“Bu abluka dağıtılacak”

Gündemin öne çıkan haberleri, avukatların “çoklu baro” teklifine karşı Çağlayan’daki protestosu ve kapatılan Şehir Üniversitesi oldu.

01.07.2020

Hükümetin “çoklu baro” teklifi Meclis’e sunuldu. Çağlayan’da toplanan avukatlar miting düzenledi. 

Cumhuriyet gazetesi habere manşetinde, “Eğilmeyeceğiz” başlığıyla yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“AKP ve MHP, dünyada örneği olmayan ‘çoklu baro’ düzenlemesini Meclis’e sundu. Geçmişte FETÖ kumpaslarına açıklamalarıyla destek veren AKP’li Cahit Özkan’ın açıkladığı tekliften TBB Başkanına ‘yasal koruma’ da çıktı. Olağanüstü kurultay en az 25 baronun çağrısıyla yapılacak, seçim olmayacak. Paralel barolar ve temsil adaletsizliğin önünü açacak. Adalet Bakanı Gül’ün bile son ana kadar ‘içeriğine vâkıf olmadığı’, baroların görüşünün alınmadığı düzenlemeye karşı avukatlar alanlara çıktı. Çağlayan’da binlerce avukatın katılımıyla Savunma Mitingi düzenlendi. İstanbul Barosu Başkanı Durakoğlu, ‘Bu bir FETÖ projesidir. Eğilmeyiz, biat etmeyiz. Halk için hukuk için susmayacağız. Bedel ödenecekse de öderiz’ dedi.” 

Birgün gazetesi manşetindeki habere, “Bu abluka dağıtılacak” başlığını attı:

“İktidarın baroların yapısını ve seçim sistemini değiştirmesine karşı çıkan barolar, bulundukları illerin adliye binaları önünde ‘Savunma Mitingi’ düzenledi. Ankara’ya gerçekleşen ‘Savunma Yürüyüşü’nün ardından ‘mücadeleye devam’ kararı alan barolar, Türkiye’nin dört bir yanında alanları doldurdu. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde gerçekleşen miting öncesi adliye ve çevresinde güvenlik önlemleri alındı. Mitingin yapılacağı alan, polis tarafından bariyerlerle daraltıldı. Avukatların baskısı sonucu toplanma alanı genişletilse de binlerce avukat miting alanına sığmadı. CHP ile HDP’li milletvekillerin de katıldığı mitinge siyasi partiler, sendika ve meslek odaları temsilcileri de destek verdi. Mitingde sık sık, ‘Savunma susmadı, susturulamaz, Feyzioğlu istifa, faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Mitingde konuşan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, ‘Sizi parçalayacağız dediler. Her görüşten 80 barodaki arkadaşımız ortak metne imza attık. Bize ‘siz siyaset yapıyorsunuz’ dediler. Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar. Konuşacağız’ ifadelerini kullandı. Adaleti sağlayanların avukatlar olduğunu vurgulayan Durakoğlu, ‘Bize tahammül edeceksin. Avukat olmazsa, onun örgütlü gücü barolar olmazsa, yıkılır İstanbul Sözleşmesi. İşkence yeniden hortlar. Yaşanası bir dünya ararsın kendine. Bunları para için yapmıyoruz. Üç kuruş için gece yarıları sorgulara giriyoruz. Ankara’ya söylüyorum: Barolar susmaz. Bunu bilmeli Ankara’ dedi.”

Evrensel gazetesi manşetindeki haber için, “Biat etmeyeceğiz” başlığını kullandı ve “Baroları bölmeyi amaçlayan teklif AKP tarafından Meclis’e sunuldu. Teklife binlerce avukat alanlardan tepki gösterdi. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde bir araya gelen binlerce avukat, ‘Savunma susmadı, susmayacak’ dedi. İstanbul Barosu Başkanı Durakoğlu, ‘Biz biat etmeyiz, eğilmeyiz, korku iklimine teslim olmayacağız’ ifadelerini kullandı. Baro başkanları da hükümetin TBMM’ye sunduğu ‘çoklu baro’ teklifine ilişkin Ankara’da basın toplantısı düzenledi. Açıklamada 80 baronun hükümetin teklifine karşı 3 Temmuz’da Ankara’da miting düzenleyeceği duyurulurken ‘İktidara bu bölme ve parçalama projesinden vazgeçmesi için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz’ denildi” ifadelerine yer verdi. 

