“Yerli ve milli kriz”
Döviz kurlarının tarihi zirveyi görmesine yandaş gazeteler gözlerini kapattı
07.08.2020
Dolar, Euro, Sterlin ve altın rekor üstüne rekor kırdı.
Birgün gazetesi habere manşetinde, “Yerli ve milli kriz” başlığıyla yer verdi:
“Aylardır piyasaya dolar satarak döviz kurunu tutmaya çalışan hükümetin barutu bitti. Dolar da altın da avro da dün tarihi rekorunu kırdı. Gün boyu tek bir yetkili bile konuşmadı. 2 yıldır her hamlesinde finansal krizi çağıran iktidar başardı, cini şişeden çıkardı. Son 2 aydır rezervleri eriterek baskılanan ve 6,85’te tutulmaya çalışılan döviz dün patladı. Dolar 7,30’u, avro 8,60’ı gördü. Tahtakale’de ise fiziki doların fiyatı 7,50’yi aştı. Birçok döviz bürosu işlemleri kapattı. Uzmanlara göre cin şişeden çıktı. Aylardır uyarılara kulak asmayan hükümet 1994 ve 2001’deki benzer bir finansal krizin fitilini ateşlemiş oldu. Dolar gün içinde yüzde 4’e yakın değer kazanırken, tüm dünyada dolar değer kaybediyor. Dolar endeksi 92,2 seviyesiyle son 28 ayın en düşük seviyesinde olmasına rağmen Türkiye’de tarihi zirvesini kırdı. Altın ise dolardan hızlı gidiyor. 500 TL yolculuğuna adım adım yaklaşan gram altın dün 480 liranın üzerini gördü. Hükümet cephesinin övündüğü borsa göstergeleri de krizden etkilendi. Gün içinde yaklaşık yüzde 3 değer kaybeden BİST100 endeksi 1050 puan seviyesine geriledi. BİST100’deki 1 haftalık değer kaybı yüzde 15’i buldu.”
Evrensel gazetesi manşetindeki habere, “Faturası ağır” başlığını attı. Haberde şöyle denildi:
“Türkiye ekonomisi dün yine döviz şoku yaşadı. Türk lirası bir günde dolar, avro ve altın karşısında yüzde 3’e yakın değer kaybederken avro 8.58’i, dolar 7.25’i gördü. Çeyrek altın ise 817 liraya tırmandı. Tüm dünyada dolar fiyatları büyük oranda sabitken Türk lirasının avro karşısında son bir yılda yaşadığı erime yüzde 40, dolar karşısında yaşadığı erime yüzde 32’yi buldu. TL’nin altın karşısında yaşadığı erime çok daha büyük oldu. Geçtiğimiz yıl aynı gün 426 lira olan çeyrek altın yüzde 91 fiyat artışıyla 817 lirayı aştı. İktisat Profesörü Veysel Ulusoy, ekonomide ‘mini devalüasyon’ yaşandığını söyledi. Prof. Ulusoy, ‘Finansal piyasalarda bir türbülans oluyor. 2018 yılından beri yaşadığımız türbülansların üzerine bir türbülans bu. Rezervlerimizi kaybettik, merkez bankası rezervleri ekside. Bunun üzerine reel piyasalarda üretim yok. Beklentiler çok zayıfladı. Üstüne üstlük finansal piyasalarda TL’yi kısıtladık ki kurun biraz daha yukarı çıkmasını önlemek için. Bu durumda TL vermeyince insanlar Türkiye’deki senetlerini satıp çıkmak istediler ve ucuz dolar aldılar. Bu talep bir bakıma doları 7 lira seviyesine yükseltti’ ifadelerini kullandı. Merkez Bankası (MB) hamleleriyle doların birkaç ay 6.85 seviyesinde tutulduğunu hatırlatan Ulusoy, ‘MB rezervlerinin eksikliği, üretimdeki gücümüzün zayıflaması, turizmde beklentilerin tamamen bitmesi ve geleceğe dair yatırımlar ve tasarrufların dengede oluşmaması bugünkü ani türbülansı karşımıza getirdi’ dedi.”
