“Gökçek milat tanımamış”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Gökçek milat tanımamış” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, FETÖ-AKP ayrışmasında ‘milat olarak kabul edilen’ 17/25 Aralık 2013’ten 3 ay sonra, FETÖ’nün yayın organları olduğu gerekçesiyle KHK ile kapatılan Samanyolu TV, Samanyolu Haber TV, Kanaltürk ve Bugün televizyonlarına 375 bin TL’lik reklam vererek, maddi kaynak sağladığı belirlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden el çektirilen eski başkan Gökçek, Ankaralı’ya 750 milyon dolara mal olan Ankapark’ın inşaatı sürerken, 2014 yerel seçimleri öncesinde, ulusal televizyonlara ‘Ankapark reklamı’ verilmesi için ihaleye çıktı. Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere göre, davet usulü yapılan ihaleyi 14 Mart 2014’te İstanbul’dan People Ajans, 7 milyon 83 bin 540 TL’ye dönemin dolar kuruyla 3 milyon 250 bin dolara kazandı. Ankapark’ın reklam filminin ajansa tesliminden sonra ajans, Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetiminin de bilgisi doğrultusunda Samanyolu TV, Samanyolu Haber, Kanaltürk ve Bugün televizyonlarında da reklam filmini yayınlattı. Reklam filmi için 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’nün yayın organı olduğu gerekçesiyle KHK ile kapatılan Samanyolu TV’ye 240 bin, Kanaltürk’e 81 bin, Bugün TV’ye 18 bin ve STV Haber’e 36 bin TL ödenirken, Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in yöneticisi olduğu Beyaz TV’ye ise 198 bin liralık ödeme yapıldı.”

“Yurttaşa borç dahi veremediler”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Yurttaşa borç dahi veremediler” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Tüm dünyada hükümetler salgın nedeniyle vatandaşlarına milyarlarca dolar destek sunarken Türkiye’de verilen faizli borcu bile almak mümkün olmadı. Toplumun en çok ihtiyaç duyan işçi, küçük esnaf gibi kesimlerin yüzde 7.5’lik faizli krediden faydalanması için puanı yetmedi. Bazı kamu bankaları yurttaşa senet imzalatarak kendini korumaya aldı. Durum buyken Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın paylaştığı ‘Milletimizi bölemeyecekler, ülkemizi parçalayamayacaklar’ şeklindeki tweeti binlerce yurttaşı çileden çıkardı. Aralarında çok sayıda AKP seçmeninin de bulunduğu yurttaşlar artık ‘hamaset edebiyatı’nın hükmünün kalmadığını aktardı. Bakan’ın tweetine çoğu kredi alamayan 4 bine yakın yurttaş tepki gösterdi.”

“Haberin olmaz”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Haberin olmaz” başlıklı haberinde, “Türkiye Gazeteciler Sendikası, Basın Özgürlüğü Günü’nde mesleğim önemini anlatan bir sosyal medya kampanyası gerçekleştirdi. Gazeteciler; Şule Çet davasından, çocuk istismarına, GDO’lu gıdalardan Dilovası’ndaki çevre sorunlarına kadar haber yapıldığını belirterek, ‘Haberci yazmasaydı, haberin olmazdı’ dedi. TGS ayrıca, 2019-2020 basın özgürlüğü raporunu açıkladı. Rapora göre 86 gazeteci cezaevinde. 103 gazeteci gözaltına alındı, 76 soruşturma açıldı. Suçlamalarda ‘terör örgütü üyeliği’ suçlaması başı çekti. 37 gazeteci fiziki saldırıya uğradı. Gazetecilerin yüzde 80'i sansüre uğradı. RTÜK toplamda 1 milyon liralık ceza kesti” ifadelerine yer verdi.

“Son hasta taburcu olana kadar”

Karar gazetesinin manşetinde, “Son hasta taburcu olana kadar” başlıklı haber yer aldı:

“Türkiye virüsle mücadelede kırılgan noktada bulunmasına rağmen, ekonomik öncelikleri göz önünde bulunduran belirli çevrelerde ‘Bir an önce normalleşme’ adımları hız kazandı. ‘İkinci pik’ endişesini besleyen girişimler arttıkça uzmanlar da ‘Kontrolsüz erken kararlarla tüm kazanımları kaybederiz’ çağrılarını tekrarlıyor. İşte bilim insanlarının 83 milyonu ilgilendiren uyarıları… Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, AVM’lerin 11 Mayıs ve 1 Haziran’da açılabileceğinin duyurulmasının ardından uyarıda bulundu. Başer ‘Singapur, Çin, Güney Kore gibi ülkelerden, kapalı ve klimalı ortamlarda hastalığın yayılımının arttığına dair yayınlar sürekli gelirken, AVM’lerin bu kadar hızlı ve ısrarla açılmak istenmesi yangına körükle gitmektir’ dedi. Koronavirüsü atlatan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ‘Bayramda bir normalleşme olması arzusunda değilim. 1 haftadır vaka sayılarında bir azalma, iyileşen vaka sayılarımızda da bir artış var. Uygulanan sıkı kontrol yöntemleri sayesinde bu başarıya ulaştık. Normalleşme fazına geçebilmek için biraz daha zamanımız var’ dedi. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Canan Ağalar da normalleşmenin salgından önceki yaşantıya dönüleceği anlamına gelmediğini hatırlattı: ‘Bazı işyerleri açılacak, bir nebze canlanma yaşanacak, ama hepsi bu. Normalleşeceğiz demek eski yaşantımıza geri döneceğiz demek değil. Hijyene, maske takmaya devam edeceğiz. Aşı bulunana kadar sosyal mesafe kurallarını bir yaşam tarzına dönüştürmek zorunda olduğumuzu idrak etmemiz lazım. Bayram konusunda çok endişeliyim. Büyükleri evlerinde ziyaret etmek, el öpmek, sarılmak, tokalaşmak, bayram sofrası etrafında buluşmak demek onlara virüs taşımak da demek. Böyle bir vicdani sorumluluğun altına kimsenin girmeyeceğini umuyorum.’”