Karar gazetesi habere manşetin altında, “Avukatlar ‘tek baro” oldu” başlığıyla yer ayırdı:

“Hükümetin 28 maddelik baro teklifi TBMM’ye sunuldu. 5 binden fazla üyesi olan barolarda ayrı bir baro kurulmasına imkân sağlayan düzenleme baroları bir araya getirdi. Avukatlar, Çağlayan Adliyesi’nde toplandı. Diğer baroların da desteklediği mitingde TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na yönelik istifa sloganları atıldı.”  

Sözcü gazetesi manşetin altındaki habere, “Ölene kadar susmayacağız” başlığını attı ve “AKP, illerde birden fazla baro kurulmasının önünü açan teklifi Meclis’e sundu. Buna karşı çıkan avukatlar, İstanbul Adalet Sarayı önünde Savunma Mitingi yaptı. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, mitingde iktidara yüklendi. ‘Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar’ dedi ve ekledi: ‘Ölene kadar konuşacağız. Benim işim insan hakları mücadelesi. Beni parçalarsan, susturursan, sindirirsen orası hukuk devleti olmaz’” ifadelerine yer verdi.

“Şehir’e infaz”

Ahmet Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Şehir Üniversitesi Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kapatıldı.

Karar gazetesi habere manşetinde, “Şehir’e infaz” başlığıyla yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Varlıklarına el konulmasının ardından borç bahanesiyle yönetimine kayyum atanan Şehir Üniversitesi, gece yarısı yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle tamamen kapatıldı. Daha önce hükümet adına yapılan açıklamalarda ‘amacımız üniversitenin kapatılması değil ihya edilmesi’ denmiş olmasına rağmen atılan son adım dehşet uyandırdı. Bir üniversitenin kapısına bu şekilde kilit vurulmasına siyaset ve akademi dünyasından tepki yağdı. ‘İntikam ve gözdağı operasyonu’ yorumları öne çıktı. Şehir Üniversitesi’nin kapatılmasıyla ilgi basın toplantısı düzenleyen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan bu attığı imzayla tarihe ‘üniversite kapatan siyasetçi ve devlet adamı’ olarak geçmiştir’ diyerek sözlerine şöyle devam etti: ‘Aynen konuyla ilgili nisan ayında TBMM’den geçen yasada olduğu gibi bu kararı da bir gece yarısı yayınladılar. Bir gece yarısı kararıyla Türkiye’nin en kaliteli eğitim kurumlarından birine darbe yaptılar. Türkiye’nin eğitimine darbe yaptılar. Erdoğan bu attığı imza ile nasıl bir Türkiye görmek istediğini de açıklamıştır. Bugün benim gibi birçok insanın içi yanıyor. Hiçbiri Erdoğan’ı üniversite kapatsın, öğrencileri ortada bıraksın diye seçmedi. Binlercesinin çocuklarının okuduğu üniversitenin kapatılmasını Cumhurbaşkanı en başta onlara açıklayamaz. Artık Cumhurbaşkanı ve 28 Şubatçı ortakları üniversiteyi nasıl kapattıklarını gururla anlatabilir.’ Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi lideri Ali Babacan da İstanbul Şehir Üniversitesi’ne kilit vurulmasına sert tepki gösterdi. ‘Yaşanan süreç tamamen hukuk dışı ve iktidarın hasmane tutumundan ibarettir’ dedi.”

Sözcü gazetesi manşetindeki habere, “Bir emirle kuruldu, bir emirle kapandı” başlığını attı:

“Yıl 2008… Erdoğan, başbakan… Onun imzaladığı teklifin kabul edilmesiyle, Ahmet Davutoğlu’nun öncülüğünde İstanbul Şehir Üniversitesi kuruldu. Ücretsiz arazi tahsisi yapıldı. Ancak sonra ikisinin yolları ayrıldı. Yıl 2020… AKP’yi ağır eleştiren Gelecek Partisi lideri Davutoğlu’nun kurduğu üniversite, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kapatıldı. Gerekçe, yeterli mal varlığı olmaması.”