“Aşı krizi”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Aşı krizi” başlıklı habere yer verdi:

“Pandemide önemi daha da artan grip aşısı yetersiz. Kimlerin aşı olacağı e-nabız üzerinden açıklanıyor. Ancak risk grubunda olduğu ya da kronik hastalığı bulunduğu halde aşı olacaklar arasında sayılmayanlar var. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Sağlık Bakanlığı’nı yeterli grip aşısı stoku sağlanması konusunda aylar önce yaptıkları uyarıları dikkate almamakla eleştirdi. Yaşı 6 ay üzerinde olan her yurttaşa ücretsiz grip aşısı yapılması gerektiğini belirten TTB, ‘Sağlık çalışanlarının tümünde de ivedilikle influenza aşısı yapılmalıdır’ dedi. Influenza’nın yol açtığı griple Kovid buluştuğunda sıkıntının artacağını söyleyen TTB Kovid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, 65 yaşın üzerinde olmak bile grip aşısı yaptırabilmek için yeterli neden sayılmıyor. Pala, getirildiği belirtilen yaklaşık 1.5 milyon doz grip aşısının risk gruplarına yetmeyeceğini bildirdi.”

Birgün gazetesinin manşetinde, “5 puanı ölünce alabileceğiz” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Grip aşısında ortalık toz duman… Kalp, kanser, diyabet gibi üç kronik hastalığı bulunanlar bile riskli grupta sayılmadı. Hastalar isyan etti, CHP’li Emir ‘Bu aşılar kime veriliyor? Yandaşa mı?’ diye sordu. Salgın sürecinde maske dağıtımından testlere, vaka tespitinden alınan önlemlere birçok skandala imza atan iktidardan yine kaosa yol açtı. Bilim Kurulu üyelerinin 65 yaş üstü ve kronik hastaların tamamına önerdiği grip aşısında kriz büyüyor. 25 milyona yakın 65 yaş üstü ve/veya kronik hastaya rağmen 1 milyona yakın grip aşısı ithal edildiği öne sürülüyor. Aşının sadece aile hekimlerince ve puanlama skoruyla verilmesi sonrası ortaya çıkan tabloda sıkıntı derinleşti. Üç ayrı kronik hastalığı birden olan ve 65 yaş üstü hastalar bile e-nabız sisteminde aşı hakkı bulunmadığını öğrendi. Sosyal medyada duruma isyan edenler, mesaj yağdırdı. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, grip aşısında Türkiye genelinde kaos başladığını belirterek şunları söyledi: ‘Sağlık Bakanlığı, aşının risk durumuna göre kademeli yapılacağını duyurdu. Kanser hastalarına, hamilelere, KOAH hastalarına bile e-nabızda grip aşısı çıkmıyor. Bize ulaşan hasta yakınları var. 70 yaşında diyabet, hipertansiyon, damarları tıkalı, kalp pili var aşı alamıyor. Tansiyon, diyabet, kalp hastası olan aynı zamanda Alzheimer’ı da bulunan 98 yaşında bir başka hasta da yanı durumda. O zaman kimler riskli?’ Emir, bakanlığı aylar öncesinden grip aşısı konusunda uyardıklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Dünya genelinde talep artışının olacağı, gün gibi ortadayken bakanlık bu konuda bir önlem almadı. Geçtiğimiz yıl yaklaşık bir buçuk milyon doz aşı tedarik eden İran bile bu yıl 10 milyona yakın aşı satın aldı. Şu anda Türkiye’ye yalnızca 800 bin adet aşı geldiği belirtiliyor. Kanser, KOAH, diyabet gibi hastalıkları bir arada taşıyanlara aşıya erişim hakkı verilmiş. İnsanlara mezarda mı yapacaksınız bu aşıyı? 800 bin adet grip aşısına kimler ulaşabiliyor? Yoksa sınırlı sayıdaki aşıları da yandaşlarınıza mı dağıtıyorsunuz? Torpil mi yapıyorsunuz?’”     

