“Eğitim halka çok uzaklaştı”
Birgün gazetesi, uzaktan eğitimde yaşanan başarısızlığı manşete taşıdı.
15.03.2021
Birgün gazetesi manşetinde, “Eğitim halka çok uzaklaştı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“‘2023’ün sonunda Ay’a sert iniş’ hedefini ortaya koyan iktidar, milyonlarca öğrencinin eğitime erişim problemini çözemedi. MEB’in yaklaşık bir yıllık verilerine göre 4 milyon 360 bin öğrenci EBA’yı kullanamadı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) uzaktan eğitimin bir yılını kapsayan, ‘Sayılarla Uzaktan Eğitim’ istatistikleri, 4 milyon 360 bin öğrencinin EBA’ya giriş yapamadığını ortaya koydu. EBA’ya giriş yapabilen öğrencilerin ise yüzde 60’ı dersleri cep telefonundan takip etti. Bülten, öğrencilerin eğitime erişim probleminin uzaktan eğitime geçişin birinci yılında halen devam ettiğini gözler önüne serdi. Örgün eğitimde 18 milyon 241 bin 881 öğrencinin bulunduğu Türkiye’de, EBA’yı aktif kullanabilen öğrenci sayısı 13 milyon 881 bin 806’da kaldı. Eğitimde, ‘Asrın projesi’ olarak duyurulan FATİH Projesi’nin başarısızlığını da gözler önüne seren verilere göre öğrencilerin yüzde 60’ı eğitime cep telefon ekranından katılmaya çalıştı. 23 Mart 2020 – 5 Mart 2021 dönemlerine ilişkin detaylı açıklanan istatistiklere göre, 13 milyon 881 bin öğrenci aktif kullandı. Buna göre, örgün eğitimde 18 milyon 241 bin 881 öğrencinin olduğu Türkiye’de, 4 milyonun üzerinde öğrenci EBA’yı aktif kullanamadı. EBA’yı aktif kullanan öğretmen sayısının ise 1 milyon 177 bin 725 olduğu bildirildi. MEB’in, ‘Sayılarla Uzaktan Eğitim’ bülteninin en dikkat çekici bölümü ise öğrencilerin EBA’ya erişim yöntemlerine ilişkin bilgilerin paylaşıldığı bölümü oldu. Verilere göre, öğrencilerin yalnızca yüzde 10’u EBA’ya tabletten girdi. EBA için bilgisayar kullanan öğrencilerin oranı da yüzde 30 ile düşük oranda gerçekleşirken öğrencilerin yüzde 60’ı, EBA’ya cep telefonu ile bağlandı.”
“Yönetilemeyen pandeminin gölgesinde”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Yönetilemeyen pandeminin gölgesinde” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Sağlık emekçileri, pandemide ağırlaşan çalışma koşulları, duyulmayan talepleri ve kovid-19’dan hayatını kaybeden meslektaşlarının acısı yüreklerinde 14 Mart Tıp Bayramı’nı karşılıyor. TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 14 Mart Tıp Bayramı’nı yönetilemeyen pandeminin gölgesinde, gösterilmeyenleri görünür kılmaya çalışarak karşıladıklarını söyledi. Fincancı: ‘Bizler yan yana gelince her gece ayın on dördüdür. Yitirdiklerimizin anısı yüreğimizde, cemreler düşer toprağa, o topraktan yeni bir hayat filizlenir.’ SES, Tıp Bayramı’nı pandemide hayatını kaybeden sağlık emekçilerini anarak karşıladıklarına vurgu yaparak ‘Yitirdiklerimiz yüreğimizde, taleplerimiz dilimizde’ dedi ve taleplerini sıraladı: ‘Kovid-19 meslek hastalığı kabul edilsin. Şiddet, ve mobbing son bulsun. Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret sağlansın. Sağlıkta ödenen katılım payları ve ilave ücretler kaldırılsın.’”
“Seçim vakti konuşuruz”
Cumhuriyet gazetesi manşetini DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile yaptığı röportaja ayırdı. “Seçim vakti konuşuruz”başlığıyla verilen röportajda şu ifadeler yer aldı:
“Erken aşamada ittifak görüntüsünün doğru olmayacağını düşünüyorum. Seçim zamanı karar vereceğiz. Ama olumlu-olumsuz, hangi ittifakla bilmiyorum. Bir kader ortaklığı yapılacak, karşılıklı güven de çok önemli. Birbirini tanımadan, anlamadan bu güveni nasıl sağlarsınız? Küçük ortağın derdi, bir şey üretemiyorlar. Bugüne kadar Türkiye’nin hangi sorununu çözmüşler ki? Küçük ortağa sürekli büyük düşmanlar gerekiyor. Ekonomik Paket önemli ölçüde hayal kırıklığı. Hukukun üstünlüğü içselleştirilmeli. Hastalığın tedavisini konuşuyoruz ama teşhisi konuşmak yasak. Damada yüklenme çok fazla oluyor. Onu görevlendiren kişinin hiç suçu yokmuş gibi. İlk milletvekili listesine konulurken bile ‘Yapmayın’ dedik. ‘CEHAPE zihniyeti’ sözünün ardında ‘Bak, biz gidersek başörtüsü yasağı gelir’ gibi bir korku yaratma fikri var.”
“İsim değil zihniyet değişsin”
Karar gazetesi manşetinde, “İsim değil zihniyet değişsin” başlıklı habere yer verdi:
“Olağan Büyük Kongre için hazırlanan AK Parti’de kabine revizyonu konuşuluyor. Muhalefet eleştirilerinin keskinleştiği virajda isim değişiklikleri üzerinden ‘yeni dönem’ mesajları veriliyor. Ancak hükümet ile sokağın gündemindeki ayrışma dikkat çekiyor. İktidar ‘partide yenilenme’ hedefine odaklanırken toplum, uzun süredir devam eden olumsuz gidişatı değiştirecek kapsamlı bir anlayış değişikliği yapılmasını bekliyor. AK Parti, 24 Mart’ta yapacağı Olağan Büyük Kongre için hazırlıklarını sürdürüyor. Erken seçim tartışmalarının kamuoyuna yansıdığı süreçte ‘koltuk değişimi’ne ilişkin değerlendirmeler gündeme geldi. Eski Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın yeniden görev alacağına ilişkin iddialar da dikkat çekti. Parti yönetiminden bazı isimlerin kabineye kaydırılabileceği dile getirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yenilenme hamlesiyle yeni ivme hedeflediği belirtiliyor. İktidar ‘partide neşter’ hesabı yaparken toplumda farklı beklenti söz konusu. Her kesimde, ekonomiden hukuka birçok başlıkta geriye gidişin durdurulabilmesinin ancak mevcut zihniyetin terk edilmesiyle sağlanabileceği yönünde güçlü bir kanaat oluştu. Hükümete ‘Bu yönde adımlar atılmazsa isimlerin değişmesinin hiçbir anlamı yok’ çağrıları yapıldı. Bu konudaki iradenin ortaya konup vakit kaybedilmeden uygulamaya geçilmesi talep edildi.”