“Virüslü adalet”
Gazetelerin manşetinde Meclis’ten geçen infaz düzenlemesi yer aldı
15.04.2020
AKP ve MHP’nin hazırladığı İnfaz Kanunu’na yönelik torba yasa teklifi yine AKP ve MHP’lilerin oylarıyla Meclis’ten geçti.
Cumhuriyet gazetesi habere manşetinde, “Virüslü adalet” başlığıyla yer verdi. Haberde şu ifadeler yer aldı:
“Meclis’ten geçen örtülü aftan Soma, Aladağ katliamı sanıkları, mafya lideri Çakıcı, Çiftlik Bank dolandırıcısı Mehmet Aydın gibi isimler yararlanacak. Soma ailelerinin avukatları ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu muhalif isimler cezaevinde salgınla karşı karşıya bırakıldı. CHP’li Engin Özkoç, topluma karşı işlenen suçların affedildiğini, iktidara yönelik suçların kapsam dışı tutulduğunu belirterek vicdanları kanatan yasayı AYM’ye götüreceklerini açıkladı. Hukukçular, AYM’nin iptal kararı vereceğini düşünürken Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre yasa, kamu vicdanına uygun.”
Yeni Yaşam gazetesi manşetten, “İnfaz hatırası” başlığıyla verdiği haberde, “AKP-MHP blokunun ortak hazırladığı infaz düzenlemesinin tamamı Meclis’ten geçti. Toplumdaki beklentiye ve muhalefetin itirazlarına rağmen siyasi tutuklular ve gazeteciler kapsam dışında tutuldu. Tasarının ilk halinde ‘MİT kanununa muhalefetten’ tutuklu gazeteciler de yasadan faydalanırken, Meclis Genel Kurulu’nda ek bir önerge sunan AKP’liler bu kanun kapsamında tutuklananları da kapsam dışına çıkardı. Bu değişiklikle geçen ay tutuklanan aralarında Genel yayın Yönetmenimiz Mehmet Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Aydın Keser’in de bulunduğu 8 gazeteci için ‘özel’ düzenleme yapılmış oldu. Hasta siyasi tutuklular dahil tüm siyasi tutukluları ve gazetecileri kapsam dışı tutup ölüme terk eden paketin tamamının kabul edilmesinden sonra AKP’liler toplu fotoğraf çekti. Bu görüntü kamuoyunda tepki çekti” ifadelerini kullandı.
Evrensel gazetesi sürmanşetindeki habere, “Meclis’teki ‘ölsünler’ sesi yasanın ruhunu anlatıyor” başlığını attı:
“Kamuoyunda ‘ayrımcı’ olduğu gerekçesiyle eleştirilen infaz düzenlemesi AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaştı. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, ‘Görüşmeler sırasında AKP grubundan yükselen ‘ölsünler’ sesleri yasanın mantığını ve AKP zihniyetini yansıtıyor’ dedi. HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu da ‘Evet bir infaz yasası çıktı ama adalet esasına uygun çıkmadı, sayı hesabına göre çıktı. Cezaevinden adam seçip tahliye etme mantığıyla hareket ettiler’ dedi. Öte yandan oylamadan sonra AKP’lilerin Meclis’te poz vermesi de tepki çekti.”
Birgün gazetesi ön sayfasının altında yer ayırdığı haber için, “AKP demokrasisi: Düşünene cezaevi” başlığını kullandı ve “AKP ve MHP’nin koronavirüs salgınını gerekçe göstererek birçok adli hükümlünün tahliyesi için hazırladığı İnfaz Kanunu’na yönelik torba yasa teklifi, TBMM’de 14 gün süren görüşmelerin ardından kabul edildi. 15 bini izinli olmak üzere yaklaşık 105 bin kişinin cezaevinden salıverilmesi bekleniyor. Gazeteciler ise siyasilerin yararlanamayacağı düzenlemede istismarcılara, uyuşturucu suçlularına ve katillere tahliye yolu açılacak. Teklifin kapsamının genişletilmesi için komisyon ve genel kurul görüşmelerinde 70 önerge veren ancak tüm önergeleri reddedilen CHP, düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacak. CHP’li Özkoç, düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu, AYM’nin kapısını çalacaklarını ifade etti. CHP itiraz gerekçesini düzenlemenin kısmi af niteliğinde olması ve TBMM üye tam sayısının 5’te 3 oranında kabul oyu gerekmesi olarak belirledi” ifadelerine yer verdi.
