,2 milyon kişinin yapılandırma için başvuru yaptığı belirtilmişti. Primini ödeyemeyen Bağ-kur ve GSS’lilerin sayısının yaklaşık 5 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor.”

“Duyun bu sesi”

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Duyun bu sesi” başlıklı haber yer aldı:

“Maraş Elbistan’da HDP’den ayrılması için tehdit edilen ancak bu tehditlere rağmen HDP’den ayrılmayan ilçe yöneticisi 65 yaşındaki Elif Kısa ile eşi Ali Kısa, 3 Aralık’ta ‘gizli tanık’ ifadeleriyle tutuklandı. Ali Kısa yapılan itirazla serbest bırakılırken, Elif Kısa üç haftadır tutuklu. Ağır engelli oğlu İsmail Kısa ile işitme ve konuşma engelli Ahmet Kısa anneleri için adalet arayışı başlattı. Üç haftadır kendi imkanlarıyla seslerini duyurmaya çalışan kardeşler son olarak ‘vicdan ve adalet kampanyası’ başlatarak şu çağrıyı yaptı: ‘Dosyadaki gizliliği kaldırın ve halkla paylaşın. Annem barış istedi. ‘Gençler ölmesin’ dedi. Kamuoyuna, tüm siyasi partilere çağrı yapıyorum. Bu zulme hayır demek için sadece birazcık vicdan ve insaniyet yeter. Duyun bu sesi.”

“‘Uygur heyeti’ neyi bekliyor”

Karar gazetesi manşetindeki, “‘Uygur heyeti’ neyi bekliyor” başlıklı haberinde, “Bir milletin işkence kamplarında yok edilişine dünyayla birlikte İslam başkentleri de başını çevirdi. Pekin’in ‘eğitim kampı’ yalanıyla örtbas etmeye çalıştığı vahşet merkezlerini incelemek için Türkiye’den gideceği söylenen heyet ise 5 ay geçmesine rağmen adım atmadı. Kültür soykırımı sürerken Doğu Türkistan’ın umudu olan heyete ‘Neden harekete geçmiyor’ çağrıları arttı. Çin’in Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman Uygur Türkünü toplama kamplarına kapatarak işkence edip soykırım uygulaması devam ediyor. Yaşanan bu zulüm karşısında en fazla tepki gösteren ABD şimdiye kadar Çinli yöneticilere ve kampların kurulmasında ön ayak olan teknolojik destek sağlayan Çinli şirketlere yaptırım kararı aldı. 2014’ten beri devam eden zulme ne Türkiye, ne en kalabalık Müslüman nüfusa sahip Endonezya ne de Ortadoğu ülkelerinden biri tepki göstermedi. Kınama mesajı yayınlamayan Müslüman ülkelerden Çin’den kaçan Uygurların Pekin’in talebi üzerine iade edildiği haberleri bile geldi. Bu arada muhalefetin tepkileri sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 30 Temmuz’da Tayland temasları sırasında Uygur Türklerinin durumunu görüşmek üzere Türkiye’den bir heyetin Doğu Türkistan’a gideceğini duyurdu. Bangkok’ta Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüşen Çavuşoğlu sosyal medyadan açıklama yaparak, ‘Çin Dışişleri Balanı Wang Yi’yle enerji ve yatırımlar başta olmak üzere ikili konuları görüştük. Uygur Türklerinin durumunu ele aldık. Çin Halk Cumhuriyeti’nin daveti üzerine Sincan’a bir gözlem heyeti gönderiyoruz’ demişti. Ancak aradan neredeyse 6 ay geçmesine rağmen heyetin gidişiyle ilgili herhangi bir somut gelişme yaşanmadı. Heyetin kimlerden oluşacağı ve heyette kimlerin olacağı bile belli olmadı” ifadelerini kullandı.

“PTT vurgunu”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “PTT vurgunu” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Devirden önce kar eden PTT, devir sonrası 900 milyon lira zarar etti. Varlık Fonu’nun iç denetim raporlarına yansıyan ayrıntılar dudak uçuklattı. PTT, şubeleri için oda parfümü sipariş etti. Bu parfümlere bir yılda 5 milyon lira harcandı. Maliyeti 2 lira olan spreyler için 60 lira ödendi. Şubeler için tam 600 bin adet koku sipariş edildi. Oysa PTT’nin toplam şube sayısı 3 bin 800. PTT’nin Anadolum Destek Lojistik araç kiralama şirketi de zarar etti. Raporda, araç kiralama bedelleri ve reklam anlaşmalarının piyasa şartları ile örtüşmediği maddeler sıralandı. Fona devredilemeden önce kasasında 650 milyon lira olan PTT’nin, iki yılın sonunda zararının 1.5 milyar liraya ulaşması, ‘Bu paralar kimin cebine girdi’ sorusunu gündeme getirdi.”