Cumhuriyet gazetesi ise manşetindeki, “Hastaların aşı isyanı: Ölelim mi?” başlıklı haberinde, “Türkiye’de uzun süredir tartışılmaya devam eden ‘grip aşısı’ sıkıntısı, aşıyı alabileceklerin e-nabız üzerinden açıklanmasıyla da sona ermedi. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Özlem Sezen, belirsiz kriterler sonucu geçen yıl riskli sayılan hastaların bu yıl sayılmadığını aktardı. Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı ise yaşlı ve yüksek risk grubunda olan insanların e-Nabız uygulamasını kullanırken sorun yaşadığını belirtti. Cumhuriyet’e ulaşan ve kalp pili olduğunu, böbrek nakli ameliyatı geçirdiğini ve bunların yanı sıra şeker hastalığı, kolesterol, tansiyon gibi hastalıklarının da bulunduğunu söyleyen bir yurttaş aşı olmaya hak kazanamadığını aktardı. Durumu değerlendiren AHEF Başkanı Sezen, risk kriterlerini kendilerinin de bilmediğini belirterek ‘Daha önceki senelerde risk grubunda gördüğümüz için grip aşısı önerdiğimiz kişilerin bu yıl yüksek risk grubunda olmadığını görüyoruz. Sistem bize reçete numarası vermiyor ve bu olmayınca da biz risk grubunda görsek bile kişiler aşı alamıyor’ dedi. Yurttaşların aşı sormak için kendilerine geldiğini aktaran Sezen, yüksek risk grubundaki kişilerin sürekli sağlık kurumlarına gelerek aşı sormasının riski artırdığını söyledi. Sağlık çalışanlarının da aşılanması gerektiğine dikkat çeken Sezen, aşı nedeniyle yaşanabilecek sağlıkta şiddet olaylarına da dikkat çekti. Öfkenin kendilerine yöneltildiğini söyleyen Sezen, ‘Geçen yıl önerimle aşı yaptıran bir hastam geldi ve ‘Bu sene niye yazmıyorsun?’ dedi. Ben de ‘Devlet şu anda size aşı vermiyor’ diye açıkladım. Öyle deyince, ‘Biz ölelim mi? Niye aşı yapmıyorsun? O zaman burada niye oturuyorsun?’ gibi sorular sordu’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Piyasa ters köşe”

Karar gazetesinin manşetinde, “Piyasa ters köşe” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Döviz kurunda bir türlü durdurulamayan artışın frenlenmesi için Merkez’den faiz artırımı bekleyen piyasalar sürprizle karşılaştı ve tabela faizi değişmedi. Fiili faizde 150 baz puan artışa rağmen doların bu hamleye reaksiyonu 7.98’lik tarihi rekor oldu. Kuru frenleme hamleleriyle piyasaya 19 ayda 120 milyar dolar süren Merkez, Eylül’de ‘iki yıllık tabu’yu yıkarak faiz artırımına gitmişti. MB’nin hamlesi piyasaları tatmin etmeyince doların ateşi söndürülememişti. Bu nedenle dün faizin 300 baz puan daha artırılacağı haberleri piyasada ciddi bir beklenti oluşturdu. Ancak Merkez’den sürpriz karar çıktı, politika faizini sabit tuttu. Geç likidite penceresi faizini ise örtülü şekilde 150 puan artırıma giderek 13,25’ten 14,75’e çıkardı. Bu adıma olumlu tepki vermeyen dolar tarihi zirveyi gördü. Ekonomist Mahfi Eğilmez ‘Faizi sabit tutuyor gibi yaparak artırdığını görebiliriz. Dolaylı artırmalar risklerin azalmasını sağlamıyor’ dedi. CHP Sözcüsü Öztrak ise ‘300 baz puan artacak dedikodusunu çıkaran, doları 1 haftada 15 kuruş düşürenler kim? Manipülasyonun sorumluları bulunmalı’ ifadelerini kullandı. Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Özcan da ‘Asıl sürpriz geçen ay yapılmak zorunda kalınan makul politikalara dönüş sinyaliydi’ değerlendirmesinde bulundu.”