“Kötü demek yasak”
Altüst olan ekonomi ve doların durdurulamayan yükselişi basında geniş yer buldu
08.05.2020
Evrensel gazetesi manşetinde, “Doları durduramayınca ‘kötü’ demeyi yasakladı” başlıklı habere yer verdi:
“Dolar dün 7.26’yı aşarak tarihi zirveyi gördü. Yine ‘dışarıdan saldırı’ mazeretine sığınan hükümet, ‘Manipülasyon düzenlemesi’ adı altında olumsuz ekonomik yorumlara yasak getirdi! Dolar kuru dün tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Ekonomistler kurların yükselmesinin sebeplerini şöyle sıraladı: Dövizin gelişmekte olan ülkelerden çıkma eğilimi. Mayıs ayında dış borç ödemelerinin yoğunluğu nedeniyle döviz ihtiyacının artması. Merkez Bankası’nın döviz rezervinin yetersizliği. Ekonomik olarak dışa bağımlılık! Hükümet, yayımladığı yönetmelikle ‘Finansal sisteme güveni zedelemeyi engellemek’ iddiasıyla adeta olumsuzlukları dile getirmeyi yasakladı. İktisatçılar, ‘Bu düzenlemeyle döviz, faiz gibi konularda hoşa gitmeyen her analiz suç sayılabilir. Sadece her ne kadar rakamlar böyleyse de aslında ekonomimiz iyi diyebiliriz’ itirazında bulundu.”
Birgün gazetesi manşetindeki habere, “Kötü demek yasak” başlığını attı ve “Dolar tarihi rekor kırarken iktidar piyasalarda ‘manipülasyonu önleme’ bahanesiyle ekonomiyle ilgili olumsuz konuşulmasını yasakladı. Yönetmeliğe göre sosyal medya paylaşımları da cezalandırılacak. Erdoğan’ın dövize yönelik manipülatif dayatmaların ağır bir şekilde cezalandırılacağı açıklamasından sonra TBMM’de kabul edilen düzenlemeye dayanılarak hazırlanan yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na finansal piyasalarda manipülasyon, yanıltıcı işlem ve uygulamaları belirleme yetkisi verildi. Bankalar için çıkarıldığı iddia edilen yönetmelik herkesi kapsıyor. Yönetmeliğe göre ekonomiyle ilgili yazan, görüş açıklayan, sosyal medyada paylaşımlarda bulunanlar da cezalandırılabilecek. Düzenlemeye aykırı davranışlarda bulunanlara bir öneki yıl sonu finans tablolarında yer alan faiz, kar payı gelirleri, alınan ücret ve komisyonlar ile bankacılık hizmet gelirleri toplamının yüzde beşine kadar para cezası uygulanabilecek” ifadelerini kullandı.
