“%52.1 oranında adil yargılama ihlal ediliyor”
AYM Başkanı Zühtü Arslan’nın, adil yargılama ve hak ihlalleriyle ilgili yaptığı açıklamalar sadece Sözcü, Cumhuriyet ve Karar gazetelerinde yer buldu.
10.06.2020
Sözcü gazetesi manşetinde, “%52.1 oranında adil yargılama ihlal ediliyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Türkiye’de herkesin şikâyet ettiği hukuksuzlukları dile getirdi. ‘Hukuksuz kalan devlet, yaşam destek ünitesine bağlı bir hasta gibidir’ dedi. Zühtü Arslan şöyle konuştu: ‘Yüzde 52.1 oranında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini görüyoruz. Bu da, adil yargılanmayla ilgili önemli bir mesele olduğunu ve çözülmesi gerektiğini söylüyor. AYM’nin temel görevi özgürlükleri korumaktır. Bireysel başvuruyu uygulayan hiçbir ülkede bizdeki kadar başvuru yapılmamaktadır. Mahkememize sadece 2019’da 43 bin civarında başvuru yapıldı. 40 bin kadarı sonuçlandırıldı. Bu performans iyi ama yeterli değil.’”
Cumhuriyet gazetesi habere ön sayfasındaki resim altında, “AYM: İhlal var” başlığıyla yer ayırdı ve “AYM’nin yeni üyesi Basri Bağcı’nın yemin töreninde Başkan Zühtü Arslan, ‘Yüzde 52.1 oranında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini görüyoruz’ dedi. Törende, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu sosyal mesafeyi gözeterek oturdu” ifadelerini kullandı.
Karar gazetesi ön sayfasının altında, “‘AİHM standartları’ uyarısı” başlığıyla yer verdiği haberde, “Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, mahkeme üyeliğine seçilen Basri Bağcı’nın yemin töreninde dikkat çeken mesajlar verdi. Adil yargılama uyarısında bulunan Arslan, AYM’nin verdiği ihlal kararlarının yarıdan fazlasının adil yargılamaya ilişkin olduğunu belirtti. Arslan, ‘Türk yargı sisteminden ve idareden beklenen AİHM standartlarını dikkate almaktır. Amaç bütün ihlalleri gidermek değil, hukuk ve idari sistemi aynı ihlallerden men etmek. Aksi halde bizim temel meseleleri çözmemiz mümkün olmayacak’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“TÜİK kaosu”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “TÜİK kaosu” başlıklı haber yer aldı:
“Enflasyon, işsizlik, büyüme gibi ekonominin temel verilerini açıklayan TÜİK’te son bir yılda ‘atama-görevden alma fırtınası’ yaşandı. Açıkladığı veriler başta memur, işçi, emekli maaşları olmak üzere birçok belirlemede gösterge olan kurumda 26 bölge müdüründen 10’u görevden alındı. Son iki yıldır sular durulmayan kurumda geçen ay da başkan değişikliği yaşanmıştı. Geçen ay TÜİK’te iki yıllık geçmişi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürü Elif Esen’in eşi Muhammed Cahit Şirin vekaleten getirilmişti. ‘Kuruma güven sarsılır’ yorumları yapıldı.”
Karar gazetesi, “TÜİK’de ‘bölgesel’ deprem” başlığıyla verdiği haberde, “Açıkladığı verilerle tartışmalara konu olan TÜİK’te en kapsamlı görev değişiklikleri… 22 Mayıs’ta TÜİK Başkanlığı’na Muhammed Cahit Şirin’in atanmasının ardından kurumdaki toplam 26 bölge müdüründen 10’unun görevine Cumhurbaşkanı kararıyla son verildi” ifadelerini kullandı.
“Ayasofya da kurtarmıyor”
Birgün gazetesi manşetinde, “Ayasofya da kurtarmıyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Ülkeyi her alanda krize sürükleyen iktidar Ayasofya tartışmasıyla kendine ‘nefes odası’ yaratabileceğini düşünse de istediği oyun tutmadı. Ayasofya üzerinden tabanını motive etme gayreti küçük ortak Bahçeli’nin desteğine rağmen karşılık bulmadı. İşsizlik ve krizle boğuşan milyonlar ‘suni gündem’ olarak değerlendirdikleri bu tuzağa düşmedi. Ayasofya’nın tekrar gündeme getirilmesi dikkatleri başka yöne çekme çabası olarak yorumlandı. Tartışma sürerken İYİ Parti’nin Ayasofya’nın ibadete açılması için Meclis’e verdiği önerge AKP’nin ret, MHP ve HDP’nin çekimser oylarıyla reddedildi. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, önergeyi reddettiklerini ve temmuz ayında gerekli adımların atılacağını söyledi. Kılıçdaroğlu ise, ‘Yetki Erdoğan’da. 18 yıldır yapılamayan şey şimdi neden yapılmaya çalışılıyor? Dini kullanarak siyaset yapma alışkanlığı var’ dedi.”
“Anadolu’da ikinci dalga”
Karar gazetesinin manşetinde, “Anadolu’da ikinci dalga” başlıklı haber yer aldı:
“Normalleşme adımlarıyla birlikte pek çok konuda getirilen kısıtlamalar kaldırıldı. Ancak bazı konularda yasak olmasına rağmen vatandaşlar normalleşmiş gibi davrandı. Başta Doğu ve Güneydoğu’da olma üzere Anada kaçak düğünler, taziye çadırları, bayramlaşmalar ve misafirlikler vakaların tekrardan artışa geçmesine neden oldu. Sosyal mesafenin hiçe sayıldığı, maske kullanımının ciddiye alınmadığı görüntüler üzerine Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın da sık sık yaptığı uyarılara uzmanlar da dikkat çekti. Kahramanmaraş’ta nişan, Vatan’da taziye çadırları, Bolu, Sivas ve Bursa’da misafirlikler, Gaziantep’teki toplu taşımada kurallara uyulmaması, İzmir ve İstanbul’da yasaksız hafta sonunda park-bahçe ile piknik alanlarına akının olması ve son olarak Diyarbakır’dan gelen son rakamlar sosyal hayata gelen seyahat serbestisinin ikinci bir dalgaya neden olabileceği endişesini doğurdu. Diyarbakır’da son bir haftalık süreçte korona tanısı konulan hasta sayısı 300’ü geçti. Türkiye’de koronavirüsle mücadelede 1 Haziran itibarıyla hayata geçen kontrollü normalleşme süreciyle Diyarbakır’da oluşan rehavet, vakalarda artışa neden oldu. Vakalardaki artışın en büyük etkisi ise vatandaşların tedbirlerine yeterince uymadıklarından kaynaklandığı ortaya çıktı. Vakalarının artmasını değerlendiren Diyarbakır Valiliği, kent genelinde maskesiz dolaşmanın yasaklandığını duyurdu. Özellikle 1 Haziran’dan itibaren koronavirüs vakalarının artmasıyla kent merkezi ve birçok ilçedeki mahalle ve yerleşim yerleri karantinaya alındı. Diyarbakır’da son bir haftalık süreçte pozitif tanısı konulan hasta sayısı 300’ü geçti. İkinci dalga endişesi yaşanan kentteki iki pandemi hastanesindeki bire düşürülen klinik sayısı 5’e çıkarıldı. Yatak kapasitelerinin dolduğu hastanelerde yeni tanı konulanlar, evlerinde izole ediliyor.”