“Hâlâ yalan peşindeler”
Birgün ve Sözcü gazeteleri salgın rakamlarıyla ilgili söylenen yalanlara gösterilen tepkileri manşete taşıdı.
27.11.2020
Birgün gazetesinin manşetinde, “Hâlâ yalan peşindeler” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“COVID-19 salgınında aylardır süren sansür bitti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın önceki gün 28 bin 351 kişide koronavirüs tespit edildiğini açıklamasının yankıları sürüyor. Bu açıklamayla Türkiye, bir anda dünyada en çok vaka görülen üçüncü ülke oldu. Avrupa’da ise ilk sırada yer aldı. Ancak gizlenen sadece ‘vaka sayısı’ değil. Bakanlık, salgının başından bu yana 12 bin 840 kişinin yaşamını yitirdiğini iddia etse de İstanbul Tabip Odası’nca yapılan hesaplamalar, 35 bin yurttaşın hayatını kaybettiğine işaret ediyor. Başta sağlık meslek örgütleri olmak üzere kamuoyu Sağlık Bakanı Koca’yı istifaya çağırdı. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut ise verilerin Dünya Sağlık Örgütü’nden bile gizlendiğini vurgulayarak şöyle konuştu: ‘Mart nisan ayında açıklanan veriler ile sahadan aldığımız veriler arasında makas farkını gördük. Ölü sayısı ile vaka sayısı da açıklanın kat kat üstündeydi. Sonuçta TTB haklı çıktı. TTB’nin açıklamaları itiraflarıyla kanıtlanmış oldu. Bu, bildirimi zorunlu bir hastalık. Bu durumda Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) bile bu rakamların gizlendiği anlaşılıyor. Bu uluslararası sağlık skandalıdır. Türkiye’nin güvenilirliğini ve saygınlığını azaltır.’ CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel ise günlük ölü sayısının binin altında olmadığını aktardı: ‘Elimdeki daha sağlam verilerle ifade ediyorum ki, bugün Türkiye’de vefat sayısı yine binden az değil. Sadece üç ilin vefatı 300’ü geçiyor. Batman’da 20’den fazla, Kayseri’de 30-40’larda. Her ilden veri geliyor. Günlük vefat sayısında ABD’nin da önünde 1’inci sıradayız. Böyle devam ederse mart başına kadar 100 günde 100 bin can kaybetme riski ile karşı karşıyayız.’”
“Dünya ve Avrupa şimdi kıskansın bizi!”
Sözcü gazetesi manşetinde, “Dünya ve Avrupa şimdi kıskansın bizi!” başlıklı habere yer verdi. “Virüsle mücadelede en başarılı biziz’ diyerek, 9 aydır milleti kandırmışlar… Maske düştü, gerçek göründü!” üst başlığıyla paylaşılan haberde şöyle denildi:
“İktidar, pandemideki başarısızlığını gizlemek için rakamları kullandı. Tüm dünya, günlük vaka ve ölüm sayılarını şeffaf şekilde açıklarken Türkiye bundan kaçındı. Böylece iktidarın rakamlarına karşı güvensizlik oluştu. Vatandaş ise, açıklanan ‘düşük hasta’ rakamlarını görünce, salgını hafife aldı. Kurallara uymadı. Salgın büyüdü. Günlük vakanın 28.351 çıkmasıyla 9 aydır koca bir yalanla kandırıldığımız ortaya çıktı.”
“Acı reçete halka, itibarı Saray’a”
Evrensel gazetesi manşetindeki, “Acı reçete halka, itibarı Saray’a” başlıklı haberinde, “Ekonomide kötü gidişata ‘çözüm’ diye halka kemer sıktıracak ‘acı reçete’ler sunulurken, 2021 bütçesinde milyarlar Saray’ın lüks harcamalarına akıyor. Meclise sunulan 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Teklifi’nde Cumhurbaşkanlığına ayrılan pay 886 milyon TL artırıldı. Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlar için ödenekler toplamı 2021’de 4 milyar 39 milyon 453 bin TL olarak belirlendi. 2021 yılı itibariyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da maaşı yüzde 8.3 oranında zamla 81 bin 250 TL’den 88 bin TL’ye yükselecek. Başka bir deyişle Cumhurbaşkanının maaşı üç asgari ücret tutarında artacak. Uçak ve araçlar başta olmak üzere lüks harcamalarıyla sıkça tepkilere neden olan Cumhurbaşkanlığı kriz ve pandemi koşullarına rağmen yeni araç alımları yapmaya devam edecek. Cumhurbaşkanlığı hizmetlerinde kullanılmak için 2021 yılında 47 yeni taşıt alınacak. Bu taşıtlar arasında 2 otobüs, 5 Panel, 5 tane Pick-Up (kamyonet), 5 minibüs, 30 tane binek otomobil yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı idaresine ayrılan bütçe kalemleri arasında, dış politikaya 1 milyar 500 milyon, istihdama 72 milyon, bilgi ve iletişim kalemine 96 milyon 600 bin, Cumhurbaşkanlığına 1 milyar 693 milyon, finansal sistemin geliştirilmesi ve sigortacılık kalemine 30 milyon 240 bin, yönetim ve destekleme programına 287 milyon 600 bin, sanayinin geliştirilmesi, üretime ve yatırımların desteklenmesi kalemine 185 milyon, şehircilik ve risk odaklı bütünleşik afet yönetimi kalemine 175 milyon TL ödenek ayrıldı” ifadelerine yer verdi.
“Fay üstüne konut”
Cumhuriyet gazetesinde, “Fay üstüne konut” başlıklı haber yer aldı:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İzmir depreminde yıkılan binaların yerine yeni binalar yapacağı Bayraklı rezerv alanından fay hattı geçtiği ortaya çıktı. Rezerv alan olarak belirlenen bölgede, 2012 yılında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından inceleme yapıldığı, burada tespit edilen Bornova fay zonunun, Türkiye Diri Fay Haritası’nda aktif olarak gösterildiği öğrenildi. Konuyla ilgili Cumhuriyet’e konuşan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Alim Murathan, fay zonlarının geçtiği alanlarda jeolojik araştırmalar yapılması gerektiğinin altını çizerek, araştırma yapmadan bina yapılmasının risk oluşturacağını vurguladı. 24 Ocak’ta Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen depremin merkez üssü Çevirimtaş köyünden Doğu Anadolu fay zonunun geçtiğini hatırlatan Murathan, ‘Bayraklı’da, Çevrimtaş köyünde olduğu gibi bir yanlışlığa düşülmemeli. Gelecekte Bornova fay zonu üzerinde meydana gelebilecek bir depremde yıkım ve can kaybı riskini en aza indirgemek için bölgenin ayrıntılı jeoteknik araştırmaları yapılmalı. Fay zonunun geçtiği güzergâhın belirlenmesi zorunludur. Bakanlık bu araştırmaları yapmadan projeye başlamamalı’ dedi. Fay sakınım bandı üstüne bina yapılmasının yasaklanması gerektiğini ifade eden Murathan, ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hangi bilimsel yöntemlere göre tespit ettiği bilinmeyen rezerv alanını fay zonları üzerinde seçmesi, sürekli aynı yanlışların tekrar ediliyor olması kabul edilemez. Ülkemizde fay yasası acilen çıkarılmalı, aktif fay zonlarının geçtiği alanlarda özel jeolojik araştırmalar yapılarak bu alanlardaki mevcut yapılar acilen kentsel dönüşüm kapsamına alınmalı. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği sağlanmalı’ diye konuştu.”