Karar gazetesi manşetten, “Liranın en kötü günü” başlığıyla verdiği haberde, “Türk Lirası uluslararası para birimleri karşısında tarihin en olumsuz gününü yaşadı. Dolar, Euro, Sterlin zirveyi görüp, rekor kırdı. TL 24 saatte yüzde 3, sekiz ayda yüzde 20 oranında eridi. Altının gramı da ‘pik yaptı’ ve 485 lira seviyesine ulaştı. Değer kaybında MB’nin enflasyonla mücadele ve faiz stratejisinin etkisine işaret edildi. Geçen yıldan bu yana kuru ‘dizginlemek’ için piyasaya 110 milyar dolar süren Merkez’in net uluslararası rezervlerinde bir haftada 2 milyar 259 milyon dolar düşüş yaşandı. Ekonomist Mahfi Eğilmez ‘Hareketlenme iniş çıkışlarla ABD seçimlerine kadar sürer’ derken, DEVA Parti’li Yeneroğlu ‘İflasa doğru kayıyoruz’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyet gazetesi manşetin altında yer ayırdığı habere, “Halkın parası eridi, yandaşın cebi doldu” başlığını attı:
“Mali piyasalarda, dün dolar 7.30 lirayı, Avro ise 8.60 lirayı aşarak yeni rekor seviyelere ulaştılar. Borsa İstanbul’da ise büyük kayıplar oluşurken, gram altın 506 lirayı geçti. Süreci yorumlayan uzmanlardan Rabobank’tan Piotr Matys ‘TL’nin tüm zamanların en düşük seviyesini görmesi ve satış baskısının devam etmesi, düşük faiz oranlarını maliyetli döviz müdahaleleri ile dengelemeye dayalı stratejinin çökmekte olduğunun açık bir kanıtı’ derken, Tera Yatırım’dan Enver Erkan şu vurguyu yaptı: ‘Dolar küresel olarak o kadar güçlü değil ama lira negatif ayrışmada. Kurda korumacı yaklaşım olağandışı piyasa koşullarına karşı yetersiz kalmış görünüyor. Negatif pozisyondaki reel faiz ve kredi genişlemesi TL’nin konumunun zayıf kalmasına neden oluyor.’ ‘Bilerek, defalarca deneyerek aynı noktaya geliyoruz’ diyen ekonomist Uğur Gürses de ‘Döviz borçlusu ülkede ulusal paranızı bollaştırırsanız paranızın fiyatını (faizini) ucuzlaştırsanız bir de sabit kurdan tanzim satış yaparak kuru tutmaya çalışırsanız; böyle 4 ayda 40 milyar dolar rezervi eritirsiniz, bir işe de yaramaz. Kuru tutamadığınızla kalırsınız’ diye konuştu.”
Sözcü gazetesi habere manşetinde, “Korona patladı, piyasa patladı, vatandaş da patladı” başlığıyla yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye, kötü günlerden geçiyor. Maske-mesafe kuralına uyulmadığı için vaka sayılarında artış başladı. Buna ilave olarak piyasalar da alev alev. Döviz ve altın rekor kırdı. Dolar 7.30’u, Euro 8.66’yı, altın ise 506 lirayı gördü. Merkez Bankası, ‘Piyasadaki fiyat gelişmeleri yakından izlenmektedir. Aşırı oynaklığı azaltmak için tüm araçlar kullanılacak’ dedi. CHP, ‘Demokrasinin olmadığı yerde, tehditle faiz-döviz düşmez’ diyerek iktidara yüklendi. Korona ve piyasalar patlarken, olan vatandaşa oldu. Başta asgari ücretli ve emekliler olmak üzere milyonlarca kişinin alım gücü düştü. Örneğin, 2002’de maaşıyla 8 çeyrek altın alabilirken, şimdi sadece 2 tane alabiliyor.”