“Ülke kızardı, onların yüzü kızarmıyor”

Birgün gazetesi manşetinde, “Ülke kızardı, onların yüzü kızarmıyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Uzmanların 'salgında üçüncü dalga' uyarılarına kulak tıkayan siyasi iktidarın lebaleb kongreleri ve cenaze törenleri hız kesmeden devam ederken vaka sayılarındaki artış sürüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün 100 bin nüfusa karşılık gelen illere göre haftalık vaka sayısı haritasını açıkladı. Haritada, önceki haftaya göre 58 ilde vaka sayısının arttığı görüldü. 6–12 Mart tarihlerini kapsayan haftalık vaka sayısı haritasında, düşük riskli il sayısı önceki haftaya göre 10’dan 9’a ve orta riskli il sayısı ise 23’ten 14’e geriledi. Yüksek riskli il sayısı 22’den 33’e fırlarken çok yüksek riskli il sayısı ise 26’dan 25’e indi. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, illere göre haftalık vaka sayısı haritasını BirGün’e değerlendirdi. Yavuz, vaka sayısındaki artışa dikkat çekerek, ‘Vaka sayılarıyla beraber hastaneye yatan hasta sayımızda da artış var. Açılmanın asıl etkilerini bu haftadan itibaren görmeye başlıyoruz. Acilen önlem alınmalı’ dedi. AKP kongreleri ve tartışma yaratan kalabalık cenaze görüntülerine ilişkin de Yavuz, ‘Enfeksiyon riskinin yüksek olduğu düşünülüyorsa kalabalıkları azaltmamız gerekiyor. Mutasyon virüs yayılmaya devam ediyor, açılmaları ve kalabalıkları azaltmamız gerek. Bunları Bilim Kurulu toplantılarında da söylüyorum’ diye konuştu.”

“NATO’da Biden dönemi”

Karar gazetesi manşetindeki, “NATO’da Biden dönemi” başlıklı haberinde, “Türkiye’nin 70 yıldır üyesi olduğu NATO’dan dikkat çekici açıklama… İlk kez örgütün bir genel sekreteri müttefik ülkenin iç işleriyle ilgili değerlendirmede bulundu. Stoltenberg ‘Türkiye’deki demokratik haklara ilişkin ciddi görüş ayrılıklarımız ve bazı sorunlar var’ dedi. Rahatsızlık yaratan yaklaşım Biden’ın ABD dış politikasına getirmek istediği yeni yönelimin Batı ittifak blokundaki yansıması olarak değerlendirildi. Biden yönetimi, selefinin güttüğü izolasyonist politikanın aksine ABD’yi yeniden müdahaleci çizgiye çekeceğini vurguladı. Yeni yönetim dış politikanın ana eksenine demokrasi ve insan haklarını oturttu. Küresel dengelerde yeni dönemi ifade eden yaklaşımın sinyalleri ise Washington’un güçlü etkisi altında bulunan NATO’da görülüyor. Doğu Akdeniz, S-400 gibi gerilim başlıklarının gündemde olduğu dönemde dikkat çeken açıklama geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bir kez daha Türkiye’nin aldığı Rus füzelerinin kriz nedeni olduğuna vurgu yaptı. Doğu Akdeniz’de de görüş ayrılıkları olduğunun altını çizdi. Ancak Stoltenberg ilk kez bir müttefik ülkedeki insan hakları konularına değindi. ‘Türkiye’deki demokratik haklara ilişkin ciddi görüş ayrılıklarımız var’ dedi. NATO’nun bu konuları tartışmak için önemli bir platform olduğunun da altını çizdi” ifadelerine yer verdi.

“Sahibinden satılık okul”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Sahibinden satılık okul” başlıklı haber yer aldı:

“Özel okulların bir bölümü, salgın nedeniyle büyük bir ekonomik krizin içinde. Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde çok sayıda özel okul, sahipleri tarafından öğrencileriyle birlikte satılığa çıkarıldı. ‘Sahibinden’ emlak sitesine ‘satılık okul’ bilgisiyle girildiğinde çıkan ilk sayfada, 16 satılık okul ilanı bulunuyor. İstanbul Ümraniye’de 1 milyon 750 bin lira bedelle satışa çıkarılan ‘250 öğrenci kapasiteli’ okulun ilanında, ‘Eğitim dönemi sonuna kadar çevirecek durumda. Öğrencili ve kullanıma hazır. Okullar bölgesinde, sorunsuz okul’ açıklaması bulunuyor. Muğla Ortaca’da devren satılık özel Anadolu lisesi, ‘Ortaca ilçe merkezinde, özel hastane ile komşu, iyi lokasyonda, 800 m2 arsa içinde 12 derslikli Anadolu lisesi ruhsatıyla, (özel kurs merkezi, dershane vb. kurumlara da dönüştürülebilir) devren satılıktır’ ifadeleriyle tanıtılıyor. Maltepe’de 1 milyon 200 bin liraya devren satışa çıkarılan ‘merkezi konumdaki’ özel okulun ilanında, ‘Metro ve otobüs duraklarına çok yakın, 400 kontenjanlı, büyük bahçeli, hazır öğrencili, ruhsatlı’ bilgileri veriliyor. ‘Antalya’da tektir, eşi benzeri yoktur’ denilerek 45 milyon TL’ye satışı çıkarılan özel okul da ilanda şöyle tanıtılıyor: ‘Antalya’da 1500 öğrenci, (istenildiği takdirde öğrenci sayısı 2 bin 500 adete artırılabilir) 60 öğretmen ve 10 hizmet görevlisi kapasitelidir. Okul faaliyette değildir.  Öğrenci başına Milli Eğitim Bakanlığı tarafından teşvik alınabilir. Okulumuzun yerleşim alanı 7 bin metrekare, tüm arsa alanı ise 20 bin metrekaredir.’”

“‘Ölüm çemberinde mecburiyetten çalıştık’”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “‘Ölüm çemberinde mecburiyetten çalıştık’” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davanın dünkü duruşmasında işçiler hayatın zorlaması, fabrikanın dayatmasıyla ölümü göze alarak çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı. İşçilerin adeta ‘Gözden çıkarılarak çalıştırıldığı’ itirafının geldiği, 7 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin davaya devam edildi. ‘Patlama olabileceği tahmin ediliyordu. Malzemeler zaman zaman alev alıyordu. Günlük 18 kg zorunluluğu olduğu için üretim sürüyordu. Baskı ile çalışıyorduk. Hayat bizi bu şartlarda çalışmaya mecbur kılıyordu.’”