“AKP evlilik yaşı 14 olsun istiyor”
Birgün gazetesi manşetinde, “AKP evlilik yaşı 14 olsun istiyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“18 yıllık iktidarı boyunca çocuklarla evlenenlerin cezalandırılmasını engellemek için sürekli girişimde bulunan AKP, bir kez daha harekete geçti. Yaklaşık 105 bin adli suçlunun cezaevlerinden salıverilmesine imkan tanıyan düzenlemeyi hayata geçiren AKP, ‘tabandan gelen baskı’ iddiasıyla çocuk istismarcılarını ‘evlilik’ şartıyla affetmeye hazırlanıyor. İki hafta önce iktidar partisi, Meclis'te muhalefet milletvekilleri ile yaptığı görüşmelerde teklifin infazla ilgili düzenleme içine alınmasını önerdi. AKP, tepkiler üzerine infaz düzenlemesinin yasalaşmasının riske girmemesi için geri adım attı. Ancak infaz düzenlemesinin kabul edildiği akşam teklif yeniden gündeme geldi. Edinilen bilgiye göre, Saray'ın ‘kesinlikle yasalaşsın’ talimatı verdiği ve infaz düzenlemesinin görüşmeleri sırasında ‘beklemeye’ alınan teklif, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'a geçici madde eklenmesini öngörüyor. Bu teklife göre, suç tarihinde 14 yaşını tamamlayan çocukla evlenenler aralarındaki yaş farkının 15'ten büyük olmaması durumunda bir kereliğine affedilecek. İstismara yardım suçlamasıyla yargılanan ebeveynlerle ilgili davalar da düşecek. Ceza, evliliğin beş yıl içinde son bulması durumunda yeniden uygulanacak ancak beş yılı aşan evliliklerde hüküm tamamen ortadan kalkacak. AKP, teklife yönelik hazırlıkları resmen geçen hafta TBMM kürsüsünden duyurdu. AKP'li İzmir Milletvekili Cemal Bekle, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, kendisine bu konuda çok sayıda telefon geldiğini iddia etti. Bekle, ‘İnsanlar beni arayarak, 'Çocuklarımızın babasız geçirdiği en güzel zamanları bize kim verecek?' diye soruyorlar. Akran evliliği konusunda Meclis'in ortak aklını bir kere daha hayata geçirmeliyiz’ dedi.”
“‘Zorunlu misafir’ uyarısı”
Karar gazetesinin manşetinde, “‘Zorunlu misafir’ uyarısı” başlıklı haber yer aldı:
“Türkiye koronavirüs ile etkin bir şekilde mücadele ederken, Göç İdaresi’nin Geri Gönderim Merkezleri’nde (GGM) bekletilen göçmenlerin durumu konusunda sivil toplum kuruluşları ve sığınmacılar endişelerini dile getiriyor. Salgının Türkiye’de görüldüğü ilk günlerden itibaren, Sağlık Bakanlığı’nın uyarısı ile GGM’lerde hijyen gibi konularda önlemler alınsa da buralarda mevcut kapasitenin üzerinde göçmenin kaldığı iddiaları tedirgin ediyor. Şimdiye kadar GGM’lerde yapılan taramalarda pozitif vaka çıkmaması ise sevindirici bir gelişme olarak görülüyor. Göç İdaresi, GGM’lerde kaç kişinin tutulduğu konusunda güvenlik gerekçesi ile bilgi paylaşımı yapmıyor. Ancak son yıllarda artan göç dalgası nedeniyle ‘20 bin kişi kapasitesi olan merkezlerde, bunun üzerine çıkıldı’ iddiası ortaya atılıyor. Bu da yakın temasta hızla yayılan koronavirüs için bu merkezleri önlemler konusunda hassas hale getiriyor. Türkiye’deki 28 Geri Gönderme Merkezi bulunuyor. Özbek, Uygur, Kırgız, Tacik, Türkmen, Kazak, Afganlar ile Afrika kökenli göçmenlerin ağırlıklı olarak tutulduğu GGM’lerde kalan göçmenlerin karantina koşulları uygulanarak yurt gibi binalara kaydırılması ya da serbest bırakılması talep ediliyor. Merkezdekilerin önemli bir bölümünü ise Türk coğrafyasından göçmenler oluşturuyor. Çoğu da siyasi görüşleri ve dini yaşamları sebebiyle ülkeleri tarafından ‘radikal’ olarak nitelendikleri için Türkiye’ye sığınanlar. Türkistanlıların talebi uluslararası koruma ya da oturma izni verilmesi. Çin’in Uygur Türklerine ya da söz konusu ülkelerdeki yönetimlerin bu göçmenlere ‘G-87’ güvenlik kodu ile ifade edilen ‘yabancı terörist savaşçı’ gibi suçlamalar yönelttiği biliniyor. Türkiye bu kapsamdaki göçmenleri özellikle de Uygur Türklerini ‘kötü muamele’ ya da ‘adaletsiz yargılama’ koşulları nedeni ile iade etmiyor. Merkezlerdeki kapasite aşımının hem son yıllarda artan göç dalgası hem de insani nedenlerle iade etmeme politikası olduğu biliniyor.”