“Fiili kapatma fezlekeleri!”

Evrensel ve Cumhuriyet gazeteleri manşetlerini fezlekelere, Karar ve Sözcü ise Kanal İstanbul’a ayırdı.

P24

26.02.2021

Evrensel gazetesi manşetinde, “Fiili kapatma fezlekeleri!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Tek adam yönetiminin elindeki her araç ve imkanla HDP’yi kuşatma girişimleri hız kesmeden sürerken Meclis’e gelen yeni fezlekelerle baskılar adeta fiili kapatmaya döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Genel kurulda da hemen eller iner kalkar’ dediği dosyaların bir an önce Meclis Genel Kurulu’na getirilmesi isteniyor. Dokunulmazlık dosyalarına ilişkin konuştuğumuz HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, HDP’nin fiilen çalışamaz hale getirilmek istendiğini ve bu sürecin diğer partiler açısından demokrasi veya faşizm konusunda bir turnusol görevi göreceğini söyledi. Yaptıkları her konuşma, eylem ve etkinliğin dava konusu edildiğini belirten Başaran, bunun hukuken, yasalarla açıklanacak bir durum olmadığını dile getirdi. İktidarın içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmak için bu süreci araçsallaştırdığını dile getiren Başaran, kendilerine yönelik her alandaki baskılarla HDP’yi fiili olarak çalışamaz hale getirmenin amaçlandığını vurguladı. ‘Bu süreç herkes açısından bir turnusol kağıdı olacak’ diyen Başaran, diğer partilerin demokrasi ve özgürlüklerden mi yoksa iktidarın faşizmi kurumsallaştırmaya çalışmasından yana mı tavır alacağını önümüzdeki sürecin göstereceğini söyledi. Hakkında fezleke dosyası Meclis’e gönderilen CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, bunun bir gündem değiştirme amacı güttüğünü söyledi. ‘Türkiye’nin gündemi bu değil; sefalet, yoksulluk, adaletsizlik… Ben daha fezlekeyi almadım. Fakat bize daha tebliğ edilmeden Anadolu Ajansı haber yaptı. Ben Anayasa Komisyonu üyesi olarak Anadolu Ajansı’ndan öğreniyorsam vay halimize’ dedi. Bütün fezlekeler konusunda komisyondaki tavrını ne olacağını sorduğumuzda Başarır, partinin yetkili kurullarının alacağı karara uyacaklarını söyledi. Ülkede düzgün işleyen bir demokrasi olsa milletvekili dokunulmazlıklarına gerek kalmayacağını ifade eden Başarır, ancak yargı Saraya bağlı olduğu için milletvekillerinin bile düşüncelerini özgür bir şekilde söyleyemediğini dile getirdi.”

“Seçime ayarlı hesap”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Seçime ayarlı hesap” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İktidar, 2023 seçimlerine ‘HDP’siz girmeyi’ planlıyor. TBMM’de HDP’li milletvekilleri hakkındaki fezlekelerin ‘içeriklerine göre’ bir an önce TBMM Karma Komisyonu’na gelmesi bekleniyor. Hakkında ‘terörle mücadeleye muhalefet, terör örgütlerine destek ve halkı devlete karşı tahrik etme’ gibi suçlardan fezleke bulunan milletvekillerinin komisyonda ‘dokunulmazlıklarının düşürülmesi’ yönünde karar alınacak. Ancak ‘dokunulmazlığı düşürülen milletvekilleri hakkındaki yargılamaların bir yılı bulabileceği’ ifade ediliyor. Bu nedenle ‘2023’e az bir süre kala iktidar ‘ara seçim’ seçeneğini’ de ortadan kaldırmayı hedefliyor. TBMM’de HDP’nin 56 milletvekili bulunuyor, hakkında fezleke düzenlenmeyen milletvekili ise hiç yok. İktidar kanadı, ‘içeriğine göre’ HDP’li milletvekilleri hakkındaki fezlekeleri TBMM Karma Komisyonu’nun gündemine almayı hedefliyor. Parlamentodaki çoğunluğundan da yola çıkarak önce komisyonda, sonra da TBMM Genel Kurulu’ndaki oylamada hakkında fezleke bulunan milletvekillerinin ‘dokunulmazlıklarının kaldırılması’ isteniyor. 2023’e giden süreçte pek çok HDP’linin dokunulmazlıkları kaldırılacak. Ardından da bu milletvekilleri hakkında ‘yargılama sürecinin önü açılmış olacak.’”