“Ekonomide alarm zilleri”
Karar gazetesinin manşetinde, “Ekonomide alarm zilleri” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Piyasalar koronavirüs etkisiyle oldukça sert rüzgârlara maruz kaldı. Tüm dünya ekonomilerinde salgın etkisiyle küçülme beklenirken, Türkiye’nin de pozisyonu çok farklı değil. Bir süredir psikolojik sınır olan 7 liranın altında olan kur, 1 Mayıs itibarıyla görünümünü değiştirdi. 7 liranın üstünde kalıcılık sağlayan kur, Ağustos 2018’de gördüğü tarihi zirveyi dün aştı. Böylece, rahip Brunson krizi dönemindeki seviyeyi de geride bırakmış oldu. Merkez Bankası rezervlerinin düşük oluşu ve salgının etkilerinden korunmak için gereken dış kaynak ihtiyacının henüz karşılanmamış olması, dolar kurunu Türk Lirası karşısında tarihin en yüksek seviyesine çıkardığı düşünülüyor. Uzun bir süredir farklı ülkelerle swap görüşmesi yapan Türkiye için ise şu anlık net bir sonuç yok. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yatırımcılara Türkiye ekonomisine ilişkin güven verici açıklamalarda bulundu. Fakat piyasada artan endişeler karşısında konuşma çok da karşılık bulmadı. Türkiye’nin rezervlerinin ‘fazlasıyla yeterli’ seviyede olduğunu vurgulayan Albayrak, Türkiye’nin G-20 ülkeleri içerisinde ticaret açığı verdiği ve serbest ticaret anlaşması olduğu ülkelerle birebir swap görüşmeleri yaptığını dile getirdi. Albayrak ‘Sonuçlanmadan yorum yapmak doğru değil, ama birden fazla olma olasılığı yüksek’ dedi. CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu swap görüşmelerini eleştirerek ‘Damat Bey geçmişte ‘Bizim seçmene uzaya dört şeritli yol yapacağız desek inanırlar’ demişti. Damat Bey Londra’da fon sağlayıcılarla toplantı yaptı ve fon sağlayıcıları da böyle kaldırabileceğini düşündü. Bu toplantının hemen öncesinde en olmayacak işler yapıldı. Bankaların TL SWAP işlemlerinde limit binde beşe indirdi. Bu Türkiye’ye giren çıkamaz imasıydı. Rezervlerle ilgili ‘Yeterince rezervimiz var’ gibi gerçek olmayan cümleler kurunca dolar patladı’ diye konuştu.”
“Piyasaların nefesi kesildi”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Piyasaların nefesi kesildi” başlıklı haberinde, “Ülkede salgın nedeniyle ekonomik durumunun değiştiğini söyleyenlerin oranı yüzde 43.9 oldu. Metropoll’ün araştırmasına göre, geliri bin lira ve altındakilerin yüzde 70’i; bin ile 2 bin lira arasında olanların ise yüzde 29’u salgın nedeniyle işsiz kaldı. Katılımcıların yüzde 48’i yalnızca beslenme ve barınmaya para ayırıyor. Salgından dolayı ödemeler dengesinin bozulduğunu belirten ekonomist Uğur Gürses dolar ve bankalara ilişkin gelişmeleri şöyle değerlendirdi: ‘İhracat gelirleri düşecek, turizm gelirleri olmayacak. Bir taraftan güvensizlik var. Böyle bir tabloda kur yükselir, bunlar kötü yönetim göstergesi. Şeytan avına çıkmanın anlamı yok’” ifadelerine yer verdi.
“İyiliğe kötülük”
Sözcü gazetesinin manşetinde, “İyiliğe kötülük” başlıklı haber yer aldı:
“CHP’li belediyelerin halka yönelik her iyilik hareketi engellenmeye çalışılıyor. Son örnek İstanbul’dan geldi. İBB Başkanı İmamoğlu’nun, fatura mağdurları için belediyenin internet sitesinde açtığı kampanyaya saldırı yapıldı. İyiliğe karşı kötülük yapan trollerin, yurtdışında olduğu tespit edildi. İnternet sitesi yurtdışı erişime kapatıldı. Vatandaşlar ‘Bunlar iyiliğe düşman’ diyerek tepki gösterdi.”
Cumhuriyet gazetesi habere ön sayfasının altında, “Dayanışmaya saldırı” başlığıyla yer ayırdı ve “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Ongun, ‘Askıda Fatura’ uygulamasının internet sitesine yurtdışı kaynaklı siber saldırı yapıldığını açıkladı. Ongun, sayfayı yurtdışı erişime kapamak zorunda kaldıklarını belirtti. Kampanyada dün akşam saatlerine kadar yaklaşık 58 bin ihtiyaç sahibinin 7 milyon 500 bin liralık faturası ödendi. İBB Başkanı İmamoğlu, destek verenlere teşekkür ederek ‘Dayanışma ile ne güzel oluyorsun İstanbul’ paylaşımında bulundu” ifadelerini kullandı.