“Halka vereceğine halktan istiyor”

Birgün gazetesi habere manşetinde, “Biz bize yeteriz, aradan çekilin” başlığıyla yer ayırdı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Yurttaş, merakla devletten gelecek desteği beklerken, hükümetin elini cebinde hissetti. Erdoğan’ın merakla beklenen konuşmasında yurttaşa destek değil ‘devlete bağış verin’ çağrısı geldi. Türkiye, salgınla mücadele sırasında vatandaşından para toplayan tek ülke oldu. Erdoğan’ın açıklaması her kesimden büyük tepki aldı. Hükümet çareyi CHP’li belediyelerin dayanışma çalışmalarını yasaklamada buldu. İçişleri Bakanlığı önce genelge yayınladı ardından Vakıfbank belediyelerin hesaplarını bloke etti. Düne kadar ekonominin ne kadar güçlü, salgına karşı mücadelede ne kadar başarılı olduğunu anlatan Erdoğan’ın o noktadan bağış toplamaya gelmesi tesadüf değil. Salgının başlamasıyla birlikte başta vatandaşlar olmak üzere, üç büyük kent belediyesi, meslek örgütleri, sol partiler ve sendikalar iktidardan çok daha duyarlı ve sorumluluk sahibi bir profil verdi. güven oluşturdu. İktidar kendi yönetemediği krizi kimsenin yönetmesine izin vermiyor.”

Yeni Yaşam gazetesi manşetindeki habere, “Halka vereceğine halktan istiyor” başlığını attı:

“Koronavirüs salgını nedeniyle kimi ülkeler ‘Siz sağlığınızı düşünün, nasıl geçineceğinizle biz ilgileniriz’ derken, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, halktan para toplamak amacıyla kampanya başlattı. Koronavirüs salgını karşısında dünyanın bütün ülkeleri radikal tedbirler alarak peş peşe milyar dolarları bulan destek paketleri açıklarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, işsiz kalan ve kalacak olanlara devlet desteği vermek yerine bağış kampanyası başlatması tepkilere neden oldu. Sosyal medya üzerinden kampanyayı eleştiren birçok yurttaş, ‘Verdiğimiz milyarlarca vergiyi ne yaptınız?’ diye sordu. Erdoğan’ın kampanyasını gazetemize değerlendiren HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları da, ‘Halka yardım etme zamanı, halktan para isteme zamanı değil’ dedi. Virüsün hızla yayıldığını belirten Hatimoğlulları, ‘Böylesi zamanlarda insanların zorunlu ihtiyaçlarını devlet karşılamalı. Bunu bağışlardan ne gelirse mantığıyla değil, devlet bütün olanaklarını seferber ederek yapmalıdır’ diye konuştu.” 

Evrensel gazetesi manşetinde, “Halktan bağış değil, servetten vergi!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan, koronavirüs tedbirleri kapsamında, IBAN ile halktan bağış istenmesi tepki topladı. Tepkilerde, servet sahiplerinden kaynak sağlanması istendi. Erdoğan’ın açıklamaları işçilerin tepkisini çekti. Türk Traktör işçileri, ‘Borçlarımızın ertelenmesini beklerken yine milletin cebine uzandı eller’ dedi. Ford işçisi ise ‘Evde kal’ çağrılarının göstermelik olduğunun ortaya çıktığını söyledi. İşçiler, kampanyalar yerine ücretli izin hakkı ve patronların ücretlerden kesinti yapmasının engellenmesini istedi.” 

Sözcü gazetesi, “Devlet yardım istemez, devlet yardım yapar!” başlığıyla verdiği haberde, “Virüs önlemleri yüzünden zor durumdaki dar gelirli vatandaş, devletten para beklerken şoke oldu… Oysa iktidar, 2003’te başlıktaki gibi diyordu. 17 yıl önce bir Güneydoğu gazisi, ülkenin ekonomik krizden çıkması için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan adına maaşını bankaya yatırıp bağışladı. Dönemin Başbakanlık müsteşar yardımcısı parayı iade etti. İmzalı olarak gönderdiği yazının gerekçesinde şöyle dedi: ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti, güvenliğini ve çıkarlarını koruyabilecek güce sahiptir. Bu nedenle ‘yardım kampanyası’ şeklinde vatandaşlarımızın maddi desteğini almak gibi bir organizasyon düşünülmemektedir’” ifadelerini kullandı.  

“Virüsten beter karar”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Virüsten beter karar” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadelere yer verildi:

“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, koronavirüs salgınından etkilenen yurttaşlar için yardım kampanyası düzenleyen başta Ankara ve İstanbul olmak üzere muhalefet belediyelerini engellemek amacıyla valiliklere genelge gönderdi. Genelgede, valiliklerden izin almadan yardım toplayan belediyelere soruşturma açılması talimatı verildi. İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin bağış için açıkladığı banka hesapları da bloke edildi. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Belediye Yasası’ndan belediye ve başkanın yetkileri arasında ‘bağış kabul etmek’ hükmünün olduğunu belirterek, ‘İktidar, muhalefetin kampanyası altında ezildi. Engelleme telaşına düştü’ dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın koronavirüs salgını nedeniyle işini kaybeden ve geçim sıkıntısı yaşayan yurttaşlar için başlattığı yardım kampanyası iktidarı rahatsız etti. CHP’li belediyeler, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan önce kampanya duyurusunu yaptı. Twitter’dan açıklama yapan Mansur Yavaş, ‘Bağışların nerelerde kullanılacağı her gün siz değerli vatandaşlarımıza duyurulacaktır’ açıklamasını yaptı. Buna karşılık önceki gün Erdoğan’ın devletin kasasından halka yardım dağıtmak yerine IBAN paylaşarak halktan yardım istemesi kamuoyunun tepkisini çekti. Bu tartışmalar altında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliği ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’na genelge gönderildi. Son günlerde bazı yerel yönetimler başta olmak üzere kurum, vakıf ve derneklerin 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun açık hükümlerine rağmen herhangi bir izin almadan bazı hesapları ilan ederek yardım toplama faaliyetine giriştikleri savunuldu.”

Gazete manşetin altındaki, “Afta da adalet yok” başlıklı haberinde ise, “AKP, infaz yasası başta olmak üzere 11 yasada değişiklik içeren 70 maddelik bir teklif hazırladı. Meclis’e sunulan teklife ittifak ortağı MHP de imza attı. Düzenlemede cinsel saldırı suçları, uyuşturucu suçları, kadına şiddet, adam öldürme ve terör suçları kapsam dışı tutuldu. Eşitlik ilkesinin gözetilmediği teklifte siyasi tutuklular için düzenleme yer almadı. Teklifin yasalaşması durumunda yaklaşık 90 bin kişi cezaevinden çıkacak. Kalıcı infaz oranı ½ olacak. Denetimli serbestlik üç yıla çıkacak. İnfaz paketinde salgın düzenlemeleri de yer aldı” ifadelerine yer verdi.