“İnatla olur mu”

Karar gazetesi manşetindeki, “İnatla olur mu” başlıklı haberinde, “Cumhurbaşkanı’nın ‘İnadına yapacağız’ çıkışı, Kanal İstanbul tartışmasını uzun süre sonra yeniden gündeme taşıdı. İBB Başkanı İmamoğlu ‘İstanbulla inatlaşılmaz. İnatla yapılan hizmet milletin yararına olmaz’ sözleriyle tepki gösterdi. Uzmanlar da dev projede asıl kriterin bilim olması gerektiğini belirtti. ‘Rasyonel ölçütlerle hareket edilmez, uyarılar dikkate alınmazsa faturayı hepimiz öderiz’ uyarısı yapıldı. Erdoğan, muhalefeti işaret ederek sarf ettiği ‘Tüm teknik çalışmalar tamamlandı. İnadına yapacağız’ sözleriyle Kanal İstanbul tartışmasını yeniden ısıttı. Cumhurbaşkanı’na ilk karşılık İBB Başkanı’ndan geldi. Açıklamanın gündem değiştirme çabası olduğunu kaydeden İmamoğlu ‘İstanbul’la inatlaşmayı marifet görenlere 23 Haziran’ı hatırlatıyorum. İstanbul ‘1’den büyüktür’ dedi. İnatlaşmayla yapılan hizmetin milletin yararına olamayacağını söyledi. Projeye hem muhalefetten hem de uzmanlardan itirazlar yükseliyor. TÜBİTAK’ın Kanal raporunda ÇED raporunun bilimsellikten uzak olduğunun altı çizildi. Raporda ‘Karadeniz’den girecek su ekosistemi bozacak’ denildi. Türk Mühendis Odaları Birliği de projenin kentin en önemli su kaynaklarından Sazlıdere’yi yok edeceğine işaret etti. Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ise ‘Deprem riski artacak. Fayın yanına nüfus yığılacak’ dedi” ifadelerine yer verdi.

Sözcü gazetesi habere manşetinde, “İnatla hizmet olmaz!” başlığıyla yer ayırdı:

“Başkan İmamoğlu, temel atma töreni için gittiği Ataköy’de, ‘Kanal İstanbul’u onlara inat yapacağız’ diyen Erdoğan’a yanıt verdi. İmamoğlu, İnatla yapılan hizmetin, milletin yararına olma şansı yoktur’ dedi. İmamoğlu, şöyle devam etti: ‘İlla ‘inatlaşacağım’ diyenlere ben, ‘İstanbul burada’ diyorum. Ama unutulmasın İstanbul, bir şeyi kanıtlamıştır. İstanbul, 1’den büyüktür.’”

“Bahane: Kod 29”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Bahane: Kod 29” başlıklı haber yer aldı:

“Kod 29 ile işten çıkarma furyası neredeyse tüm yurdu sardı. Birçok işyerinde patronlar sendikalaşan işçileri, işten çıkarma yasağı kapsımı dışında kalan Kod 29 ile işten çıkardı. Kod 29 ile işten çıkarılanlar arasına dün de Migros depo işçileri ve Tüvtürk Bolu şubesi işçileri eklendi. İşçiler işe iade talebiyle direnişe geçerken İzmir’de İZENERJİ ve İZELMAN, Çorum’da Ekemkçioğulları, Kocaeli’de Systemair HSK ve Baldur, İzmir ve İstanbul’da PTT işçilerinin Kod 29’a karşı direnişleri devam ediyor. Kod 29 ‘işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı’ nedeni gerekçe gösterilerek işverenin işçiyi tazminatsız şekilde işten çıkarmasını sağlıyor. Ancak bu işçilerin ortak noktası sadece sendikalaşmak. İşten çıkarmaları dün Çayırova’daki direniş alanından duyuran Sendika Genel Başkanı Murat Bostancı yaptığı açıklamada ‘52 gündür ücretsiz izne karşı direnişe devam eden arkadaşlarımız Kod 29 ile işten çıkarıldı. Mücadelemiz Kod 29’a karşı devam edecek’ dedi. BirGün’e konuşan Bostancı ‘Arkadaşlarımız kötü çalışma koşullarına karşı sendikamızda örgütlendi. Daha önce 3 işçi arkadaşımız işten atılmıştı. Çarşamba günü itibariyle de diğer 20 arkadaşımız işten atıldı. Toplamda 23 işçi arkadaşımız Kod 29 ile işten atıldı. Direnişimiz devam edecek. İstanbul Ümraniye’de Şirketin bağlı bulunduğu Anadolu Grup Genel Müdürlüğü önünde de direnişimiz devam ediyordu. Yarın (bugün) burada tekrar çadır açmayı deneyeceğiz. Burada daha önce çadır açmamıza izin vermemişlerdi. Eylemlerimiz salgın gerekçesiyle önleniyordu. Polis ablukasına alınıyorduk. Biz tekrar işçi arkadaşlarımızın bazılarıyla burada çadır açmayı deneyeceğiz. Ayrıca Kocaeli Çayırova’da depo önünde de çadır direnişimiz devam edecek’ dedi.”